Uhrevi duygularımızın tavan yaptığı şu günlerde anlaşılan o ki; aşırı mütedeyyin olduğuna hükmeden bazı kimseler olayı bir tutam abartmış ve ortaya “komik” bir o kadar da “düşündürücü” bir tablo çıkmış. Rize’de asılmış olan şu “cehennem ateşi seni çağırıyooo” pankartından söz ediyorum. Hiçbir masraftan kaçınmayarak “Burger King”inkine benzetilecek derecede orijinal ve fakat kolay kolay akla gelmeyecek kadar da marjinal. Galiba birileri insanlara “cehennem sıcak bir yerdir yahu haberiniz olsun” demek istiyor. Mümkündür.

Söz konusu pankart için bayağı emek verilmiş, az buz hazırlık yapılmamış. Birebir aynı pankart, çekici (ya da itici bilemedim şimdi, nereden baktığımıza bağlı biraz) bir motto ve yerleşim için seçilmiş mükemmel bir cadde… Bazen düşünüyorum da keşke şu insanlar yaratıcılıklarını “cehennem değnekçiliği” yapmak haricinde bir şey için kullansalar… Bu durum insana şunu hissettiriyor. Einstein gibisi vardır bizde de ama; o Alman versiyonundaki gibi atomla uğraşmayıp, kişisel birikimini anti-cehennem propagandası yapmaya adıyor. Hal böyle olunca da şöhret möhret hak getire! Ama olsun! Adam sevap kazanıyor birilerini korkutarak, tam da popüler kültür ürünü bir takım şeyler yapmak suretiyle. Her şey bir tarafa işin vahameti beni iyiden iyiye tırstırıyor. Aklı ve yüreği sezaryenle alınmış, tüm sağduyulu düşünen yerleri kastrat edilmiş bir güruhtan bahsediyoruz. Çok yazık!

 

Bu minval üzere konuyla ilgili merakımı cezbeden bir şeyler var. Eğer hasbelkader bu afişi asmış ya da asılması gerekliliğine inanmış kimselerden biriyle karşılaşırsam, sormak isterim şunları;

 

1)      Bunu yaptığın için oruçtan hasıl olan sevabının kat be kat artacağı inancında mısın?

 

2)      Bu yaptığının (yani insanları provoke edecek şekilde pankartlar asmanın) da üzerine “farz” olduğunu mu düşünüyorsun, tıpkı oruç tutmak gibi?

 

3)      İnsanları korkutmak suretiyle vicdanlarına hükmettiğinde ya da tercihlerine müdahale ettiğinde içinde en ufak bir rahatsızlık hissetmiyor musun?

 

4)      Sen o pankartı astın diye oruç tutan insan sayısında patlama mı olur sanıyorsun?

 

5)      Ne dersin? Belki an itibariyle cehennemin kapıları Türkiye’den gelenler için kapanmış mıdır?

 

6)      Bize yapmamız gereken şeyleri hatırlatan sen iyi ki varsın mı deriz?

 

Sorular uzar gider. Önemli olan da cevaplar değil. Ardı arkasına sıralanan şu sorular silsilesi zaten. Bu meseleyi tefekkür ederken aklıma düşen şey şu; malum milli servetimizdir Çalıkuşu. İyi de kitaptır. Öğrenciliğinde illa okuturlar adama, burnuna dayarlar. Biz de okuduk tabii keyifle. Neyse… Bu Çalıkuşu’nun TRT’de dizi versiyonu vardı. İşte orada Çalıkuşu Feride’ye yardım eden; ama çabucak da keyfi kaçan bir asker vardı: Sadri Alışık. O asker kızınca derdi ki: “Hey Allah’ım! Şimdi küfretsem kabahat benim mi?” Nedendir bilmem benim durumum da onunkiyle aynı şu sıralar.