Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, WOW İstanbul Hotel’de Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nce düzenlenen ‘Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu’nda AİHM’in zorunlu din dersi kararını eleştirdi.

Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararıyla ilgili şunları söyledi:

“Bakın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu Din ve Ahlak Kültürü derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin edecek yeni bir düzenleme istedi. Aslında bu karar yanlış bir karar. Çünkü Batı’da bunun uygulaması yok. Batı’da böyle bir şey olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya dersinin, zorunlu matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ama ne hikmetse, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak dersi her zaman tartışma konusu olur.

Eğer zorunlu Din ve Ahlak Kültürü dersi olsun mu, olmasın mı diye tartışılacaksa, uyuşturucu bağımlılığından neden şikayet ediliyor, terörden, şiddetten, ırkçılıktan, antisemitizmden, İslamofobiden neden şikayet ediliyor?

Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak dersini tartışmaya açarsanız, kaldırırsanız, çok tabii olarak uyuşturucu gelir, onun yerini doldurur. Şiddet gelir, ırkçılık gelir, onun yerini doldurur. Biz manevi değerlerine bağlı bir nesilden söz ettiğimizde, hem içeride, hem dışarıda sesler yükseliyor. Avrupa ülkelerinde olan, Amerika Birleşik Devletleri’nde olan, hatta onlardan çok daha hafif düzenlemeleri getirdiğimizde içeride ve dışarıda hedef yapılıyoruz.

Bizim içimiz yanıyor, içimiz. Biz dertliyiz, dertli. Öyle anne-babalar gördük ki, öyle anne-babaların derdini dinledik ki, gerçekten perişan olmuşlar. Çocukları alkol bağımlısı olmuş, çocukları uyuşturucu bağımlısı olmuş, biricik yavruları ellerinde, evlerinde, yüreklerinden kopup gitmiş. Ocaklar sönmüş, bu uğurda cinayetler işlenmiş, hayatlar yitip gitmiş. Bunu seyredecek miyiz? Özgürlük deyip buna kayıtsız mı kalacağız? Uyuşturucu baronlarının, çetelerinin, simsarlarının gençlerimizi ellerimizden almasına ‘özgürlük’ deyip sessiz mi kalacağız. Kesinlikle hayır.”

(ZETE)