HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve HDP Ankara İl Örgütü kongre öncesinde gerçekleşen operasyonlara ilişkin açıklama yaptı.

Önder, "Bir kongreyi engelleme hiç bu kadar hoyratça yapılmamıştır. Devlet de eskiden daha ince çalışırdı. Artık bu kaygıyı gütmüyor bile. Bu bizi bir parça üzer ama öte yandan kararlılığımız çoğaltır ve ne kadar doğru yolda olduğumuzun kanıtı olur" dedi.

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Barolar Birliği'nin adleriındaki Türk ve Türkiye isimlerinin kaldırılacak olmasıyla ilgili soruya da yanıt veren Önder, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun açıklamasına dikkat çekti.

Feyzioğlu'na, "Bu yapılanın Türklüğe falan değil özgürlük alanına demokrasiye müdahale olduğunu fark edememiş" diyen Önder, "İçindeki Kürt nefretiyle konuşup duruyor" dedi.

Önder'in açıklamasından satırbaşları şöyle:

Kongremiz savaşa karşı barışı, zulme karşı özgürlüğü, hoyratlığa karşı vicdanı yükseltmenin dönüm noktası olacak. Salon 20 bin kişilik ama bizim çıkardığımız sonuç bu sayının 30 bine yaklaşacağını gösteriyor.

Kongremize kitlesel katılımı biz önemsiyoruz. Anlaşılan o ki hükümet de önemsiyor. HDP’nin bütün bileşenlerine dönük amansız bir tutuklama furyası başladı.

Bir kongreyi engelleme hiç bu kadar hoyratça yapılmamıştır. Devlet de eskiden daha ince çalışırdı. Artık bu kaygıyı gütmüyor bile. Bu bizi bir parça üzer ama öte yandan kararlılığımız çoğaltır ve ne kadar doğru yolda olduğumuzun kanıtı olur.

HDK bileşenlerine dönük bu sabah yapılan operasyonun son bulmasını istiyoruz. Bununla diz çökmeyeceğimizi artık anlamış olmalılar. Ama devlet dediğiniz şey biraz da aptallıkla bezelidir. Anlamıyorlar ama anlatacağız.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Önder TTB ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:

Buradan çıkacak sonuç tahammülsüzlük ve çok önemli bir gösterge. Nedir? Hükümet milliyetçiliği ırkçılık temeline oturtup kendi tekeline almak istiyor.

Barolar Birliği Başkanının itiraz ediş metnini herkesin okumasını öneririm. Bu yapılanın Türklüğe falan değil özgürlük alanına demokrasiye müdahale olduğunu fark edememiş, içindeki Kürt nefretiyle konuşup duruyor. Bu meseleye böyle mi karşı çıkıyorsunuz. Matruşka gibi açıyorsunuz içinden her şey çıkıyor ama bir tek hukuk çıkmıyor. 

Bu ülkede Türklük hacir altında. Kürt direnmeyi, özgürleşmeyi çok ağır bedeller ödeyerek gerçekleştirdi. Baskı sadece bugünün meselesi değil. Kürt siyasal mücadelesi başladığı günden beri baskıların birinci elden muhatabı oldu. Ama Türklük öyle bir kuşatılmış ki bu ırkçı anlayış tarafından önünde sadece Kürtlüğe düşmanlık var. Türk’sen “ekonomi yoksullaşmayı artırıyor” diyemezsiniz, basit bir ekonomik eleştiri getiremezsiniz.

Milliyetçilik diye bize satılmaya çalışılan, resmi olan Türk milliyetçiliği değil bu. Bu devlet milliyetçiliği. Kadın cinayetleriyle ilgili, geleceksizleştirilmiş gençlikle ilgili, demokrasi ile ilgili bir şey söyleyemezsiniz Türkseniz. Ama Kürt’e istediğinizi söyleyebilirsiniz Türklük böyle hacir altında. Onun için Barolar Birliği başkanının varsa aklı oturup 3 dakika da bunu tefekkür etmesini öneriyorum.