ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya Kız Çocukları Günü" dolayısıyla Rixos Otel'de düzenlenen "Kız Çocuklarının Eğitim ve Öğretiminde Yeni Politika ve Uygulamalar" çalıştayında konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

"Bugün Müslüman olduğunu söyleyen ama bir kız çocuğu doğduğu zaman hayıflanan, üzülen ya da yeterince sevinmeyen anneler-babalar maalesef var. Bugün bile kız çocuklarını erkeklere ayrı tutan, öteleyen, horlayan, hatta dışlayan anne-babalar var. Bugün bile kız çocuklarını belli imkanlardan belli özgürlükten yararlandırmayan anne-babalar var.

Örneğin mirası paylaşmada. Ülkemizin belli bölgelerinde bu var. Benim bölgemde Karadeniz'de de var. Aynı şekilde Güneydoğu'da, Doğu'da buna benzer uygulamalar var. Kızı mirastan tamamen dışlayan, mirası erkekler arasında paylaşanlar var. Onun için Medeni Kanunumuz kayıt altında olanlarda yüzde 50 yüzde 50 paylaşımı getirdi. Tabii kayıt altında olursa, kayıt altı olmazsa hak getire.

'CAHİLİYE ADETİDİR'

Kız çocuklarına ve kadınlara yönelik her türlü ayrımcılık, kesin bir dille cahiliye adetidir. Kız çocuklarına ve kadınlara yönelik her türlü ayrımcı yaklaşım özellikle de şiddet cahiliye dönemi alışkanlığı olduğu kadar, insanlık dışıdır, vicdan dışıdır.

Bizim tarihimizde, bizim medeniyetimizde, bizim köklü aile yapımızda çocuklar arasında, kadın ile erkek arasında ayrımcılık yoktur. Kim ki kadına yönelik ayrımcılığı, kadına yönelik şiddeti bir adet bir gelenek olarak lanse ediyorsa, kim ki kızlara ve kadına yönelik insanlık dışı muameleyi yapıyorsa o cahiliye döneminin temsilcisidir, cahildir, çok açık söylüyorum, insanlıktan nasibini almamıştır.

Kız çocuklarımızı, kadınlarımızın sorunlarına daha fazla eğiliyor, onların sorunlarına öncelik tanıyoruz. O sorunları takip etmekte kalmıyor, geçmişin ayıplarını da telafi ediyoruz.

Millet olarak takipçi değil, vagon değil; öncü olmak zorundayız. Küreselleşirken kendimize yabancılaşmayıp, özümüzü inkar etmeyeceğiz.

Eğitim sorunların çözümünde ilk ve en gerekli adımdır. Kız çocuklarımız eğitimle ne kadar buluşursa çözümde o kadar yakın olacaktır.

Geçmişte empati kurulmadığı için devlet ayrı yerde, vatandaş ayrı yerde durdu. Devlet ve devletin okulları kız çocuklarının inançlarının gereğini çiğneme yönünde baskı yaptı. Kız çocuklarını ikna odalarında işkenceye tabii tutanlar görülmedi.

Bu çarpık zihniyet, tedavülden kalkmıştır. On yıllar boyunca kılık kıyafet yüzünden üniversite kapılarından çevirmek cahiliye dönemiydi.

'ULUSALCI DİYE BİR ŞEY YOK'

Millet bu işin kararını vermiş, bu iş bitmiş. Bu ülkede ulusalcı diye bir şey yok, bu ülkede millet gerçeği var. Bu ülke ne kadar erkeklerin ülkesiyse o kadar da kadınların ülkesidir.

Hiçbir alanda ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Kimse kız çocuklarının kıyafetine bakıp 'Sen okuyamazsın' diyemez.

'KIZLARIM BU ÜLKEDE OKUYAMADI'

Kızlarım başörtülü olduğu için bu ülkede okuyamadı, yurtdışına göndermek zorunda kaldım. Bunlar başındaki örtüyle uğraşacak kadar cahil ve zavallı. Bu ülkede ne garip olacağız ne de parya.”

Konuşmasının sonunda kız çocukları ve kadınlara seslenen Erdoğan, şöyle konuştu: “Başınızı öne eğmeyecek, vazgeçmeyeceksiniz. Siz mücadele ettikçe eğitimsizlik, şiddet azalacak. Her türlü ayrımcılık tarihe karışacak.” (Ajanslar)