‘Malefiz’ montaj foncusu, efekt süpervizörü ve oyuncu Robert Stromberg’in ilk kez yönetmenlik yaptığı film. Ve bu başarısından sonra adından çokça bahsettireceğe benziyor, Stromberg.

Mutfağından yetişmek diye buna derler. Bu kadar kusursuz bir filmin ortaya çıkması için elbette tecrübe şarttı, yönetmen Robert Stromberg de bunu yapmış. Çok sayıda filmde oyunculuk, montaj foncusu, set dekoratörü, animasyon ve görsel efekt süpervizörü, danışmanlık görevlerinde bulunan Stromberg, ilk filmi ‘Malefiz’ ile tam 12’den vurmuş. Bildiğimiz ‘uyuyan güzel’ hikayesini tersine çeviren, bunu yaparken aşk ve huzur kavramlarını sorgulayan yönetmen, yanıtını bulamadıklarımıza yollar açmış.

Periler ülkesinin en güzel perisi Malefiz ülkesini hırs kurbanı Stefan’ın elinden kurtarır ama kanatlarını çaldırarak. Kanatlarını Stefan’ın aşkına kurban eden güzel Malefiz, aşka düşenlere adeta, ‘gerçek sevgili sevdiğini kanatlarıyla kabul edendir’ mesajı vermektedir. Aşkını kullanarak, kendi ülkesine kral olan adamı affetmez Malefiz. O günden sonra karalar bağlar, ülkesi de kendisi gibi karanlığa gömülür. Beklentileriyle oynanan bir kadının olabileceği en kötü hale bürünür. İşte o hal ‘Malefiz’ halidir.

Bir süre sonra Kral Stefan’ın dünyalar güzeli kızı dünyaya gelir: Aurora. Malefiz buna hiç dayanamaz. Aurora’nın vaftiz töreninde küçük kızı, kendi aşık olduğu yaşta, 16’sında, lanetler: Aurora 16 yaşına geldiğinde eline çıkrık iğnesi batacak ve sonsuz bir uykuya yatacaktır. Onu bu uykudan ancak ‘gerçek aşk öpücüğü’ kurtaracaktır. Ancak ne Malefiz ne de Stefan artık ‘gerçek aşk öpücüğü’ne inanmamaktadır. Her ikisi de Aurora’nın sonsuz uykuya dalacağını bilmektedir. Kral Stefan Aurora’yı 3 periyle birlikte 16 yaşına basana kadar bir kır evinde korumaya alır kendince. Ancak Malefiz’in güçleri bunu bilecek kadar vardır. Aurora ve Malefiz arasında duygusal bir bağ gelişir. Malefiz Stefan’ı affetmez ama içindeki ‘dişil vicdan’ Stefan’dan hayal ettiği çocuğun yerine Aurora’yı koyar. Stefan da hırsından geçmez. Malefiz laneti kaldırmak istese de, 16 yaşında Aurora sonsuz uykuya dalar. Onu uykusundan Malefiz’in şefkatli öpücüğü kurtaracaktır. Malefiz’in kargadan çevirdiği yardımcısı Daivil, gerçek aşka tanık olan tek kişidir.

KADIN NE İSTER: GÜVEN Mİ, AŞK MI?

Karga Daivil de, kadın ve erkeğin yaşam boyu ihtiyaç duyduğu yol arkadaşlığını temsil etmektedir. Dokunmadan yaşanan aşka da vurgu yapmaktadır belki bir yandan ya da güven ve aşk arasındaki seçime. Daivil, Malefiz’e hayrandır ama eleştirmekten de çekinmez. Malefiz’in Daivil’e güvendiğinin göstergesidir bu. Malefiz ihtiyaç duyduğu her an Daivil yanındadır. Aralarındaki bu güven ilişkisi aşktan daha kuvvetli bir hal alır. Daivil ve Stefan karşılaştırması, bir kadının hayatında nasıl bir erkeğe ihtiyaç duyduğunu sorgular: Güvene ihtiyaç duyan kadın, her zaman aşkın çetrefilli yollarında tam tersini tercih eder. Tarihin ilk çağlarından bu yana genetik mirastır bu hata kadınlar için. Ülkesine kral olmak için aşkını feda eden Stefan, Malefiz’i tek güvencesi kanatlarından koparırken, güvenebileceği başka bir erkek yaratmasına neden olur. Onun adı Daivil’dir. Ancak aşkı için hayatını feda eden Malefiz’in Daivil’e vereceği tek şey kalmıştır: o da dostluk.

ERKEK GÖZÜYLE AŞK ACISI ÇEKEN KADIN

Malefiz ve Stefan Aurora’nın sonsuz uykuya daldığı gün karşılaşır, Malefiz aşkına, Stefan da hırsına yenik düşer o son kavgada. Sonunda Stefan ölür, Malefiz’in Stefan’ın başında kanatlarına kavuşmuş bir halde beklemesi çok manidardır: Aşık olan bir kadın neye uğrarsa uğrasın vazgeçmesi çok zordur. Kanatlarına tekrar kavuşsa da.

Malefiz, gerçek bir aşk eleştirisi: aşkın esaretinin de eleştirisi bir yandan. Ve ilginç olan erkek yönetmenin, bir masaldan yola çıkarak, aşktan dolayı acı çeken bir kadını, bir kadından daha iyi anlatabilmiş olması. Aşktan dolayı acı çeken bir kadının neler hissettiğini anlayabilmek için, Malefiz’i izlemek şart…