Ankara'dan 16 Nisan günü 'Kardeşlik Yürüyüşü' başlatan bağımsız cumhurbaşkanı aday adayı Tuna Bekleviç, 27 günde Diyarbakır'a ulaşmıştı.

Cumhurbaşkanı adaylığını gerçekleştiremeyen Tuna Bekleviç, Diyarbakır’da Sertaç Kayar’ın fotoğrafına yansıdığı gibi polis ablukasında kalmıştı.

Bekleviç bugün yaptığı açıklamada, “Diyarbakır’dan döndüğümden bu yana hayatımın asla eskisi gibi olmayacağını bana hissettiren faydasız Polis takibi ve baskılar karşısında “pes etmek” yerine birkaç gün içerisinde ülkeyi terk ederek alternatif ve tamamlayıcı bir direnişi yurt dışında örgütlemeye gayret edeceğim” dedi.

Tuna Bekleviç’in açıklaması şöyle oldu:

“Meşhur fotoğraf, malumun ilanı olduğu kadar, benim için hayatın hiçbir zaman eski haline dönmeyeceğinin bir kanıtı olmuştur. Yaşananlar ve polis takibinin devam etmesi bir Türk’ün Kürtleri anlamasının “yasak” olduğunu hepimize tekrar hatırlatmıştır.

Kürt mücadelesinin Türkiye’nin demokratikleşmesi ve normalleşmesi konusunda en önemli yapı taşı olduğunu düşünüyorum. Direniş eğer kendi kurumlarını yenileyemezse ve güçlendiremezse bu mücadelenin sadece Türkiye içerisinde başarı şansı her geçen gün düşmektedir.

Dolayısıyla ilkesel davranan, gerçekten yeni, genç, ne dediği ve ne istediği açıkça belli olan, dinamik ve çoğulcu bir direnişin örgütlenmesi gerekmektedir. Böyle bir mücadelenin sadece ülke içinde gerçekleştirilmesi imkansız hale gelmiştir. Çünkü bu ülke “özgür” değil “tutsaktır”.

Diyarbakır’dan döndüğümden bu yana hayatımın asla eskisi gibi olmayacağını bana hissettiren faydasız Polis takibi ve baskılar karşısında “pes etmek” yerine birkaç gün içerisinde ülkeyi terk ederek alternatif ve tamamlayıcı bir direnişi yurt dışında örgütlemeye gayret edeceğim.

Bu bir yolculuktur. Hayır Partisi ile çıktığımız hakiki toplumsal yolculuk 1.058 km’lik Kardeşlik Yürüyüşü ile vicdanlarda yer etmiştir. Şimdi vakit şiddetin her biçimini reddeden, çoğulcu, cesur, dürüst, tertemiz, ahlaklı ve meşru bir direnişi örgütleme vaktidir.

Dünya artık soğuk savaş çağında değildir. Berlin duvarı yıkılmış, iletişim araçları farklılaşmış, mücadeleler değişmiş; çözümler ise zenginleşmiştir. Türkiye de değişmiştir. Dünya da değişmiştir. Bizim bu mecburi gidişimiz bir “terk ediş” değil; tam aksine, 41 yıllık bir hayatta, gerçek bir mücadeleye ilk adımdır.

Saygılarımla

Tuna Beklevic

17 Mayıs 2018