Roboki katliamına ilişkin soruşturmada Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından verilen takipsiz kararının kesinleşmesiyle birlikte davanın avukatları, Anayasa Mahkemesi'ne yaşam hakkı, adil yargılama hakkı, işkence yasağı ve etkin soruşturma hakkının ihlal edilmesine ilişkin bin 108 avukatın imzasıyla başvuruda bulundu. Başvuruda ayrıca resmi özür dilenmesi de istendi.

Roboski'de 34 köylünün TSK savaş uçaklarıyla bombalanarak katledilmesine ilişkin soruşturmaya yönelik Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından verilen takipsizlik kararının kesinleşmesiyle birlikte davanın avukatları, iç hukuk yollarının son durağı olan Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.

Başvuru öncesi avukatlar ve ailelerin de katılımı ile Anayasa Mahkemesi'nin önünde açıklama yapıldı.

DİHA'nın haberine göre; açıklamaya ayrıca, HDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Erol Dora ve Levent Tüzel, HDP Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, MAZLUMDER Genel Faruk Ünsal'ın yanı sıra birçok demokratik kitle örgütü temsilcileri ve üyeleri de katıldı. Açıklamada, "Roboski katliamının hesabının soracağız" pankartı açılırken, "Katil devlet hesap verecek", "Roboski'nin hesabı sorulacak" sloganları atıldı.

'AKP, ROBOSKİ'YLE YÜZLEŞMELİ'


Açıklamada konuşan Beştaş, 2011'den bu yana Roboski katliamının hiçbir zaman gündemden düşmediği belirterek, "Roboski katliamına yönelik söylenmeyen söz, yapılmayan etkinlik kalmadı. Ancak bunların hiç biri soruşturmanın ilerlemesine yardımcı olmadı" dedi. Soruşturmayı yürüten merciinin zaten failleri yargılayacak bir statüsünün olmadığı dile getiren Beştaş, "Bir yarbay, bir generali yargılayamaz. Faili asker olan bir davanın askeri mahkemelerde görülmemesi gerekir" dedi. Beştaş, katliamın AKP döneminde olduğunu ve AKP hükümetinin Roboski katliamıyla yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

'ADALETİ BU SEFER AYM'DE ARIYORUZ'

Ardından konuşan Bölge Baroları Birliği Dönem Sözcüsü Feridun Taş, Roboski dosyasının adil, etkili ve hızlı bir şekilde soruşturmasının yapılmadığına işaret ederek, "Adaleti bu kez Anayasa Mahkemesi'nde arıyoruz ve şunu hatırlatıyoruz; Adalet dağıtanlara da bir gün adalet gerekli olacaktır. Roboski sadece avukatların değil, vicdan sahibi olan herkesin davasıdır" dedi.

AYM'DEN CESUR BİR KARAR BEKLİYORUZ

Kürdistan Hukukçular Birliği Derneği Başkanı Fırat Epözdemir ise, soruşturmanın hiçbir zaman faillerin yargılanması için yürütülmediğini, adalet ve barış için katliamın sorumlularının yargılanması gerektiğini kaydetti. Anayasa Mahkemesi'nden cesur bir karar beklediklerini ifade eden Epözdemir, "Günümüzde Anayasa Mahkemesi demokrasi için en önemli kurum haline gelmiştir" dedi. Epözdemir'in aileler istemese de, verilen dilekçede usul eksikliği olmaması için tazminat talebinin bulunduğunu belirtti. Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi ise, Anayasa Mahkeme'sinin bu kararı düzeltmesi gerektiğini belirtti. Bir kez daha devletin cezasızlık politikasıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da, Gazze ve Kobani'de yapılan katliamlarda insanlığa karşı suç işlenirken, Anayasa Mahkemesi'nin insan haklarını yönelik bir karar vermesi gerektiğini belirtti. MAZLUMDER Genel Başkanı Faruk Ünsal ise, Askeri mahkemelerin bir tür oyun olduğu ve Türkiye'nin kendini bu tür mahkemelerden kurtararak evrensel hukuk çerçevesine girmesi gerektiğini belirtti.

'İSRAİL'İN GAZZE'YE YAPTIĞINI TÜRKİYE BİZE YAPTI'

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, iç hukuk yollarının tükenmemesi gerektiğini belirterek, "Bu iş AİHM'e, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gider. Fail Cumhurbaşkanı da olsa yargılanacak" dedi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ise, devletin bir ayıbı ve utancıyla karşı karşıya olduklarını ve Roboski katliamının devletin birçok kesiminin katliamda sorumluluğu olduğu için unutturulmaya çalışıldığı söyledi. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarından Hazal Encü ise, defalarca Meclis'e geldiklerini ve hiçbir sonuç alamadıklarını vurgulayarak, "Başbakan İsrail'den bahsediyor ancak İsrail'in Gazze'ye yaptığını Türkiye bize yaptı. Ölenlerin birçoğu Gazze'deki gibi öğrenci veya çocuktu" diye konşut.

Açıklamanın ardından Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Oğuz Kaya tarafından kapıda karşılanan milletvekilleri ve davanın avukatları, bin 108 avukatın imzasının bulunduğu dilekçeyi AYM'ye sunmak üzere içeri girdi. AYM'ye sunulan dilekçede "Yaşam hakkı, adil yargılama hakkı, işkence yasağı ve etkin soruşturma hakkının ihlal edildiği" belirtilirken, dilekçenin sonuç bölümünde AYM tarafından şu hakların ihlal edildiğine dair karar verilmesi talebi yer aldı:

"1-Devlet görevlileri tarafından kasten öldürme nedeniyle negatif yükümlülük yönünden Anayasanın 17(1). fıkrasının ihlal edildiği;

2-Devlet görevlileri tarafından hukuka aykırı veya mutlaka gerekli olmayan ve orantısız güç kullanma nedeniyle negatif yükümlülük yönünden Anayasanın 17. maddesinin 4. fıkrasının ihlal edildiği;

3-Bombalamadan sonra yetkililerin yaralıları kurtarmak için çaba sarf etmemeleri nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanın 17. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiği;

4-Ölüm olayından sonra etkili soruşturma yapılmaması nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanın 17. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiği;

5-Ölüm olayından sonra sağ kalanlara ve ölenlerin yakınlarına yapılan muamele nedeniyle pozitif yükümlülük yönünden Anayasanın 17. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edildiği.

B-6216 sayılı Kanunun 50. maddesinin uygulanması bakımından başvurucular Mahkemeden kararların verilmesini talep etmektedirler:

1-Anayasa Mahkemesinin Kanunun 50. maddesinin 1. fıkrasındaki 'yapılması gerekenlere hükmetme yetkisi çerçevesinde, en üst düzey yetkililer tarafından başvuruculardan resmi özür dilenmesi;

2-Anayasa Mahkemesinin Kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasındaki "ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderme" yetkisi çerçevesinde, 06.01.2014 tarihli KYOK'un ve 11.06.2014 tarihli itirazın reddi kararının kaldırılmasının ve öldürme olayı nedeniyle sorumluluğu doğabilecek Bakanlar Kurulu'nun, tüm askeri ve mülki yetkililerin yargılanmasının sağlanması için dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesi;

C-Yüksek Mahkemenizce yapılacak incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmesi."