KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, yıllardır avukatları aylardır da HDP Heyeti ile görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşulları ile ilgili bir açıklama yaparak, Öcalan üzerindeki tecrit koşullarına dikkati çekti.

KCK, ilgili açıklamasında, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin 17 yıldır hiçbir zaman kalkmadığını belirterek, Öcalan'ın barışçıl bir çözümdeki rolüne dikkat çekilerek, "Eğer Kürt sorununda çözüm zihniyeti ve kararı varsa Önderliğimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Özgür koşullarda görüşme ve müzakere yapması sağlanmalıdır," denildi.

ANF'de yer verilen KCK açıklamasında, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için "her yerde serhildanların geliştirilmesi" gerektiğine vurgu yapılarak şu ifadeler kullanıldı:

"HER YERDE SERHİLDANLAR GELİŞTİRİLMELİ"

"Eğer Türkiye demokratikleşip Kürt sorunu çözülecekse Önderliğimizin özgürlüğü şarttır. Türkiye'nin demokratikleşip demokratikleşmeyeceği, Kürt sorununun çözülüp çözülmeyeceği Önderliğimize gösterilecek yaklaşımla açığa çıkacaktır. Halkımız ve demokrasi güçleri bu gerçeği gördüklerinden Önder Apo'ya Özgürlük Kampanyası başlatmışlardır… Kürdistan halkı, gençleri, kadınları ve tüm dostları Önder Apo’nun özgürlüğünü tüm Türkiye halklarının ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü olduğu bilinciyle daha örgütlü, daha etkili bir mücadele içine girmelidirler. Başta Kürdistan'ın dört parçası olmak üzere tüm Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları Önder Apo'yu özgürleştirme mücadelesine katılmalıdırlar. Sadece birkaç eylemle sınırlı kalmayan, mücadeleyi süreklileştiren ve eylemlerin her gün ivmesini yükselterek etkisini arttıran bir mücadele tarzı içine girilmelidir. 'Önderliğimizin Özgürlüğü Özgürlüğümüzdür' denilerek her yerde serhildanlar geliştirilmelidir. Önder Apo'nun özgürlüğü ciddi biçimde Türk devletinin, hükümetin ve siyasi güçlerin önüne konulmalıdır” dedi."

"TUTUKLAMALARA İZİN VERİLMEMELİ"

Açıklamada ayrıca son dönem artan gözaltı ve tutuklama furyasına da dikkat çekildi ve bunlar karşısında da tutum alınması gerektiği belirtilerek; "AKP Hükümeti yeniden siyasi soykırım operasyonlarına hız vermiştir. Halkımız özgürlük ve demokrasi beklerken AKP Hükümetinin 29 Mart 2009 yerel seçim başarısından sonra olduğu gibi siyasi soykırım operasyonlarını arttırması, halklarımıza karşı bir savaş anlamına gelmektedir. Siyasi soykırım operasyonları, bu savaşın içeride ve dışarıda yürütüleceğini ortaya koymaktadır. Halkımız nerede bir tutuklama olursa tüm il ve ilçe ayağa kalkmalı, bu tutuklamalara engel olmalıdır. Her tutuklama bir serhıldan gerekçesi olmalı, halkımız sokakları ve meydanları doldurarak tutuklamalara izin vermemelidir," denildi.