Bir diyarda yolsuzluk, adam kayırma, rüşvet ve hile olmuş ise kaide,

Fakir fukara yığınları ile zengin azınlık arasındaki uçurumu din ve milliyetçilik kapatmakta ise,

Sünepe yığınların vergilerden beli kırılmış ise ve onlar o halde aç gezip tok sallanırken bile devleti baba bellemişse,

Kişinin emeğine ve yeteneğine değil de mezhebine, milliyetine, partisine, torpiline ve hanesine göre liyakattan değil de mülakattan makam ve mevki veriliyor ise,

Tabutlara sarılmış bayraklar virane hanelere irice asılıyor ise,

Yargıçların yakası ilikli, avukatların cübbesi ayaklar altında ise,

Öğretmenler talebenin sorduğu soruya hakikatiyle yanıt veremiyor ise,

Doğanın yasaları ve oradaki bilcümle canlıların elzem ihtiyaçları değil de taşeronların banka hesapları adaletin terazisine baskın geliyor ise,

Sorgulamak değil de biat ve iman salık veriliyor ise,

Din satanlar zenginlik içindeyken sanatkarlar ile bilim insanları sefalet içinde ise,

Üretenler değil de kabzımallar ve tanzimciler keyif sürüyor ise,

Soru sorup eleştirenlere hücreler ve dalkavuklara saraylar adres gösteriliyor ise,

Seçimler iktidardan inmek için değil de iktidara gelmek için mühim görülüyor ise,

Tarih ders çıkarılan kirli bir geçmiş değil de mevcut sefalete giydirilmiş kof ve gösterişli bir giysiden ibaretse,

Orada ne haktan bahsedilebilir ne sevgi ne hukuk ne adalet ne din diyanet ne hürriyet ve ne de devletten!

Öyle bir yer ancak ve ancak korkunç suçlulardan müteşekkil bir çetenin zor gücü ile varlığını bir arada sürdürmek zorunda olan korkak, çirkin ve zavallı insanların diyar diye tabir ettikleri vazgeçilmez bir mahpushane yahut korkunç bir cehennem olabilir!

Öyle bir diyarı vatan diye tabir etmek bile hakkaniyetli olmaz!

Öyle bir memleket olsa olsa birbirine düşman yığınların birbirini yemek için gün saydığı, diş bilediği, sopasını ardına sakladığı, gün gece ellerdeki hançerlerin yalandığı korkunç bir çukur olabilir!

...

Böyle topraklar iflah olmaz!

Gün gelir böyle topraklar daha büyük çetelerin operasyon hedefleri, savaş üsleri ve kriz merkezleri olmak durumunda kalır!

...

Zür var mı bu topraklarda?

Haşa!

Sadece akla ziyan zebil bir perişanlık...