Türkiye'de demokrasi adına elle tutulur bir kısım kurumlar ve işleyişler olsaydı 31 Martta yapılacak olan seçimde AKP+MHP ittifakının alacağı oy oranı % 35 bandını geçemez ve % 40 bandına dayanamazdı (ki bu da iktidarın elindeki birçok il merkezini kaybedeceği anlamına gelirdi), ama bütün mekanizmalar, devlete ve kamuya ait bütün araçlar, onların kontrolü ve insafı altında olduğu için % 50 civarında bir oy çıkaracaklarından şüphe duymuyorum...
...
Üstelik 31 Mart akşamında saat altı gibi sonuçları açıklayıp kutlamalara girişmiş olacaklardır...
Tabi bu düşüncem önceki seçim tiyatroları üzerine ve günümüzün somut ekonomik koşulları üzerine bina olmuştur...
...
Ve çıplak bir hakikattir ki onları oraya oturtan seçmendir dengeleri esas değiştirecek olan, sağ seçmen, o sebepten toplumu gün geçtikçe gerip, daha hesapsız bir biçimde kutuplaştırıyorlar, kendilerine ait olarak gördükleri seçmeni ellerinden kaçırmamak için debelenip duruyorlar...
...
Lakin yerel seçimlerde işin rengi biraz daha değişir, mevcut iktidar her ne kadar oy aşırırsa aşırsın yine de bir çok yerde kendisine yetecek kadar bir oyu aşıramama ihtimali var...
...
Muhtemelen Ankara'yı gözle görülür bir farkla kaybedecektir iktidar, İzmir'i alma şansı yoktur, İstanbul Büyük Şehri zar zor aparacaktır, Bursa'da da işleri zor, Diyarbakır'a ise hiç yaklaşma şansı yok (ki elindeki son ve kallavi tehdit kayyım hikayesiydi), Dersim'de oylar Maçoğluyla epey bölünecek, ama yüksek olasılıkla yine Hdp çıkar oradan...
Kars HDPye geçer kanımca, Iğdır ve Muş iktidarın eline geçmez...
(İktidarın önceki seçimlerde %60 yahut %70 civarında oy aldığı yerlerdeki değişim de önümüzdeki genel seçimlerin olası sonuçlarına işaret edecektir... )

Yani, yeterince oy aşıramadıkları yerleri kaybedeceklerdir...
Ama burada kilit şehir İstanbul'dur, İstanbul'u yerelde alan Ankara'da hükümet olmanın kapılarını aralar (Tabi Cehapenin iktidar olmayı istememek gibi bir hastalığı da var... ).
İktidar Ankara'yı kaybedip İstanbul'u elinde tutsa bile kısa süre sonra erken genel seçim ile karşımıza çıkmak zorunda kalacaktır...
...
Velhasıl Cehapeye, İyipe ve Yavaş gibi adaylara rağmen Batıdaki Kürtlerin oy rengi çok şeyi değiştirecektir, Hdpnin mevcut iktidarı geriletmek üzerine bina ettiği strateji belirleyici bir rol oynayacaktır.
Bu manada, özellikle Batıda, HDP seçmeninin mümkün mertebe sandığa gidip sandığa sahip çıkması elzem rol oynayacaktır...
...
Bunca zamandır terörize edip durdukları Kürtlerin oylarına iktidarı da ortağı da muhalefeti de bilcümle sistemi de gün geçtikçe muhtaç olmaya devam edecektir...
...
Evet, o kadar sorun yığını üretti ki on yedi yıllık bu iktidar, o kadar yorulup kirlendi ki mutlak olmanın getirdiği pervasızlık ile, bugün bir çok şey değişmek zorundadır ve değişim muhakkak ki kaçınılmazdır...
...
Mevcut sistem ve rejim dahilinde seçim ile, sandıklar ile iyiye yönelik bir değişim olabilir mi?
Yine de olabileceğine inanmak istiyorum, en azından her iki ucu da kapalı olan bu karanlık tünelin bir ucuna bir delik açılabilir diyorum..

Bir delik açılabilir bu tünele, bir delik, her iki ucu kapalı ve karanlık bu tünele....