3 Ağustos 2016 tarihinde, Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla Meclis Başkanlığına sunulan torba halindeki yasa tasarısı içerisinde, birçok kanun tasarısını içeriyordu.

Torba tasarıda, Hakkâri ve Şırnak’ın il olmaktan çıkarılması ve Yüksekova ve Cizre’nin il olması, Vakıfların radyo ve televizyon kurmalarına izin verilmesi, Cemaat operasyonlarına katılan müfettiş, hâkim ve savcılara özel koruma zırhı getirilmesi gibi birçok yasal değişikliği bulunuyordu.

Tasarının en önemli kısımlarından birisi, belki de Türkiye’nin ekonomik gücünü tek elde toplayabilecek, “Varlık fonu” adı taşıyan bir kanun tasarısıydı.

Torbadaki diğer önemli yasa tasarısı ise, Belediye başkanı, başkanvekili ve meclis üyeleri terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevlerinden alınması veya uzaklaştırılması amaçlı yasa tasarısıydı.

Görevinden uzaklaştırılan, tutuklanan, kamu hizmetinden yasaklanan veya istifa eden belediye başkanı, başkanvekili veya meclis üyesinin yerine Büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanlığı, diğer belediyelerde de valiler tarafından yeni isimler (Kayyum) görevlendirilmesine imkân taşıyan bu yasa, son dönemlerde sıkça işletiliyor. (1)

Tamamen dokunulmaz ve denetlenemez olarak oluşturulacak Varlık fonu ile birlikte özelleştirilmesi mümkün olmayan kurumlara da özelleştirme yolu açılmış olacak. Bu kuruluşların gelirleri, mal varlıkları, binaları, arsaları ve işletmeleri özelleştirme yoluyla özel şirketlerin eline geçecek!

En önemlisi de, bu kurum ve kuruluşların varlıkları özelleştirilirken ihale yasası kapsamı dışında davranılacak olması. Özelleştirmenin ihale yasası kapsamı dışında yapılması ise satışların şaibeli olmasını sağlayacak.

Özel yetkilerle donatılması, yasalara bağlı olmaması, Sayıştay denetimine tabi olmaması gibi istisnalar bu fonun ve yapacağı işlemlerin karanlıkta kalmasına, fon ile ilgili kuşkularımızın artmasına neden olacak.

Bugün itibarıyla netleşmeyen askeri alanlar ve okulların ne olacağı konusu da bu fonla birlikte kuşkulu hale gelecektir. Askeri alan ve binaların bu fona devredilmesi basit bir kanunla ileride yapılabilir ve böylece onların da özelleştirilmesinin yolu açılabilir.

O günlerde belki de çok önemsenmeyen ya da dikkatten kaçan bu oluşum, 4 Şubat 2017 tarihinde bazı kuruluşların bu fona devri ile gündeme oturmuş oldu.

Bakanlar Kurulu kararı ile Varlık fonuna devredilen kuruluşlar, Ziraat Bankası, TPAO, BOTAŞ, PTT, TÜRKSAT, ETİ Maden, Çaykur ve BİST. ( BIST Borsa İstanbul deyiminin kısaltmasıdır. Hisse senetlerinin işlem gördüğü İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası (VOB) ve İstanbul Altın Borsası’nın (İAB) bir araya gelmesiyle oluşturulmuş borsası.) (2)

Bir gün sonrasında ise THY ve Halk Bankası da bu fona devredildi.

Devredilenler arasında 3 ay sonra iade edilmek üzere 3 milyar lira da var!

Fona devredilenler arasında en ilgi çekeni ise, Antalya’nın Aksu, Kemerağzı, Kemer, Çamyuva, Kiriş, Beldibi, Manavgat, Çolaklı, Ilıca, Sorgun, Bahçelievler, Kemerağzı ve daha pek çok turistik bölgelerdeki onlarca dönüm hazineye ait değerli araziler! (3)

Gelir sağlamak ve Türkiye ekonomisine destek vermek amacıyla kurulmuş olan Varlık fonuna, turistik bölgelerdeki değerli arazilerin devredilmesi, akıllara, “bu araziler satılacak mı?” sorusunu yerleştiriyor.

