Bir dönem Ahmet Davutoğlu'nun danışmanlığını yapan gazeteci Etyen Mahçupyan, anayasa taslağı ve darbe girişimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Sivilsayfalar'dan Emine Uçak'a konuşan Mahçupyan, "Ben bunun Ak Parti için kötü olacağını düşünüyorum. Yani ben bir AK Partili olarak bakarak bu taslağın doğru bir taslak olmadığını ve Ak Parti’nin kendi bindiği dalı keseceğini düşünüyorum" dedi.

"Böyle bir modelden hak ve özgürlük genişlemesi çıkma ihtimali pek yok" diyen Mahçupyan,  şunları söyledi:

"Şu an Ak Parti kendi içinden muhalif bir ses çıkmasından ürküyor. Çünkü o muhalif sesin daha doğru bir içerik taşıyacağından korkuyor. O zaman da eleştirel sesleri duymuyoruz. Pespayelik arttıkça bazı ‘ortada’ duran kişilerin de daha içe kapandığını, seslerini kıstığını görüyoruz.

Buradan olumlu bir sonucun üremesi imkânsız. Olumluluğu sırf referandumun geçmesi olarak tanımlarsanız çok büyük bir hata yapmış olurusunuz. Çünkü bu ‘uğraş’ toplumu AK Parti’nin elinden alıyor şu an. Toplumun muhtemelen yarısı mecburen Ak Parti’ye oy verecek, çünkü ötekilerin kazanmasını istemiyor. Ama partiye ve liderliğe olan gerçek gönül bağı giderek zayıflıyor."

15 Temmuz darbe girişimini 'fırsat' ve 'lütuf' olarak değerlendiren Mahçupyan, "Ama siz o noktada bu anayasa değişikliğini getirdiğiniz zaman, Gülenci darbenin yaratmış olduğu lütfu elinizin tersiyle kenara itmiş oluyorsunuz. Çünkü ülkeyi yeniden kabaca ikiye bölüyorsunuz" dedi.

Mahçupyan darbe girişimiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Darbe olmasaydı ve bu FETÖ’cü örgütlenme devlet içinde varlığını devam ettirseydi anormal bir istikrarsızlık olacaktı Türkiye’de. Nitekim bunun işaretini örneğin KCK davalarında gördük. Yani FETÖ’cülerin güçlü olduğu alanlarda hükümete rağmen hükümete karşı davranışlar sergilediklerini biliyoruz. Bunun devam etme ihtimali çok güçlüydü o koşullarda. Darbeye kalkışarak kendileri için büyük bir hata yaptılar. Ama bu Türkiye’nin istikrarına orta vadede katkı sağladı.

O yüzden de bunu bir fırsat, bir lütuf olarak görmek mümkün. Ama siz o noktada bu anayasa değişikliğini getirdiğiniz zaman, Gülenci darbenin yaratmış olduğu lütfu elinizin tersiyle kenara itmiş oluyorsunuz. Çünkü ülkeyi yeniden kabaca ikiye bölüyorsunuz. Ve öyle bir şekilde ikiye bölmüş oluyorsunuz ki arada ortak bir uzlaşı çizgisi üretme şansı bırakmıyorsunuz. Bunun çok akıllıca olduğunu düşünmüyorum."