Türkiye'de artan döviz kuru ve Türk Lirası'nın değer kaybı, tüm girdi kalemlerinde dışa bağımlı olan yayıncılık sektöründe ciddi bir ekonomik krize neden oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında ortalama fiyatı en fazla artan ürün yüzde 168 ile kâğıt oldu. Türkiye Yayıncılar Birliği'ne göre ise yılbaşından bu yana kitap kâğıdına yüzde 130 ila 150, birinci hamur kâğıdına ise yüzde 200 ila 250 arasında zam geldi. Girdi maliyetleri hızla artan ve hammadde bulmakta zorlanan yayınevleri gittikçe derinleşen krize çözüm arıyor.

KRİZ RAFLARA DA YANSIDI

Büyük bir krize giren sektörde çoğu yayınevi ya kitap basmıyor ya da kitap basarken daha az ve seçici davranıyor. Tüm girdi kalemleri ithal olan sektörden peş peşe kitap basımlarının iptal edildiğine dair haberler geliyor. Yayıncılar öncelikli olarak çok satan kitapları basmayı tercih ediyor, bazı yayınevleri ise baskısı biten kitapları yeniden basmıyor. Ankara'da bulunan Heretik yayıncılık, kur artışı ve kâğıt maliyetlerindeki olağanüstü artış nedeniyle baskısı biten kitapları yeniden yayımlamama kararı aldı.
Yayıncıların içinde bulunduğu kriz raflardaki kitaplara da yansıyor. Edebiyat kategorisinde 100 sayfalık kitabın satış fiyatı ortalama 30 liraya yükselirken, önümüzdeki süreçte kitap fiyatlarında yüzde 40'a varan zam beklentisi var.

DÜN 30 LİRA FİYAT KOYDUĞUMUZ KİTABA BUGÜN 50-60 LİRA DEMEK ZORUNDAYIZ

Krizin temel sebebi, kağıttan mürekkebe kadar sektörün tüm girdi kalemlerinin ithal olması. Dünya genelinde kağıt fiyatlarının arttığına dikkat çeken Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, pandemiyle beraber kağıt ambalaj ürünlerine talebin arttığını, bunun da kağıt hamurunda kullanılan selülozun hammadde fiyatlarını artırdığını belirtiyor. Çin'de selüloz üreten 280 fabrikanın ekolojik sebeplerle kapatıldığını ifade eden Kocatürk, bu nedenle selülozun ton fiyatının 750 dolara çıktığını söylüyor. Kocatürk, karşılaştıkları sıkıntıları şu sözlerle anlatıyor:

"Böyle olunca bütün dünyada kağıt maliyetleri arttı. Artış bizim satış fiyatlarımızı da etkiliyor. Sadece kağıt fiyatları açısından değil. Dövizin yükselmesiyle beraber matbaa maliyetleri, telif maliyetleri ve normal genel giderlerimiz de arttı. Kur artışıyla beraber ulaşım ve taşıma giderleri, ambalaj giderleri elektrik ve su giderleri arttı. Dolayısıyla yayıncılar yeni ürettikleri kitaplarda, eski fiyatlara göre çok farklı fiyatlarla karşı karşıya kalıyor. Dün 30 lira fiyat koyduğumuz kitaba bugün 50-60 lira demek zorunda kalıyoruz."

15 YILLIK NOTOS DERGİSİ İLK KEZ ÇIKMADI

Felat Bozarslan'ın DW Türkçe'de yer alan haberine göre yayıncılık sektöründeki kriz gazete ve dergileri de derinden sarstı. 2006 yılının Aralık ayında ilk sayısı çıkan ve 15 yıldan beri kesintisiz bir şekilde yayımlanan edebiyat Dergisi Notos, ilk kez bir nüshasını yayımlamama kararı aldı.

Ocak-Şubat sayısının yayımını Mart ayına erteleyen Notos, Mart-Nisan sayısı için de okurlarından destek istedi.  Notos Yayın Yönetmeni Semih Gümüş, 89'uncu sayıda 800 euroya aldıkları bir ton kâğıdın, 90'ıncı sayıya gelindiğinde yüzde 70 zamlanmış ve bin 350 euroya yükselmiş olduğunu belirtiyor. Notos'un Türkiye'nin kültür ortamı için önemli bir dergi olduğunu ifade eden Gümüş, 15 yıldır tek bir sayının bile bir gün gecikmeden yayımlandığına dikkat çekiyor. Ocak-Şubat sayısını atlatmaya ciddi bir sıkışmanın neden olduğunu vurgulayan Gümüş, küçük bir rahatlama için bu kararı aldıklarını ifade ediyor:

"Bunun bir dergici için ne kadar üzücü olduğunu dergiciler özellikle bilirler. Sonuçta Notos çok önemli bir edebiyat dergisi.  Onun geleceğinin korunabilmesi için bir destek kampanyası başlatmaya karar verdik. Dayanışma çağrımız çok olumlu bir karşılık gördü. Ama bunların hepsi geçici. Kalıcı çözüm, bu tuhaf ekonomik politikanın değiştirilmesi, aynı zamanda devlet desteklerinin yayıncılık dünyasına ciddi olarak yapılmasıdır."