Suriye’nin kuzeyinde yer alan, yaklaşık 60 bin nüfuslu bir yerleşim bölgesi. Başta Halep olmak üzere birçok kentin yol kavşağında bulunması, kentin stratejik önemini arttırıyor. Belki de “Kapı” anlamına gelen adı almasının nedeni de buydu.

Türkiye’nin, “Fırat Kalkanı” adıyla Suriye’ye asker girişi, "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil" diyerek tarif edilmişti. (1)

Her ne kadar Rusya’nın bu ifadeye tepki göstermesi sonucunda, bu açıklamanın yanlış anlaşıldığı söylenerek, “Fırat Kalkanı operasyonunun hedefi bir ülke veya kişi değildir” diyerek düzeltildiyse de, yapılan açıklama, Suriye’ye asker girişinin gerçek niyetini ortaya koyuyordu. (2)

Bu açıklamadan 1 ay önce de, El Bab’tan sonra hedefin Minbiç olduğu açıklanmıştı. (3)

Evdeki hesap çarşıya uymadı.

Hesaplar tutmadı.

İstenilen gelişmeler yaşanamadı!

Tıpkı, 5 Eylül 2012 tarihinde, “En kısa zamanda Şam'a gideceğiz. Emevi Camisi'nde namaz kılıp, Suriyeli kardeşlerimizle kucaklaşacağız” Açıklamasının hiçbir zaman gerçekleşememesi gibi. (4)

10 Aralık 2016 tarihinde başlayan El Bab operasyonunda 2. Aya girmemize rağmen, tam anlamı ile bir başarı elde edilmiş değil. El Bab operasyonu başlamadan önce yaşamını yitiren asker sayısı 14 iken, bu operasyon sonrasında, yaşamını yitiren asker sayısı 50’yı geçti ve toplamda 66 oldu. (yazı yazılmaya devam ederken toplamda yaşamını yitiren sayısı 70’i bulmuştu. (5)

Sadece 9 Şubatta, 6 sı İŞİD, 3 ü Rus uçaklarının yanlışlıkla yaptığı bombalama sonucu! Olmak üzere toplamda 9 askerimiz (kimi haber ajanslarına göre 11) yaşamını yitirdi.

El Bab’ta neler oluyor da bu kadar yaşam kaybediliyor?

İŞİD kontrolünde olduğu bilinen El Bab, kuzeyde Türkiye ve ÖSO tarafından, güneyde ise Suriye birliklerince kuşatılmış durumda.

Türkiye ve ÖSO güçlerinin, zaman zaman Suriye rejim güçleri ile çatışmalar yaşandığı da söyleniyor.

El Bab operasyonu başlamadan önce, 24 Kasım 2016 tarihinde Suriye hava kuvvetlerince vurulan, El Bab’ın batısındaki bir askeri üste 3 askerimiz yaşamını yitirmiş, bu saldırının Rusya tarafından organize edildiği söylentisi yayılmıştı! (6)

İlginçtir ki bu saldırı, Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinin yıldönümünde yapılmıştı!

Benzer bir olay da 9 Şubatta yaşandı.

Rus hava kuvvetlerine bağlı uçaklar, El Bab’ta ki Türk askeri güçlerince kullanılan bir binayı bombalaması sonucu 3 asker daha yaşamını yitirdi.

Bu saldırı sonrası yapılan açıklamalar ise oldukça ilginçti.

Rus tarafı, saldırı yapan uçaklara verilen koordinatların Türkiye tarafından verildiğini söylüyordu.

Uzun zaman yanlışlık olarak yapılan açıklamalar, Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş tarafından netleştirildi.

“Dünkü olay, Rusların da teyit ettiği gibi tamamen kaza sonucu ortaya çıkmış bir olaydır. Bizim açımızdan olay, bütünüyle aydınlatılmaya çalışılıyor, araştırılıyor. İlk bilgiler, koordine yanlışlığı, yanlış bir koordinasyon.” Olarak açıklayan Numan Kurtulmuş, bir anlamda ölen askerlerin sorumluluğunun da bizde olduğunu teyit ediyordu. (7)

TSK ise, Rus savaş uçakları tarafından vurulan binada, 10 günden fazla süredir bulunduklarını, binanın koordinatlarının defalarca Rus tarafına iletildiğini söylüyor, buna rağmen olayın bir yanlışlık olduğunu vurguluyordu.

El Bab’ta TSK ve Suriye rejim güçlerinin karşı karşıya gelme ihtimali, özellikle Rusya tarafından endişe ile karşılanıyordu. Bu karşı karşıya gelişte Rusya’nın tavrı ne olacaktı/olmalıydı?

İç savaşın çıkışından bu yana desteklediği Suriye rejim güçlerini destekleyecek olması kaçınılmazdı ama diğer taraftan, Uçak düşürme olayı sonrası yeniden sıcaklaşmaya başlayan ilişkileriyle Türkiye’yi de kaybetmek istemezdi.

Doğru olan bu karşılaşmayı engellemekti.

Kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu bilemeyiz ama Cumhurbaşkanının 27 Ocak’ta yaptığı “El Bab’ta bundan sonraki süreçte süratle mesafe almak suretiyle oradaki işi bitirmek, daha derinliğine gitmemek lazım” ifadesi, bu ihtimalin olmaması için yapılması gerekeni söyler gibiydi. (8)

Diğer taraftan Rus uçaklarının, TSK’nın söylemlerinin aksine, Türk askerlerinin bulunduğu binayı yanlışlık sonucu değil, bilerek bombalamış olma ihtimalide vardır.

Bu eylem, TSK’nın El Bab’tan çekilmesi ve ABD ile başlayabilecek sıcak ilişkilerin Oluşturulmaması için yapılan tehdidi de taşıyabilir.

Hatta, henüz sonuçları açıklanmayan, Ankara Rus Büyük Elçisinin uğradığı suikastın arkasında yatan gerçeklerle de bir ilgisi olabilir. Olayı Rus yetkililer bizzat soruşturmuş ama sonuç hakkında bir açıklama yapılmamıştı.

Son ihtimal ise, ordu üzerinde baskı kuran ve çok büyük tasfiyelerde bulunan siyasi iktidarı zor duruma düşürmeye çalışan askeri istihbaratın, bu anlamda bilerek yapmış olabileceği yanlış bilgilendirme ihtimali de uzak değil.

El Bab’ta sonuç alamayan ve sıkışan TSK’nın kısa zamanda bölgeyi Suriye Rejim güçleri lehine bırakacağı, yüksek sesle dillendirilmeye başladı. Bu geri çekiliş aynı zamanda “Fırat Kalkanı” olarak adlandırılan harekâtın da sonu anlamına gelecektir.

Daha fazla asker kaybı yaşanmadan bitmesi/bitirilmesi umuduyla…

________________________________________

1.http://www.bbc.com/turkce/38145760

2.http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38167523

3.http://www.gazetevatan.com/cumhurbaskani-erdogan-hedef-el-bab-tan-sonra-mumbic--999976-gundem/

4.http://www.hurriyet.com.tr/erdogandan-onemli-mesajlar-21386210

5.http://bianet.org/bianet/insan-haklari/183553-el-bab-da-bir-asker-oldu

6. http://www.haber3.com/firat-kalkaninda-3-askerimiz-sehit-oldu-3994750h.htm

7.http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/673970/Rusya_nin_ardindan_hukumetten_ilk_aciklama__Koordine_yanlisligi.html

8.https://tr.sputniknews.com/turkiye/201701271026954801-erdogan-ohal-referandum-astana-elbab-abd-rusya/