Anayasa’da yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili teklif, 10.12.2016 tarihinde saat 17,30’da, AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş tarafından, 316 imzayla TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a sunuldu. (1)

Aynı günün akşamı, saat 22,29’da 45 saniye arayla Beşiktaş Arena Stadının çıkışında birisi bombalı araç diğeri canlı bomba olmak üzere iki patlama yaşandı! Son verilere göre 8 sivil, toplam 44 kişinin yaşamını kaybetmesine neden olan bu saldırının, anayasa değişikliği teklifinin verildiği güne rastlaması manidar görünüyor olmasına rağmen, nereden gelirse gelsin tüm terör eylemlerini kınıyor, yaşamlarını kaybedenlerin yakınlarına sabırlar diliyorum.

Bombalı saldırı sonrasında kamuoyunda yeteri kadar tartışılamayan anayasa değişikliği, Anayasadan çok devletin işleyiş sistemini değiştirmeye yönelik bir teklif.

Toplam 21 maddeden oluşan teklif, Anayasanın 70 civarındaki maddesinde kısmi veya köklü değişiklikler yapılmasına yönelik. Aynı zamanda 22 maddeyi de tamamen iptal ediyor. (2)

Yıllardır konuşulan ve gündemden bir türlü düşmeyen “Başkanlık Sistemi” bu değişikliklerle birlikte inşa ediliyor. Tek fark, “Başkan” yerine “Cumhurbaşkanı” isminin kullanılması!

Yapılması düşünülen Anayasa değişikliği ile ilgili teklifte kendisiyle çelişen maddeler olduğu gibi, açıkça tanımlanmamış ifadeler de mevcut.

Teklifin 8. Maddesinde, Anayasanın 101. Maddesini yeniden düzenlerken, “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” derken, Anayasanın 116. Maddesini değiştiren teklifin 10. Maddesinde, “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” diyerek kendi içerisinde çelişiyor. Hatta, Anayasaya koyulan bu ifadenin muğlaklığı nedeniyle bir kişi defalarca Cumhurbaşkanlığına aday olabilir! Böylece Anayasanın 101. Maddesinde yazılan “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü geçersiz kalıyor.

Teklifle Anayasanın 101. Maddesinde yapılmak istenen değişiklikte Cumhurbaşkanı seçilebilecek kişi, “Kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış, Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, doğuştan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar arasından, doğrudan halk tarafından seçilir” diyerek tarif ediliyor. Bu tarif, Anayasanın 104. Maddesiyle düzenlenen görev ve yetkileri içerisinde bulunan, “yardımcılarını ve bakanları atar veya görevlerine son verir” ifadesinde belirtilen, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanların durumları için yapılmamış. Dolayısıyla Bakan ve Cumhurbaşkanı yardımcıları için öğrenim, yaş, vatandaşlık veya milletvekili seçilme kriterleri gibi bir belirleme yapılmamış olması ileride karışıklıklara ve istenmeyen sonuçlara da yol açacaktır.

Aksi bir tarif olmadığından, 18 - 100 yaşları arasında, ilkokul mezunu birisi de bakan veya Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanabilir!

Düzenlenmek istenen Anayasa değişikliğinde bu tür çelişkili ve ucu açık ifadelerin olması, yapılmak istenenin bir an önce ortaya çıkması için özenilmeden hazırlanan ortak metinden ve aceleden kaynaklandığı açıkça belli oluyor.

Ayrıca teklif hazırlanırken, değiştirilmek istenen Anayasa maddesinin son halini vermek yerine, sadece değiştirilen veya kaldırılan kelime, ifade veya cümleler verilerek değişikliğin belki de kolay anlaşılır olmaması sağlanmış. Değişiklikle ne yapılması istendiğini tam olarak anlayabilmek için teklifi okurken eski anayasayı da yanınıza almanız gerekiyor! (3)

Bu tür çelişkili ve tarifi yapılmamış ifadeler, asıl yapılmak istenen sistem değişikliği yanında çok ufak kalıyor.

