İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında siyasi iktidarın 'Barış Pınarı Harekatı' adını koyduğu Kuzey Suriyeye yönelik askeri harekata ilişkin açıklamalarda bulundu.

Akşener, neredeyse tüm dünyanın karşısında durduğu harekata işişkin eleştirilerini ve önerilerini sıraladı.

Harekatı değerlendirirken, "Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bile yanımızda değil" yorumunu yapan Akşener, lobilere milyonlarca lira para ödendiğini hatırlatarak, "Üç ülkenin dışında koca dünyada yapayalnız kaldık" dedi:

'MUSTAFA AKINCI BİLE YANIMIZDA DEĞİL'

"Cumhurbaşkanının dostum dediği ne kadar lider ve ülke varsa harekâtın karşısında yer aldı. Dostum Trump, arkadaşım Putin, kankam Hamaney harekâta karşı. Kralları öldüğünde bayrağımızı yarıya indirip yas ilan ettiğimiz Suudi Arabistan Türkiye'ye işgalci diyor. Avrupa'yı zaten geçtim. Oturduğu makamı 1974'teki Barış Harekâtına borçlu olan Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bile yanımızda değil."

Akşener, ABD yaptırımlarına çözüm önerisi olarak "İlk olarak, bu olası yaptırımlar sonucunda zarar görecek ihracatçılarımızı, sanayicilerimizi bir an önce tespit edip, yaşanacak sektörel sıkıntılara çözümler getirin. Ticaret Bakanlığı’nı harekete geçirip, bir yandan ihracatçımızın, alternatif pazarlara yönlendirilmesi konusunda destekler sağlayın; diğer yandan da, ABD’den ara malı ya da yatırım malı ithal eden sanayicilerimize, alternatif pazarlarda yol gösterici olun" dedi.

'MİLLETİN SİZDEN BEKLENTİSİ, AYRIŞTIRMANIZ DEĞİL BİRLEŞTİRMENİZDİR'

Askeri harekat sırasında hükümetin 'Millet İttifrakı' hakkında yaptığı açıklamaları eleştiren İYİ Parti lideri Akşener, siyasi iktidarın birleştirici değil ayrıştırıcı olduğunu söyledi:

"Dünya harekatı konuşurken Millet İttifakı mutlaka dağılmalı başlıklı sohbetler yapmanız ne makamınıza ne de devlet geleneğimize uymaz. Millet güvenliğimiz için bu kadar önemli adımlar attığımız şu dönemlerde milletimizin sizden beklentisi ayrıştırmanız değil, birleştirmenizdir."

'BÜTÜN BİR DEVLETİ TEK BİR ADAMIN İKİ DUDAĞI ARASINA MAHKUM ETTİLER' 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın öne çıkan başlıkları şöyle:

"Türkiye'nin içine düşürüldüğü bu garip sistemin sonuçlarını bu sefer de barış Pınarı Harekatı üzerinden gözlemliyoruz. Bakın, Sayın Erdoğan hemen her gün liderlerle telefon trafiğinde. Yani dünya liderleriyle. Yine Sayın Erdoğan medyayı bilgilendirmek için toplantı düzenliyor. Sayın Erdoğan gazetelerimizin, televizyonlarımızın genel yayın yönetmenlerine bilgi veriyor. Bir soruya verdiği cevaptan da anlıyoruz ki yabancı medya kuruluşlarının temsilcilerine de bilgi verecek. Şimdi soruyorum; bütün bir devleti tek bir adamın iki dudağı arasına mahkum ettikleri bu sistemde Allah aşkına Sayın Erdoğan'dan başka kimse yok mu? Bu işleri zamanında düşünecek zamanında gereğini yapacak kimse yok mu? İletişim Başkanlığı, Dışişleri Başkanlığı var. Lobilere milyonlarca lira para ödeniyor ama üç ülkenin dışında koca dünyada yapayalnız kaldık.

'HİÇ BİR OPERASYONDA BU KADAR YALNIZ KALMADIK'

Değerli dava arkadaşlarım Türkiye ilk kez sınır ötesi operasyonu yapmıyor. Yıllar evvel benim imzam ile Irak'ın içine 50 km giden bir sınır ötesi harekât yapıldı. Ancak hiçbir operasyonda uluslararası alanda bu kadar yalnız kalmadık. Cumhurbaşkanının dostum dediği ne kadar lider ve ülke varsa harekâtın karşısında yer aldı. Dostum Trump, arkadaşım Putin, kankam Hamaney harekata karşı. Kralları öldüğünde bayrağımızı yarıya indirip yas ilan ettiğimiz Suudi Arabistan Türkiye'ye işgalci diyor. Avrupa'yı zaten geçtim. Oturduğu makamı 1974'teki Barış Harekâtına borçlu olan Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bile yanımızda değil. Bunu görmemek kafayı kuma gömmek olur. Bir an önce gereken düzenlemeleri yapmalısınız. Devletler bu tür hareketler öncesinde işe psikolojik harekât, iletişim ve diplomasi boyutuyla başlar. Dostunuz Trump bile, 'Kürtlerle Türkler yüzyıllardır savaşıyor' diyorsa, durup düşünmelisiniz. Biz ha bire anlatıyoruz ama bir şey anlamıyorlar demek bize bir şey kazandırmaz. İki yıldır Fırat'ın doğusuna harekat yapacağız diyorsunuz, anlamıyorlarsa anlatamamışsınız demektir. Daha çok, daha akılcı çaba harcamak zorundasınız demektir.

'YA ESAD'LA TEMASA GEÇECEĞİZ YA DA SURİYE'NİN PARÇALANMASINA SEYİRCİ KALACAĞIZ'

Peki ne yapmalıyız? Bazen ikinci en iyi senaryoyu seçmek durumunda kalırsınız. Bugün geriye iki seçenek kaldı. Ya Esad'la temasa geçip Suriye'yi normalleştireceği ya da Suriye'nin parçalanmasına seyirci kalacağız. Ya Suriyeli sığınmacıları evlerine güven içerisinde göndereceğiz ya da her yıl daha fazla Suriyeli sığınmacıya bakmak zorunda kalacağız. Hükümete sesleniyorum; Suriye'de barışı sağlamak Türkiye'yi yapacağı bu seçime ve vereceği bu karara bağlıdır. geç olmadan bu kararı verin. Esad'ın yönetim anlayışı büyük sorun olabilir, kabul edilemez bulabilirsiniz ancak hiçbir senaryo parçalanmış bir Suriye kadar kanlı, demokrasiden uzak değildir. Hiçbir senaryo, ABD ve Rusya üstleriyle sarılı olmak kadar milli çıkarlarımıza karşı değildir."