AKP’nin iktidarını sürdürmek için Kuzey ve Doğu Suriye'ye operasyon düzenlediğini ifade eden Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, iktidarın her alanda saldırılarına karşı birlikte mücadele etmenin önemine dikkat çekerek, "Başarabiliriz, bunu gezi direnişinde, 7 Haziran'da, 24 Haziran'da Mart seçimlerinde gördük" dedi. 

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı belediyelere kayyum ataması ile Türkiye'nin Suriye'ye yönelik saldırılarını Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.

AKP'nin devletin olanaklarını kullanarak baskı ve şiddet aygıtlarını, özellikle Kürt illerine bir bütün olarak da Türkiye'yi yöneltmek için temel argüman olarak belirlediğini ifade eden Baş, kayyımların atanmasının bunun bir örneği olduğunu söyledi. 

'DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

"Defalarca denemelerine rağmen seçimlerde halklarımız gereken yanıtı verdiler" diyen Baş, "Aslında yeniden kayyum atamaktan 'başka bir çaremiz yok. Buralarda ancak zorla, elimizdeki devlet olanakları ile bir egemenlik inşa edebiliriz, başka türlü buraları yönetemeyiz demiş oluyorlar'. Fakat biz de tersini göstermekle yükümlüyüz. Ne yaparlarsa yapsınlar hangi düşmanca politikaları, düşman hukukunu uyguluyorlarsa uygulasınlar, biz direnmeye ve bu politikalara teslim olmamaya devam edeceğiz. Bir boyutu da tabi şu, aslında Diyarbakır'a kayyum atayan zihniyet ile İstanbul'da kaybettiği seçimi yenilemek isteyen zihniyet aynı. İstanbul'da, Ankara'da insanları yoksulluğa, açlığa mahkûm eden zihniyet, aynı zihniyet. Gençleri geleceksiz, çaresiz bırakan aynı zihniyet" diye konuştu. 

'BU İRADE BATIDA DA GÜÇLENDİRİLMELİ'

Baş, iktidarın Türk ve Kürt halkının yan yana gelmesini, bir güç birliği yapmasını, omuz omuza vermesinin önüne geçmek için düşmanca politikaları devam ettirdiğini kaydetti. İktidarın Kürt'e sopa, batıya da bunun üzerinde bir milliyetçi, şoven, ideolojik tahakküm kurarak Türkiye'yi yönetmek istediğini vurgulayan Baş, "Artık hep birlikte başarmamız gereken şey bu oyunu bozmak. Çünkü 7 Haziran 2015 seçimlerinde iktidarın bu taktiği uyguladığını, kendi açılarında kısmı başarı elde ettiklerini, en azından iktidarlarını bu vesile ile sürdürebildiklerini gördük. Bugün Amed’deyiz burada halkın büyük bir direniş sergilediğini görüyoruz. Bu baskıcı politikalara karşı teslim olmadığını, iradesini kaybetmediğini, koruduğunu görüyoruz. Mesele bu iradenin aynı zamanda batıda güçlendirilmesi ve bu birlikteliğin sağlanabilmesidir" ifadelerini kullandı.

'CHP HER ZAMANKİ YANLIŞA DÜŞTÜ'

CHP'nin Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye müdahale için Meclis'e getirilen Suriye'ye müdahale teskeresine "evet" oyu vermesini eleştiren Baş, "CHP’nin kayyum döneminde aldığı kısmi tavır vardı. Hukuksuz ve gayri meşru olduğu yönünde bir ses yükseldi, ama bu Türkiye halklarının CHP'ye söylettiği bir şeydi. AKP’ye sadece içeride savaş ve baskı ortamı yetmedi, onun üzerinde sınır ötesi operasyon tezkeresini gündeme getirdi. Tabi o aşamada maalesef parlamento içerisindeki muhalefet yeterli dirayeti göstermedi. Her zamanki yanlışa bir kez daha düştürler. Bizim gözlemlediğimiz, temaslarımızdan elde ettiğimiz sonuç, tıpkı kayyumda olduğu gibi bu sınır ötesi operasyonun, Türkiye'nin batısında AKP cephesinde bir destek bulmadığıdır" diye konuştu. 

'KAYBEDİLDİĞİ KISA BİR SÜREDE GÖRECEĞİZ'

Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırının AKP'nin iktidarını sürdürebilmek için yoksul, emekçi çocukları savaşa alet etmesinin bir yansıması olduğunun geniş kesimler tarafından görüldüğünü belirten Baş şunları kaydetti: "Ben Rojava'da çok kısa bir sürede geri adım atmış olmasını sadece uluslararası dengelerden ibaret olmadığını da vurgulamış olayım. Yani aynı zamanda Türkiye halkının geniş kesimlerinin bu savaş politikalarından ikna edilememiş olması geri adım atılmasının nedenlerinden bir tanesi. Sonuç itibariyle görüntüde bir zafer havası verilmeye çalışılıyor. Böyle bir manipülasyon aslında kazandık görüntüsü vermeye çalışıyor. Esasında kaybettiğini yakın bir dönemde hepimiz göreceğiz." 

'BU İKTİDARDAN YARIN BİLE KURTULSAK GEÇ OLUR'

Birlikte mücadele etme konusundaki kararın sürdürülmesinin önemine değinen Baş, "İnadımızı ve irademizi sürekli kılmak durumundayız. Ben bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Yani çeşitli örneklerini gezi direnişinde, 7 Haziran'da, 24 Haziran'da gördük. En son Mart seçimlerinde yine bunu gördük. Bunu başardığımız takdirde iktidarın kazanma şansı yok. Sonuçta kazanan biz olacağız. Yani Türkiye halkları açısından bu iktidar yarın devrilirse geç olur. Bütün uyguladığı o ekonomik, siyasal ve sosyal politikalar, savaşçı politikalar, iktidarın sorumluluğunu artırıyor. Fakat acısını bütün Türkiye halkları çekiyor. Dolayısıyla bu iktidardan yarın kurtulursak bile geç kalmış oluruz. Bunun için bütün olanaklarımızla mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor" diye belirtti.