Eşcinsel olduğu için hakemlik hakkı elinden alınan ve Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) açtığı davayı kazanan Halil İbrahim Dinçdağ, Adalar Belediyesi’nin düzenlediği Geleneksel Yusuf Alkan Futbol Turnuvası’nda hakemlik yapıyor. Adalar Gerçek’in sorularını yanıtlayan Dinçdağ, “Merkez Hakem Kurulu’nun anayasasını yazacağız. Hakemlikte babadan oğula saltanatlık modeline son vereceğiz!” dedi.

Eşcinsel olduğu için hakemlik hakkı elinden alınan ve Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) açtığı davayı kazanan Halil İbrahim Dinçdağ, Merkez Hakem Kurulu (MHK) başkanlığına adaylığını açıkladı.

Dinçdağ, “Askerlik yapmaya elverişli değildir” ibareli belge nedeniyle önce hakemlikten ihraç edilmiş, sonra da eşcinsel olduğu basına sızdırılmıştı. Bu olayların yaşandığı sıralarda bir çok tehdit alan Dinçdağ, 2010’da TFF’ye açtığı maddi ve manevi tazminat davasında homofobiye karşı önemli bir kazanım elde etti. Dinçdağ’a 2014 yılında Almanya’da Eşcinsel Düşmanlığına Karşı Birlik Topluluğu’ndan “Saygı Ödülü” verildi. Dinçdağ şimdi MHK’ya aday.

Halil İbrahim Dinçdağ, Adalar Belediyesi’nin düzenlediği Geleneksel Yusuf Alkan Futbol Turnuvası’nda hakemlik yapıyor. Biz de hem turnuvayı takip ettik hem de Hakem Dinçdağ ile söyleşi yapma fırsatı yakaladık.

2009 yılında hakemlikten men edildiği süreci ve MHK başkanlığına adaylığını Adalar Gerçek’ten Haldun Batukan Yaşar’a anlatan Dinçdağ’ın futbol ve hakemliğeilişkin önemli mesajları da var:

Sizi tanıyabilir miyiz ?

Trabzon’un Of ilçesinde doğdum. İlk ve orta okulu köyde okudum. Liseyi ise Trabzon’un merkezinde bitirdim. 1994 yılında yerel radyoculuk yaptım. ‘95’li yıllarda ise hakemliğe başladım. 14 yıl boyunca aktif olarak aralıksız hakemlik yaptım.

Yusuf Alkan Futbol Turnuvası’nda da hakemsiniz. Ada’da böyle bir turnuvada yer almak sizin için ne ifade ediyor ?

Bu turnuva çok değerli . İstanbul’da da bir çok özel futbol liglerinde görev alıyorum. 3 yıl önce bu turnuvaların birinde görev yapan bir arkadaşımın aracılığı ile Geleneksel Yusuf Alkan Futbol Turnuvası’nda yer almaya başladım. Burada çok keyif alarak maçlar yönetiyorum, yeni insanlar tanıyorum... Çok güzel bir organizasyon, Adalıların bu turnuvanın kıymetini bilmeli.

Spora ve futbola dair neler söylersiniz?

Spor, spor olarak yapıldığı zaman güzeldir. Kazanma hırsının ön plana çıktığı, paranın ön plana çıktığı ve masa oyunlarının ön plana çıktığı durumlarda spor, sporluktan çıkıyor. Ülkemizde spor yazarları bir elin parmağını geçmez. Fakat sayısızca takım yazarı var. Tabi ki yazarlar da takım tutabilir ancak spor yazarı olabilmek, sporcu olabilmek herkesin harcı değildir.

2009 yılında hakemlikten ihraç edildiniz. Bu süreci ve yaşadıklarınızı bize anlatabilirmisiniz?

2008 yılında askerlikten yapamayacağıma dair rapor aldığım için Türkiye Futbol Federasyonu bana hakemlik yapamayacağımı söyledi. Gerekçeleri de Merkez Hakem Kurulu’nun iç talimatlarındaki 25. Madde. Bu maddeye göre, ‘sağlık sorunları’ nedeniyle askerlik yapmayanlar hakemlik yapamaz.

Ben de kendilerine benim sorunumun ‘sağlık sorunu’ olmadığını defalarca anlatmaya çalıştım, doktorların “hakemlik yapabilir, herhangi bir sorunu yoktur” raporumu sunmama rağmen Merkez Hakem Kurulu keyfi bir uygulama yaparak, o maddeyi örnek gösterip hakemliğimi bitirdi! Türkiye’de ilk futsal hakemlerinden biriyim. Futsal hakemliğime kadar elimden aldılar.

2009 yılında Futbol Federasyonu’na dilekçeyle hakemlik haklarımın geri verilmesi için başvuruda bulundum. Bir kaç gün sonrasında yazdığım dilekçe basına servis edildi ve tüm medya organlarından haberleri okumaya başladık. Sonrasında avukatım aracılığıyla Federasyon ile defalarca görüşme talebinde bulunduk; sorunu kendi içimizde çözelim, ‘biz bir aileyiz’ felsefesiyle ama maalesef aile falan değilmişiz, Federasyon belirli kişilerin ailesi olarak kaldı!

