Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) yönelik baskı ve kayyum tartışmalarına ilişkin belediye eşbaşkanları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda bir araya geldi. Düzenlenen toplantı öncesi DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven sürece dair değerlendirme yaptı. 

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in halen tutuklu olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, partilerine sistematik bir baskının olduğunu dile getirerek, gözaltına alınan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'den 30 gündür haber alınamadığını anımsattı.

Kürt halkının iradesine dönük bir saldırı söz konusu olduğunu dile getiren Sebahat Tuncel, "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın bin bir zorlukla başlattığı müzakere süreci herkes için bir umudu temsil ediyordu. Ülkenin her yerinde barış iklimi yaşandı. Herkes barışı konuşurken Erdoğan 'masa yok süreç yok' diyerek, Çöktürme Planı'nı devreye soktu" dedi. 

'ASIL AMAÇ KÜRTLERİ YOK ETMEK'

"Çöktürme Planı" ile 10 bin Kürdün tutuklanması, 15 bin Kürdün katledilmesi ve 300 bin Kürdün yerinden zorla göçertilmesinin planlandığını söyleyen Tuncel, HDP'nin parlamentodan atılmak istenmesinin bu plandan bağımsız düşünülemeyeceğine işaret etti. Bugüne kadar 185 arkadaşlarının gözaltına alındığını 21 belediye eşbaşkanının ve 33 meclis üyelerinin tutuklandığını ifade eden Tuncel, yine son 2 yıldır müfettişlerin belediyelerinden çıkmadığını ama bugüne kadar tek kalem yolsuzluk bulmadığının altını çizdi. Tuncel, tüm bu saldırıların asıl amacının Kürtleri yok etmek olduğunu söyledi. 

'NE KAZANDIYSAK DİRENEREK KAZANDIK'

Tuncel, "Bu savaşın sorumlusu biz değiliz. Bu kadar cenazenin gelmesinin sorumlusu AKP'dir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve atanmış Başbakan Binali Yıldırım sık sık 'Hesap vereceksiniz' diyor. Asıl hesap verecek olanlar, sizlersiniz. Bu katliamları yapanlar, savaş çıkaranlar hesap verecek. Biz ne kazandıysak mücadelemizle kazandık. 59 milletvekilimiz varsa 106 belediyemiz varsa bunları direnerek kazandık. Öyle kayyum atarız diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Belediyeler halkın belediyeleridir. Biz de ne pahasına olursa olsun belediyelerimizi koruyacağız. Hiç olmadığı kadar çözüme yakınız. Bir omuz verirsek zafer yakındır. Bu süreci kendi lehimize çevireceğiz. Yeni yaşamı hep birlikte kuracağız" diye konuştu.

Lice'nin bombalanmasına da değinen Tuncel, herkesin operasyonlara karşı durup, bu saldırıları durdurması gerektiğini ifade etti. 

GÜVEN: KAYYUM GELECEK DİYE OTURMAYACAĞIZ

AKP planlarının amacına ulaşmasına izin vermeyeceklerini dile getiren DTK Eş Başkanı Leyla Güven, AKP'nin kayyum atayınca belediyelerin onların olacağını sandığını ancak halkın onların hizmetini istemediğini ifade etti. Güven, "Halkımız şuan sessiz diye teslim aldıklarını sanıyorlar ama halkımız nerede nasıl ses çıkaracağını iyi biliyor. Biz kayyumu da sadece bir yönden ele almıyoruz. Bu saatten sonra kayyum gelecek diye tedirgin olup çalışmalarımızı aksatmayacağız. Tam tersi çalışmaları daha çok artıracağız ve halka hizmet etmeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız büyük bir heyecan ile çalışmalarını yürütüyor ve biz de bunu görüyoruz. Biz de öncüler olarak omuzlarımıza ne düşüyorsa kaldıracağız ve hizmette kusur etmeyeceğiz" ifadesinde bulundu. 

Lice'deki saldırıyı durdurmak için ortak bir eyleme ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Güven, yarın hep birlikte operasyonlara "dur" demek için Lice'ye gideceklerini söyledi. Güven, herkesin Lice için harekete geçme çağrısında bulundu. 

KOÇYİĞİT: HALKIMIZ İRADESİNE EL KOYMAYA İZİN VERMEZ

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise iktidarın hiçbir ötekiye tahammül edemediğini, bugün belediye şahsında gelişen saldırıların demokrasiye dönük saldırılar olduğunu söyledi. Koçyiğit, "Bir yerel yönetim anlayışımız olduğu için bugün halk belediyelerimize oy vermiştir ve onlar bunu sindiremiyorlar. 'Ya bize oy verirsiniz ya da biz sizin iradenizi çalarız, iradenize el koyarız oylarınızı çalarız' diyorlar ama biz halkımız bunu kabul etmiyor. Gidip köylerimize, topraklarımıza saldıracaksınız, halkımızı katledeceksiniz sonra dönüp Kürt halkının oyunu isteyeceksiniz. Biz sizin zalimliğinize ve yüzsüzlüğünüze şaşırmıyoruz artık. Halk her şeye rağmen direniyor ve direnmekte de ısrarlı" diye konuştu.

'HERKES KAYYUMA KARŞI OLMALI'

Karar vermesi gerekenlerin Türkiye halkları olduğuna işaret eden Koçyiğit şöyle devam etti: "Bugün Amed Belediyesine kayyum atayan iktidar yarın İzmir Belediyesi'ne de atayacaktır. Bugün HDP'nin vekilini tutuklayanlar yarın CHP'nin vekilini hatta en küçük çatırdamada MHP'nin de vekilini tutuklayacaktır. Halkın bütün itirazlarını bastırmaya çalışıyorlar. Bugün Kürdistan'daki belediyelere el koyma meselesine en başta İzmir Belediyesi kıyametler koparmalıdır. Amed'in kardeş belediyesi İzmir Belediyesi bu kayyuma karşı koymalı. 'Sen nasıl bizim kardeş belediyemiz el koyarsın' demelidir. Bir zamanlar Avrupa Birliği'nin yolu Amed'ten geçer diyorlardı. Sadece Avrupa'nın değil her yol Amed'ten geçer."

Konuşmalardan sonra toplantı basına kapalı olarak devam etti.

Kaynak: DİHA