ANF'den Ali Barış Kurt'a konuşan hukuk profesörleri Mithat Sancar ve İbrahim Kaboğlu, çözüm süreciyle ilgili aşamaların hukuki dayanaklar ile ele alınmasının önemine işaret etti.

Sancar, "meclisin devreye girmesi gerekiyor" derken; Kaboğlu da, "savaşa karar veren organ barışa da karar verebilir" yorumunu yaptı.

SANCAR: SÜRECİN BÜTÜNÜ İÇİN YASAL DAYANAKLAR GEREKİYOR

Prof. Dr. Mithat Sancar, çözüm süreciyle ilgili tartışmaların "geri çekilme" ile sınırlı tutulmasının doğru olmadığını belirtti. Sancar, "Sadece geri çekilme için değil, sürecin bütünü açısından yasal dayanaklara ihtiyaç var" dedi.

Anayasa profesörü Mithat Sancar, Kürt sorunuyla ilgili devam eden çözüm sürecinin bütünlüklü olarak tartışılması gerektiğine işaret ederek, "Tartışmayı geri çekilmeyle sınırlamak, buraya odaklamak doğru değil" şeklinde konuştu.

'YASAL DÜZENLEME SÜRECİN BÜTÜNÜ İÇİN DAYANAK SAĞLAR’

"Geri çekilmenin sağlanması için yasal düzenlemenin sürecin bütünü açısından dayanak oluşturacağını" ifade eden Sancar, ekledi:

"Yasal dayanak ya da meclisin devreye girmesi sürecin bütünü düşünüldüğünde gerekli olacak. Şu an sadece geri çekilmeye dönük yasal düzenleme teknik açıdan sıkıntılı olabilir ama zaten sürecin bundan sonraki aşamalarını da kapsayacak şekilde yasal dayanak oluşturulursa, geri çekilmelerin de güvenli bir şekilde yapılabilmesi sağlanır."

'Akil İnsanlar' adı altında konuşulan komisyonun da yasal dayanakla, hangi yetkilerle oluşturulacağının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sancar, "Akil İnsanlar böyle bir dayanağa sahip olursa, o zaman geri çekilmelerin de bu komisyonun izleme ve gözlemesi suretiyle gerçekleşmesi mümkün olabilir. Dolayısıyla meclisin devreye girmesi gerekiyor" dedi.

'FİKİR AYRILIKLARI ORTA NOKTADA BULUŞTURULMALI'

Sürecin "bir müzakere süreci" olduğuna vurgu yapan Sancar, "Tarafların yüzde yüz mutabık kalmaları halinde zaten müzakereye gerek kalmazdı; fikir ayrılıkları olacaktır" dedi. "Bu farklılıkların orta noktada buluşturulmasını" savunan Sancar, "Dolayısıyla Kürt hareketinin bazı açıklamaları hükümetinki ile örtüşmeyebilir; tam tersi de... Ama müzakere sürecidir ve ilkesel bir mutabakat oluşmuştur. Öcalan'ın Newroz'da okunan mektubundan da bu anlaşılıyor. Ayrıntılar müzakere konusudur" diye konuştu.

KABOĞLU: KALICI OLMASI, HUKUKİ DAYANAKLARLA MÜMKÜN

Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "hükümetin konuyla ilgili yasal düzenlemeye yanaşmadığına" oysa bir düzenlemenin gerekli olduğuna dikkat çekti.

Kaboğlu, sürecin meclis zeminine çekilmesi gerektiğini ifade ederek, sürecin kalıcı olmasının hukuki dayanaklarla mümkün olacağını kaydetti. "Bu konuda yapılacak girişimler için söyleyeyim; eğer hukuki bir dayanak olmazsa, yarın bir gün herhangi biçimde durum tersine dönerse, o zaman bunların güvencesi kalmaz" diyen Kaboğlu, 'akil insanlar' konusunun da hukuki temelde ele alınması gerektiğini vurguladı:

"Akil insanlardan söz ediliyor; bunlar konuşacaklar, bazı eylemlerde bulunacaklar... Bu kadar önemli bir konuda, Türkiye barışıyla ilgili bir konuda görev yapacak kişilerin aynı zamanda saygınlığı açısından meclisin buna el atması, yasal zemin hazırlaması gerekiyor. 'Akil insanlar' yerine oluşturulması gereken 'gözlem grubu' olmalı ve bu da TBMM ile belirlenirse, dediğim gibi hem saygınlık hem de işlevsellik yönleriyle değerli olur. Bu da, içtüzük değişikliği ile yapılabilir."

'SAVAŞA KARAR VEREN ORGAN BARIŞA DA KARAR VERSİN'

Geri çekilmenin de hukuki düzenlemelerle gerçekleşebileceğini söyleyen Kaboğlu, bunun da doğal olarak yasama organında sağlanabileceğini belirtti. "Savaşa karar veren organ, aynı zamanda barışa karar verebilmeli" diye konuşan Kaboğlu, ekledi:

"Çözüm süreciyle ilgili 'araçların' meclis tarafından desteklenmesinin, yol ve yöntemlerin meşruluğu açısından da önemi var. Barış, evet başlı başına meşru bir adımdır. Bu konudaki her adım da desteklenmelidir. Ama o yolun devamının sağlıklı olması da, en az bunun kadar, hatta bazen daha önemlidir. O yüzden hukuk yoluyla bir barış, zannediyorum çok daha gerçekçi olur."