Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, 23 Nisan Meclis özel oturumunda konuştu.

Baş, yaptığı konuşmaya tüm işçi ve emekçileri selamlayarak başladı.

Meclis’in 99’uncu kuruluş yıldönümünü de kutlayan Baş, “Emperyalist işgale ve işbirlikçi padişah tarafından temsil edilen saltanat düzenine karşı, halkın birleşik iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin 99'uncu kuruluş yıl dönümünü kutluyorum” İfadelerini kullandı.

'LEYLA GÜVEN'İN SESİNİN DUYURULMASI MÜCADELESİ'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'na asker cenazesinde yapılan saldırıyı kınayan Baş, Kılıçdaroğlu'na ve tüm CHP'lilere  geçmiş olsun dileklerini iletti.

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 167 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkâri Milletvekilli Leyla Güven'e dayanışma duygularını gönderdiğini ifade eden Baş, "Leyla Güven'in sesinin duyurulması mücadelesinde, kolluk kuvvetlerinin saldırılarına uğrayan tüm HDP'li milletvekili arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

 ‘SÖZ HAKKIMIZ KISITLANDI’

Grubu bulunan partilere 10 dakika, grubu olmayan partilere ise 3 dakika söz hakkı verildiğini ve bu uygulamanın ilk kez yaşandığını söyleyerek kararı protesto eden Baş, "Eğer söz hakkımız kısıtlanmasaydı şu konulara değinmek isterdik" diyerek şunları aktardı:

"23 Nisan 1920'de kurulan Mecliste buluşan iradenin Anadolu'nun yoksul halklarının kanıyla, canıyla, alın teriyle emperyalist işgale direnerek ortaya koyduğu yeni bir ülke kurma inancının eseri olduğunu anlatmak isterdik ve arkadaşlar, örneğin Meclis’in kuruluşunun sadece emperyalist işgale karşı değil, bu işgalcilerle işbirliği yapan padişaha ve saray iktidarına karşı anlamlı bir karşı duruş olduğunu burada paylaşmak isterdik.”

‘RABİA NAZ'A NE OLDU?’

Söz hakkımız kısıtlanmamış olmasaydı, Çocuk Bayramı'nı kutlarken 2 milyon çocuğun çalışmak zorunda olduğunu, yüzde 78'inin kayıt dışı çalıştırıldığını kürsüden ifade etmek istediklerini söyleyen Baş, "23 Nisan Çocuk Bayramı'nda bu kürsüde ‘Rabia Naz'a ne oldu?’ diye sormak isterdik. İşçi çocukları da patron çocukları kadar özgürce ve mutlu yaşamaya hak sahibidir’ demek isterdik. Dolayısıyla burada Cumhuriyeti kuran yoksulların bağımsızlık düşünün, nasırlı elleriyle yarattıkları değerlerin, zenginlerin kasalarına, tarikatların gerici emellerine ve sarayın şatafatına kurban edildiğini konuşamıyoruz. Fabrikalarımızın, tarlalarımızın, ormanlarımızın, akarsularımızın peşkeş çekilmesini konuşamıyoruz.

Kim ne yaparsa yapsın, bu ülkenin emekçi insanları, ezilen, horlanan, yoksul bırakılan halkımız zorbalara boyun eğmeyecek. 23 Nisan 1920'de emperyalist işgale ve iş birlikçi saray iktidarına karşı yan yana gelip yeni bir ülke kurma iradesini ortaya koyan Türkiye halkları, yine aynı kararlılıkla yan yana gelecek, paranın, patronların iktidarını, onların iktidarını simgeleyen saray düzenine son verecektir” diye belirtti.