Bugünlerde milyonlarca kişinin televizyonlarda, gazetelerde, sosyal paylaşım sitelerinde okuduğu - gördüğü, üzerinde çok düşünülmediği, ya da içeriği tam kavranmadığı için önemsenmeyen, bu nedenle de hak ettiği desteği ve dayanışmayı görmeyen bir yürüyüş haberi var.

 

Evet, Halil Savda ve arkadaşlarının başlattığı yürüyüş, 30 yılı aşkın süredir devam eden savaşın sona ermesini isteyen, biran önce toplumsal barışı isteyenlerin başlattığı bir yürüyüş. Halil Savda kişisel olarak hiç tanımadığı bir kişiyi savaş kuralları ve koşullarında öldürmeyi reddeden vicdani red anlayışının temsilcisi bir kişi.

 

Bundan tam tamına bir ay önce, “Savaş kaderimiz değildir, olamaz. Bu savaşı durdurabiliriz, durdurmalıyız” şiarıyla 1 Eylül Dünya Barış gününde Roboski (Uludere)’den yola çıkan Halil Savda ve daha sonraları Bingöl Elmas, İbrahim Yaylalı, Serap Halvaşi, Merve Çönger, Evindar Tayfur, Abduhakim Bağış ve Davut Bezirganoğlu’nun da katıldığı savaş karşıtı, barış özlemi dolu yürüyüş 30. gününü doldurdu ve sonunda da Tarsus’a ulaştı. 

 

Barış yürüyüşüne katılan ve sürdürenlerden biri olan İbrahim Yaylalı 1992 yılında PKK tarafından kaçırılmış, 2 yıl alıkonulduktan sonra serbest bırakılmış ve şimdilerde insan hakları aktivisti olan bir barış gönüllüsü.

 

Bu barış yürüyüşüne tek başına öncülük eden ve bir vicdani retçi olan Halil Savda’dan ve arkadaşlarından bahsetmişken, “vicdanı ret”in ne olduğuna da kısaca bakalım.

 

Sözlük anlamı olarak vicdani ret, ‘dini, ahlaki ya da siyasal gerekçelere dayalı olarak zorunlu askerlik hizmetini reddetme’ durumudur. Yani vicdani ret, savaşa, eline silah almaya, başkalarını öldürmeye karşı çıkan insanların, öncelikle dinsel olarak, daha sonra da politik ve ahlak açısından bu öldürme olayını reddetme durumu ve tercihidir. Uluslararası Af Örgütü de vicdani retçiyi “Vicdani ya da geçerli bağlılığından dolayı silahlı kuvvetlerde görev almayı ya da savaşlarda veya silahlı çatışmalarda doğrudan ya da dolaylı görev yapmayı reddeden kişi” olarak tarif eder. 

 

Konuya dönersek, burada üzerinde önemle durmak ve dikkat çekmek istediğim nokta, ülkemizde son bir aydır kamuoyunca bilinen barış yürüyüşü eylemini sürdüren Halil Savda ve arkadaşlarının, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve siyasal yapılanmalar tarafından yeterli ve gerekli şekilde sahiplenilmiyor olmasıdır…

 

Bu durum son derece düşündürücü ve bir o kadar da üzüntü verici.

 

Yüzyıllardan beri Anadolu coğrafyasında toplu katliamlara uğramış, savaşlarda öldürülmüş, ölümü, öldürülmenin acısını çokça yaşamış olan Alevi örgütleri ve  Alevi toplumu da Alevi ritüellerine denk düşen barıştan, mazlumdan yana olma tavırlarını çok net bir şekilde ortaya koymalı ve bu yürüyüşe açık destek sunmalı.

 

Savda ve arkadaşları Osmaniye’de hukuk ve yasa tanımaz halde engellendiklerinde “bu yürüyüş barış özlemini ifade ediyor, istediler ki Osmaniye'de barışın sesi, barışın adımları olmasın. Barış adımları sürmesin. Orada savaşın çanları çalsın istediler. Orada ırkçılığın çanları çalsın istediler. Bu ülkenin, bu toprakların Osmaniye'nin Adana'nın, Ankara'nın, Şırnak'ın, Uludere'nin, Mardin'in barışa ihtiyacı var. Bizler barışmak zorundayız. Bu Kürt sorunu yıllardır var. Resmi rakamlara göre 60 bin ölü var. 60 bin insan hayatını kaybetti. Savaş kaderimiz değildir, olamaz. Bu savaşı durdurabiliriz, durdurmalıyız” şeklinde görüşlerini açıklıyorlar.

 

Evet, bu yürüyüş, toplumsal barış olsun, ölümler son bulsun diye yapılan önemli bir eylem çağrısıdır. Bu yürüyüş hakların kardeşliğini savunan bir sivil itaatsizlik eylemidir.

 

İşte bu nedenlerle tüm insan hakları savunucuları, savaş karşıtları, barış savunucuları, demokrasi isteyenler, halkların kardeşliğinden, toplumsal barıştan yana olanlar, yazılı-görsel basın mensubu aydınlar, yazarlar, Halil Savda’nın attığı bu küçük adımı görüp “bu yüzden ben her şeyi bıraktım, barış’ın ellerinden sıkı sıkıya tutmaya gidiyorum” diyen İbrahim Yaylalı’nın sesini de çoğaltmalı ve bu anlamlı barış yürüyüşüne destek vermelidirler. 

 

Yürüyüşün facebook sayfası:

www.facebook.com/pages/Ölüm-Yolunda-Barış-Yürüyüşçüsü-Halil-Savda/346888092065715?ref=ts&fref=ts