Anayasanın 87. Maddesinde yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında, “Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak, Savaş ilanına karar vermek” dışında ciddi bir görev ve yetkisi kalmamış!

Kaldı ki Meclisin, “savaş ilanına karar verme” yetkisi ile Cumhurbaşkanına verilen yetkiler içerisindeki, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir” maddesi çelişmekte. Savaş hali, dışında “Türk Silahlı kuvvetlerini kullanmak” nasıl olabilir?

Bunu da anlamak zor.

Diğer taraftan Cumhurbaşkanının yetkilerini tanımlayan Anayasanın 104. Maddesine baktığımızda, Meclisin, “Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak, Savaş ilanına karar vermek” dışındaki devletin tüm yetkileri Cumhurbaşkanına verilmiş görünüyor! Kararname çıkarma, Olağan üstü hal ilan etmek, Milli Güvenlik politikalarını belirlemek, Üst düzey (ne kadar üst düzey olduğu da belirli değil) Kamu yöneticilerini atamak, Büyükelçileri atamak, Hâkimler ve Savcılar kurulu üyelerinin neredeyse yarısını seçmek gibi bir çok yetkiyle donatılmış bir Cumhurbaşkanı tarifi var.

Anayasanın 9. Maddesinde yapılmak istenen değişiklikle, Yargının bağımsızlığı tarifine bir de “tarafsız” ifadesi koyularak ne elde etmeye çalıştıkları belli olmamakla birlikte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin neredeyse yarısı Cumhurbaşkanınca belirlendiğinde, yargının ne kadar “bağımsız” ve “tarafsız” olacağı konusundaki kuşkularımız haklılığını koruyor. Başkanlığını Adalet bakanının yaptığı HSYK’nın kalan 11 üyesinin 5’i Cumhurbaşkanınca seçiliyor!

Diğer taraftan, net olarak ifade edilmemesi nedeniyle, Cumhurbaşkanına, Meclisi fesih etme yetkisi tanıyan “Cumhurbaşkanının seçimleri yenilenmesine karar vermesi halinde” diyerek devam eden Anayasanın 116. Maddesi bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Meclisi Fesih yetkisiyle donatılıyor ama Cumhurbaşkanı suç işlediği veya yanlış işler yaptığı takdirde, sadece yargılanması için, meclisin 3/2 oranında, yani 400 Milletvekili oyuna gerek var. Kısaca iktidar dışında Cumhurbaşkanının yargılanmasını isteyecek başka bir güç yok ki buda yargılanmanın imkânsızlığını yaratıyor. (Anayasa madde 105)

Hem Meclisi fesih yetkisine sahip hem de yargılanması imkansız! Denetimi neredeyse imkansız ve Meclisin üzerinde bir yetkiye sahip Cumhurbaşkanının bu ülkeye ne yarar sağlayabileceğini anlayabilmiş değilim.

Henüz Anayasa değişmemişken, fiili olarak işleyen Başkanlık Sisteminin, mevcut Anayasaya aykırılığı bile sorulamazken, yapılan yanlış işlemler eleştirilemezken, Anayasa değişikliği ile verilecek olan yetkilerle donatılan bir Cumhurbaşkanının, felaketle sonuçlanabilecek yanlışlarını durdurabilecek bir madde yok.

Bu Anayasa değişikliğini, hukukçu arkadaşlarının inceleyerek benden daha iyi yorumlar yapabileceğine ve benim göremediğim tehlikeleri görebileceğine inanıyorum.

________________________

1.http://www.birgun.net/haber-detay/yeni-anayasa-teklifi-meclis-e-sunuldu-iste-detaylar-139033.html

2.http://static.birgun.net/belge/2016/12/10/yeni-anayasa-tam-metin-bjfldh.pdf

3.https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa82.htm