Gündemimizde hepimizi derinden ilgilendiren/ilgilendirecek olan Anayasa değişikliği paketi var. TBMM Anayasa komisyonundan geçti. Sırada mecliste yapılacak oylama var. Ancak henüz tartışamadık!

Kimilerine göre rejimi değiştirecek kapasiteye sahip olan bu anayasa değişikliği paketinde nelerin olduğu konusunda birçok insan bilgi sahibi değil.

Meclis anayasa komisyonundan hangi şekilde geçtiği, değişen veya iptal edilen maddelerinin olup olmadığı, son şeklinin nasıl olduğu konusunda da yeterli bilgi sahibi değiliz. Devletin yönetim şeklini kökünden değiştirecek olan, rejimi değiştirip değiştiremeyeceği konusunda emin olamadığımız, kamuoyu önünde neredeyse tartışılmayan bu anayasa değişikliği konusuna bir türlü hak ettiği şekilde eğilemedik.

Anayasa değişikliği paketi meclis başkanlığına sunulduğu gün Beşiktaş stadı çıkışında yapılan bombalı saldırıda 38’i polis, 8’i sivil 46 insan, hiç beklemediği bir anda yaşamlarını kaybetti. Bu saldırı, bir taraftan yüreğimizdeki acılara yenilerini eklerken diğer taraftan en önemli gündem maddesi olan meclise o gün sunulmuş anayasa değişikliği paketini gündemden düşürdü.

Onca insan yaşamını kaybetmişken, oldukça büyük bir terör saldırısı ile karşı karşıya iken böylesi bir tartışmayı kamuoyu önünde yapmanın anlamı olamazdı!

Mecliste anayasa komisyonu oluşturuldu. 20 Aralık günü başlayacak komisyon görüşmelerinden bir gün önce, Rusya’nın Ankara büyükelçisi Andrey Karlov, Çankaya’daki Çağdaş Sanatlar merkezinde düzenlenen bir resim sergisinde konuşma yapmak üzere kürsüye geldiği anda suikasta uğrayarak yaşamına veda etti.

Suikastı gerçekleştiren kişi bir polisti!

Profesyoneldi. Ne yaptığını biliyordu. Güzel giyinmişti. Polis kimliği, silahıyla içeri girmesine yeterli olmuştu. Konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Büyükelçinin tam arkasındaydı. Hedef kolaydı. O da öyle davrandı.

Daha sonra saldırganı yakalamak üzere Çağdaş Sanatlar Merkezine giren ekipler ne yazık ki saldırganı canlı yakala(ya)madı. Canlı olarak yakalansaydı belki de arka planda neler döndüğünü, ilişkileri, destekçileri açıklayacaktı, olmadı!

Olan yine Anayasa değişikliği paketine oldu. Gündemden düştü. Komisyon işini bitirene kadar da bir daha gündeme çık(a)madı!

Ardından 9 gün süren kavgalı, gürültülü Anayasa komisyon toplantıları sonuçlandı. 21 maddelik Anayasa değişiklik paketi 18 maddeye indirildi. 30 Aralık 2016 günü biten komisyon çalışmaları sonucunda ortaya çıkan yeni metin üzerinden tartışmalara başlayacaktık ki 31 Aralık gecesi eğlence mekânlarından Reina’ya yapılan terörist saldırı sonucunda yaşanan ölümler, anayasa değişikliği tartışmasını yeniden gündem dışı bıraktı.

Bugüne kadar alışılmadık biçimde yapılan saldırıda 39 kişi yaşamını yitirmişti. Yaşamını yitirenlerin 11’i Türk vatandaşı, 28’i ise, yılbaşını geçirmek üzere ülkemize gelen yabancı uyruklulardı.

Resmi ağızlarda bir kişi olduğu belirtilen saldırganın, görgü tanıklarına göre birden fazla olduğu söyleniyordu.

Saldırgan, elinde kalaşnikov marka otomatik silahla ateş ederek mekâna giriyor. Söylenenlere göre içeride 7 kez jarjör değiştiriyor. Acele etmiyor. Sakin ve soğukkanlı tavırlarına bakarak tahlil yapmaya çalışan güvenlik uzmanları saldırganın kesinlikle profesyonel birisi olduğunda hemfikir. Ölen ve yaralanan insan sayısına bakıldığında, neredeyse boşa giden mermisi yok gibi!

Mekânın seçimi, saldırganın profesyonel tavırları, saldırıda yaşamını yitirenlerin çoğunun yabancı uyruklu olması, yapılan saldırının ve verilmek istenen mesajın sadece Türkiye’ye karşı olmadığı görüntüsünü de veriyor.

Saldırganın, iki ay öncesinden Türkiye’ye giriş yapmış olması, kalacak şehir olarak Konya’yı seçmesi, saldırıdan bir ya da iki gün önce İstanbul’a geçmesi, adeta daha sonra kullanılmak üzere selfie çekmesi, olayın tanıklarınca saldırganın tek kişi olmadığının söylenmesi, bu konuda resmi ağızların herhangi bir açıklama yapmamış olması, olayın açıklama bekleyen yanları olarak duruyor.

Tesadüfen de olsa, Anayasa değişikliği paketi Meclis’e sunulduğundan buyana üç büyük saldırı yaşandı. Yaşanan bu üç büyük olay, can kayıpları, arka arkaya oluşu nedeniyle bir türlü Anayasa değişikliğini tartışacak bir ortam oluş(a)madı!

Ülkenin geleceğini ilgilendiren, ülke yönetiminde köklü değişikliklere sahip olan, adı Cumhurbaşkanı olarak kalsa da “Başkanlık” sisteminin oluşmasına neden olacak, TBMM’yi ikinci plana iten ve yönetimle ilgili tüm yetkileri Cumhurbaşkanına devreden Anayasa değişikliğini ne zaman ve nasıl tartışacağız, henüz belli değil.

Bu kadar hayati değişikliklere neden olacak Anayasa değişikliği paketini, içeriğini, neler getirip neler götüreceğini, bu konuda yapılacak referandumda oy verecek olan halkın bilmesi gerekiyor.

Vatandaş neye oy vereceğini bilmeli. Bu hem hak hem de görevdir. Tam anlamıyla bilmediği bir konuda vereceği yanlış oy, kendisinin ve ülke geleceğinin yaşayacağı olumsuzlukları da beraberinde getirecektir.

İçerisinde yaşayanlarıyla birlikte ülke geleceğini yakından ilgilendiren bu hayati Anayasa değişikliği konusunun bir an önce gündeme taşınarak, içeriğinin herkes tarafından anlaşılır biçimde açıklanması zorunluluktur.

Yeni bir olay yaşanmadan, yeni acılar yüreklerimize yerleştirilmeden, yeni bombalar, yeni ölümler olmadan konuyu en ince ayrıntısına kadar ortaya dökmek, araştırmak, açıklamak ve anlatmak her şeyden önce bir vatandaşlık görevidir.