SEÇMELİ DİL DERSİNE İLK TEPKİLER/2

Yaşayan dil ve lehçelerin yeterli sayıda öğrenci bulunması halinde seçmeli dil dersi olarak öğretilecek olmasını tartışmayı sürdürüyoruz. Bugünkü konuğumuz Laz Kültür Derneği Başkanı avukat Memedali Barış Beşli. Artık yayında olmayan Lazca dergi Ogni’nin ve Kazım Koyuncu’nun da bir parçası olduğu Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) adlı müzik topluluğunun kurucularından olan Beşli sorularımızı şöyle yanıtladı:

Seçmeli ders adımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tıpkı demokratik açılım sürecinde olduğu gibi ümit verici ancak eksik. Kürt problemini bir tarafa koyarsak Türkiye’nin bir anadillleri problemi vardır. Bu ülkede sadece Türkler ve Kürtler yaşamıyor. Bizim yok olma tehdidi altında olan bir anadilimiz var. Lazca bu toprakların dili. Bu adım sadece Kürtçe için atılırsa, ülkemizi büyük acılara boğan bir sorunun çözümü olacaksa bundan mutluluk duyarız ancak Lazca ve diğer anadilleri gözardı ederek toplumda yeni bir eşitsizlik yaratmak doğru olmayacaktır.

Seçmeli ders hangi yaştan itibaren hayata geçirilebilir?

Öncelikle bir şeyin ayırdına varmamız gerekiyor. Anadili edinilir, öğretilmez. Bu sebeple anadiline yönelik girişimlerde küçük yaş gruplarına hitap etmek çok önemli. Bu sebeple seçmeli dersler birinci sınıftan itibaren hayata geçirilmelidir. Daha ileri gidersek, evlerinde anadilini konuşan çocukların anaokullarında dahi anadilini konuşan öğretmenlere ihtiyaç duydukları gözlenmektedir. Bu sebeple ülkemizin iki dillilik gerçeği kabullenilerek, bu girişimlerin anaokullarını da kapsayacak şekilde düzenlemeleri yapılmalıdır.

“Yeterli sayıda öğrenci” şartı Lazca için sorun çıkarır mı?

Lazların yaşadığı yerleşim birimlerinin haricinde “yeterli sayı” şartı sorun yaratabilir. Bu sebeple “yeterli sayı” tespit edilirken dersin okutulması amacı taşınmalıdır.

Lazcada farklılıklar söz konusu mu? Varsa ne esas alınacak?

Çok ciddi olmasa da birtakım farklılıklar var. Bizim bu noktada görüşümüz öğretmenin tercih edeceği Lazcanın temel alınmasıdır. Bununla birlikte bugüne kadar yazılmış kaynak olarak kullanılabilecek kitaplardaki Lazca’dan daha çok faydalanılacaktır ve daha çok bir sentez esas alınacaktır.

Bu dersleri kimler verecek? Devlet öğretmen açığını nasıl kapatabilir?

Dersleri halihazırda Lazca bilen öğretmenler verebilir. Bunun ötesinde çeşitli kurumlarda, Boğaziçi Üniversitesi ve derneğimiz de bu kurumların arasındadır, ders veren usta öğreticiler vardır. Bu konuda istihdam yaratılması halinde devlet kolaylıkla usta öğreticiler yetiştirebilir. Bütçe bulunması halinde derneğimiz dahi usta öğreticiler yetiştirebilir. Ve tabii her öğretmenin yetişmesi gereken yerler olarak üniversitelerde ilgili bölüm ve enstitüleri hayata geçirilmelidir.

Ders materyalleri var mı? Nasıl yaratılabilir?

1930’lu yıllarda yazılan ders materyalleri var. Lazca matematik kitabı bile var ve yakında okuruyla buluşacak. Bu kitapların ötesinde 90’lı yıllardan bu yana çok sayıda yayın hayata geçti. İlk anda söyleyebileceğim dört ayrı sözlük ve çocuk kitapları bile var. “Küçük Prens” dahi Lazcaya çevrilmiş durumda. Materyal sıkıntısı çekileceğini düşünmüyorum. Okul müfredatlarına Lazcanın girmesiyle birlikte bu materyaller doğal olarak artacaktır.

Seçmeli dersten ana dilde eğitime geçiş daha kolay mı olur, yoksa önünü mü tıkar?

Lazca için durum çok hayati olduğu için seçmeli ders ya da anadilde eğitim arasında bir seçim yapma şansımız yok. Ancak gerçekçi olursak seçmeli dersle başlamak sağlıklı bir anadilde eğitimin temellerini atabilir. Bizim açımızdan sorun Lazca’nın karşı karşıya bulunduğu yok olma tehdidinin biran önce bertaraf edilmesidir.

YARIN: Çerkez araştırmacı Yalçın Karadaş