DEVA Partisi'ni ziyaret eden tutuklu aileleri, hasta tutukluların yalnızca Kürtlerin değil tüm toplumun sorunu olduğunu belirterek "İktidar bizim acılarımızdan zevk duyuyor ve siyaset üretiyor" dedi. 

Ankara'ya gelen hasta ve infazı yakılan tutukluların aileleri, yakınlarının tedavi ve tahliye taleplerini iletmek amacıyla yaptıkları ziyaretler sürüyor. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede’nin eşlik ettiği heyet, Demokrasi ve Atılım Partisi'ni (DEVA) ziyaret etti. Aileleri, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ve DEVA yöneticileri karşıladı. 

TOPLUMSAL BİR SORUN

Herdem Mervani babası Abdullah Halim Kırtay'ın 30 yıldır cezaevinde olduğunu ve 5 yıldır hasta olduğuna dikkati çekerek, Neredeyse bir yıla yakındır durumu kötüleşti ve ilaçlar da yan etki yapıyor. Bu hastalık sürecinde yanlarında olamıyoruz aileleri olarak biz de cezalandırılıyoruz. Hukuku bize karşı uygulamadılar. Normalde böyle durumlarda eşit davranmaları gerekiyor ama siyasi tutsaklara eşitsizlik var. Var olan tedavi haklarını da ellerinden alıyorlar. Buraya gelmemizin temel sebebi, hasta tutsakların ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması. Çözüm arayışı içerisindeyiz ve arayışımıza devam edeceğiz. Buna Kürt sorunu olarak bakıyorlar ama bu toplumsal bir sorundur. Toplumun sorunu olduğu için bize toplumun yardım etmesi gerekiyor. Ortada büyük bir hukuksuzluk var" ifadelerini kullandı. 

'ACILARIMIZDAN SİYASET ÜRETİYORLAR'

Hasta tutuklu Civan Boltan'ın babası Hakki Botan da "Acılarımızdan zevk alıyorlar ve iktidar partileri bizim acılarımız üzerinden siyaset üretiyor. Sessiz kalmamalıyız" diye konuştu. 

Daha sonra söz alan aileler barış ve adalet için ziyaretlerini gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, birlikte mücadele cağrılarını yineledi. 

'YAKINDAN İLGİLENİYORUZ'

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise, Türkiye'de gücü ele geçirip başkalarını mağdur edenlerin daha sonra mağdura dönüştüğüne dikkati çekerek "Ülkedeki temel hukuk adalet meselesinin temel alınması gerektiğine inanıyoruz. Ülkedeki başta sistem sorunu olmak üzere can yakıcı ekonomik sorununun temelinde hukuk ve adalet sorunu olduğuna inanıyoruz. Son on yılda eşit ve onurlu vatandaşlıkta eşitlenemediler ama mağdur vatandaşlıkta eşitlendiler. Aysel Tuğluk'un durumuyla da yakından ilgileniyoruz. Bir an önce cifte cezalandırma politikalarının sona erdirilmesi ve eğer infazın sonlanması için üzerimize düşeni yapacağız" diye konuştu. 

'BU ANLAYIŞLA MÜCADELE EDİYORUZ'

Yeneroğlu hasta tutukluların ülkenin kanayan yaralarından birisi olduğunu söyleyerek, "Hukuk devletinin kalitesi elbette cezaevlerinin durumuyla ölçülür. Ülkemizde bugün anayasal devlet olma iddiasının gereklilikleri yerine getirilmiyor. İnsan onurunu koruyan uygulamaların gereği yerine getirilmiyor. Burada bir düşman hukuku uygulanıyor ve bu da devletin tanımı oluyor. Maalesef ciddi destek de görüyor bunlar. Biz partimizin ruhundan beri bu anlayışla mücadele ediyoruz ve bu anlayışın Türkiye'de her bir yurttaşı tehdit ettiğini söylüyoruz. Hukuksuz uygulamaların sonlandırılması gerektiğini devamlı olarak belirtiyoruz. Meclis'te basın toplantısı yapacağız yakın zamanda ve ben orada da bu konulardan bahsedeceğim. Çıplak aramalardan tutun da bahanelerle işkenceye tabii tutulması her gün ülkemizin gündeminde. Gerçekten çok büyük bir insanlık dramı Aysel Tuğluk. Bu da hukuk devlet iddiasını ortaya apaçık koyuyor" dedi. 

'SESSİZ KALAN MARUZ KALACAK'

Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle ailelerin burada korkunç derecede cezalandırılması konusu önemli. Bu engellerin güvenlik gerekçesiyle uygulanması söz konusu değil. İktidar öyle bir noktaya gelmişti daha fazla cezaevi yapmakla övünüyor. Büyük bir insanlık dramı bu. Biz tutukluların kimliğine bakmaksızın, insan onurunu koruyan yücelten bir anlayışa sahibiz. Cezaevinde olan insanların insan onuruna yaraşır muamele görmeleri gerektiğini savunuyoruz. Cezaevlerinde bugün 3 bin civarında hasta tutuklu olduğu söyleniyor biz de yüzlercesiyle karşı karşıya kaldık. Bu konuyla ilgili iktidardan tepki görürüz diye de ATK ve diğer kurumların ne raporlar verdiğini görüyoruz. Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirip aynı zamanda kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bugün bu haksızlığa susan yarın maruz kalacak. Bizleri ziyaret ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz."

Kaynak: MA