2010 yılında avukatımla birlikte “özel hayatın ihlali”den maddi manevi tazminat davası açarak Futbol Federasyonu ile hukuk mücadelemizi başlattık. 7 yıl süren davada mahkeme beni haklı buldu, kazandım. Fakat istediğimiz gibi bir gerekçeli karar yazılmadı. Kararın bozulması için Yargıtay’a başvurduk. Şimdi yargıtaydan çıkacak sonucu bekliyoruz.

“MHK’NIN ANAYASASINI YAZACAĞIZ

Merkez Hakem Kurulu’na başkanlık adaylığınızı açıkladınız. Başkan olursanız gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler hakkında bilgi verirmisiniz ?

Bana ‘Neden MHK başkanlığına aday oldunuz?’ diye sorular geliyor zaman zaman. Bu süreçte ben bir kanser hastalığı atlattım. Dolayısıyla hakemlik çok efor sarf edilen bir meslek olduğundan şu an yapabileceğimi düşünmüyorum. Fakat ne yapabilirizi, Türk hakemlerine nasıl bir fayda sağlayabilirizi her zaman düşündüm, düşünüyorum. 1995 yılından beri bu camianın içerisindeyim. Geçmişte de bu kurumda görev yapan insanlar ile görüştüğümde MHK’nın hiç bir gelişme kaydetmediğini görüyoruz; Sadece günü kurtarmaya ve göz boyamaya yönelik bir sistemsizliği olduğu apaçık ortada.

Ben de tecrübem ve tecrübeli insanlardan aldığım bilgiler ile neler yapılması gerektiğine kafa yorarak, belirli maddeler ve projeler açıklayarak adaylığımı açıkladım. Bunlar nelerdir; Türk hakemlerinin en büyük sorunu eğitimsizlik. Eğitim seferberliği başlatacağız. Merkez Hakem Kurulu hariç, eğitim ordusu kuracağız.

Türkiye Futbol Federasyonu ile, bir kereye mahsus, kısa, orta ve uzun vadeli projeler için 5 yıllık bir sözleşme imzalayacağız. Federasyon’un, MHK yönetimini dahi değiştirmemesi için böyle bir çözüm ürettik. Şu an seçim sistemi mevcut olmayan bu kuruma seçim sistemi getirmeyi hedefliyoruz. Kendi yöneticilerini seçme yetkisi olmayan MHK istemiyoruz. Atamalara son vereceğiz. Başkan ve üyeleri sadece seçimle gelecekler. Merkez Hakem Kurulu’nun anayasasını yazacağız. Ülkedeki tüm illeri teker teker gezerek en alttaki hakemden en üsttekine, gözlemcilere kadar herkesle sorunları konuşup eksikleri tamamlıyacağız. Bunları tespit edip çalışan hukukçularımızla birlikte anayasasını yazacağız.

“SALTANATA SON VERECEĞİZ”

“Hakemlikte babadan oğula saltanatlık modeline son vermeyi hedefliyoruz ‘’ sözünüzü okuduk. Buna dair neler söylersiniz?

Saltanata son vereceğiz. Elbette babası, ağabeyi hakem olup kendisi de yetenekli olan hakemler de vardır; Onlara sözümüz yok. Ancak torpili ortadan kaldıracağız. Bir klüpte bile yönetici seçilen biri tüm akrabalarını alt yapıya yazdırıyor, gerçek yetenekler geri planda kalıyor. Hakemlikte gerçek yeteneği ortaya çıkaracağız. Şu an süper lig dahil, babası hakem olan yaklaşık 28 hakem mevcut. Babadan oğula saltanatını sevmeyen bir millet olduğumuz için Cumhuriyet’e geçtik. Bunu tüm alanlarda sürdüreceğiz.

Hakem atamaları şu an sadece başkan ve yardımcısı tarafından yapılıyor. Biz, her ay bir ilde toplantı yapıp hakem atamalarını tüm üyelerimizle yapacağız. Mevcut üye sayısı 9 olan MHK üyelerini biz 11 artı 3’e çıkaracağız. Artı 3 kişi kadın hakemlerimiz olacak. Ülkemizde ve uluslararası müsabakalarda kadın hakemlerimizi de yetiştirip görmek istiyoruz. Yeni Lale Orta’lar yetiştireceğiz. Hakemlerimizi baş tacı yapacak bir yönetim kurulu oluşturacağız. Görevini iyi yapmayan, iyi hakemler ortaya çıkartmayan yönetim kurulu üyeleriyle çalışmamıza son vereceğiz. Bu konular hakkında Türk sporunun ve spor basınının duayen isimleriyle sürekli görüşmeler halindeyiz.

Kaynak: Adalar Gerçek