Dünya genelinde, ülkelerin kurdukları Varlık Fonları, ülkedeki gelir/bütçe fazlasını yönetmek/kullanmak amaçlıdır.

420 milyar doları aşan borcumuz varken ve ekonomi, görebildiği en durgun ve kötü dönemini yaşarken, ülkede fazla değil eksikler varken kurulan Varlık fonuna, ülkenin en değerli kuruluşlarının ve arazilerinin devri, ister istemez kuşku yaratmaktadır.

Yönetim Kurulunda, Başkan Mehmet Bostan, üyeliklerinde Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan’ın olduğu Türkiye Varlık Fonu A.Ş’nin Başbakanlığa bağlı çalışacak olması, kuşkularımızı hafifletmiyor.

Denetimden uzak bir şekilde ülkenin tüm değerlerinin yönetilmesi, alım ve satımın ihale yasalarına tabi olmaması, fona devredilecek bütün değerlerin yok olabileceği ihtimalini arttırıyor!

Ülkenin tüm değerlerini yönetebilecek kabiliyetteki bu fon, hangi gerekçelerle Sayıştay denetimi dışında bırakıldı?

Özel denetime tabi olduğu söylenen fon, özel olarak! Nasıl denetlenebilecek?

Alım satım işlemlerini yaparken neden mevcut ihale yasası hükümleri uygulanmıyor?

Denetimden uzak olması, her türlü uygun olmayan işlerin yapılabileceği kanısını belleğimize yerleştiriyor.

İhale yasası hükümlerine tabi olmayışı, alım satımlarda usulsüzlük iddialarının yükseleceğini gösteriyor.

Amacı ek gelir kazanmak olan fona hazine arazilerinin devredilmesi, bu arazilerin, istenilen kişilere, istenilen bedellerle satılacağı anlamını taşıyor.

Denetime tabi olmayan Türkiye Varlık Fonu, istediği takdirde, Türkiye’nin tüm değerlerini satabilir veya devredebilir ki denetimsiz olduğundan dolayı da kimselere hesap sorulamaz!

Diğer taraftan, Varlık fonu, tüm vergi ve harçlardan muaf olduğundan, fona devredilen şirketler bir anda kâra geçecektir ancak bu vergi ödenmemesi nedeniyle kâr, ülke gelirlerini azaltacağından, bütçe açısından ek yük çıkaracak, bu yükü ödemek de vergi yükümlülerine kalacaktır!

Dolaysıyla, fona devredilen kuruluş ve şirketlerin ödemeleri gereken ama fona devredildikten sonra muaf olacakları vergileri bizler ödemek zorunda kalacağız!

Varlık fonunun zararını biz karşılayacağız anlamına gelen, denetimsizlik ve vergi muafiyeti, bizler için sürpriz olarak saklanıyor!

Neresinden bakarsak bakalım, işletilmeye başlanan Türkiye Varlık Fonu A.Ş. Türkiye’nin ve aynı anlamda bizlerin sahip olduğu tüm maddi değerlerini işletecek, denetlenmeyecek, vergiden muaf olacak, zararlarını da halk olarak bizler çekeceğiz.

Varlık fonu, bir anlamda “örtülü ödenek” gibi kullanılabileceğinden, Türkiye’nin henüz özelleştirilmemiş maddi değerlerinin bu anlamda kullanılabileceği bir alan olarak durmaktadır!

_______________________________

1.http://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0750.pdf

2.http://sendika14.org/2017/02/sarayin-hazinesine-buyuk-devir-ziraat-bankasi-tpao-botas-ptt-turksat/?utm_source=ReviveOldPost&utm_medium=social&utm_campaign=ReviveOldPost

3.http://ilerihaber.org/icerik/pakistanda-gorevli-afgan-diplomata-suikast-67587.html