Türk Kızılay’ı Olağan Genel Kurulu’nda çatışmalı sürece dair konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin çözüm yollarını denediklerini ama artık ortada çözülecek, görüşülecek konu olmadığını, bunun böyle bilinmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, “Teröristler ya teslim olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirileceklerdir. Türkiye’nin önünde artık üçüncü bir yol kalmamıştır. Çünkü biz diğer yolları denedik, demokratik açılım dedik olmadı, milli birlik dedik olmadı, çözüm süreci dedik yine olmadı. Daha neyi deneyeceğiz ya?” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

ABD GEZİSİ

“Geçtiğimiz hafta Nükleer Zirvesi vesilesi ile ABD’ye seyahatimiz oldu, çeşitli görüşmelerimiz oldu.

“Biz oraya çok önemli bir toplantıda ülkemizi temsil etmek için gittik. Buradaki bazı çevreler ise bizim orada attığımız her adımın başarısızlığa uğraması için adeta kendilerini yırttılar.

“Bölücü terör örgütünün, Ermeni çetelerine destek vermekten, kalp krizi yalanına kadar sergilemedik çirkinlik bırakmadılar.

“Yapılanları, söylenenleri gördükten sonra dedim ki, ‘’Allah milletimizi bunlardan korusun.’ Dimdik ayaktayım, kalp krizi geçirdi diyorlar.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

“Basın veya internet yoluyla işlenen hakaret, tehdit, terörü övme gibi suçlar Avrupa’da düşünce ve ifade hürriyetiyle ilgili görülmez. Tüm dünyada bu tür suçlar adi bir vaka olarak değerlendirilir.

“Bakıyorsunuz şahıs terör örgütü mensubu, asker vurmuş, yakmış, yıkmış ama bu eylemleri yaparken cebinde de güya bir derginin kartı var. Sarı basın kartı değil, tanıtım kartı. Yakalandığında ben gazeteciyim diyor. İyi de sen gazetecilikten değil, terör örgütü adına eylem yapmaktan yakalanıyorsun.

“Gerçekten gazeteci dahi olsa yargılandığı konu casusluk gibi somut tanımı olan suçlar. Bunun takdirini yapacak olan yargı. Ama ülkemizde hemen bir yaygara oluyor hatta Anayasa Mahkemesi bile bunun etkisinde kalarak, Anayasa’ya aykırı karar verebiliyor. Böyle olmaz.

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ÇATIŞMASI

“ABD’de bir Azeri gazeteci önümü kesti. O sabah Azerbaycan ve Ermenistan sınırında çatışma olmuş. O kızımız bana soruyu sorarken baktım gözleri yaşardı, ağlamaya başladı. Azeri kardeşlerimiz şehit oldu. Ne diyorsunuz dedi.

“Ben de düşüncelerimi kendisine anlattım. Anlattıkça ağladı.

“Bir bu gazeteci kızımıza bakıyorsun bir de bizimkilere bakıyorsun. Fark bu.

“Brooking Enstitüsü’nde konferans vereceğim sırada bir grup var. O grubun içerisinde de bir tane bayan var. PKK’lı var, ASALA var, bunun yanında paralel devlet yapılanmasından var, hepsi bir araya gelmiş bağırıp çağırıyorlar.

“Bir tarafta bunlar bir tarafta da Azeri kızımız. Bütün bunları görerek, attığımız her adımda hukuk devleti ilkesine azami derecede uyuyor, temel hak ve hürriyetlere hassasiyet gösteriyoruz.

“CUMHURBAŞKANI’NA HAKERET” DAVALARI

“Amerika’da Sayın Obama’ya hakaret eden 3 yıla mahkum edildi. Almanya’da Merkel’e hakaret 2 yıla mahkum edildi.

“Bize demokrasi dersi vermeye kalkanlar, kendi ayıplarını görsünler. Kimlerin insan haklarından söz etmeye hakkı olduğunu, kimlerin de olmadığını görüyoruz.

ÇÖZÜM SÜRECİ

“Son terörist imha edilene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu konuda en küçük bir tereddüdümüz yok.

“Biz, çözüm süreci dedik, bunlar aldattılar ve her numarayı yaptılar. Bunların hiçbir sözüne inanılmaz. Şimdi işi bitireceğiz.

“Terör örgütünü temsil edenler bazen çözüm, müzakere, görüşme gibi laflar ediyorlar. Ortada çözülecek de görüşülecek de bir konu yoktur. Bu böyle bilinsin.

“Önlerinde iki yol var; ya teslim olup, adaletin haklarında verecekleri karara razı olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirileceklerdir. Başka çareleri yok.

“Türkiye’nin önünde üçüncü bir yol kalmamıştır. Çünkü biz diğer yolları denedik. Daha neyi deneyeceğiz.”

(Kaynak: İMC TV)