Gözaltında yakınlarını kaybedenler ülkenin dört bir yanında her hafta sokaklarda, her hafta çağrılar yapıyor, her hafta deliller sunuyor, her hafta sesini duyurmaya çalışıyor ama hâlâ sonuç alınamıyor.

Yakınlarını, “Devlet aldı yok etti”.

Ne bir mezarları var başlarında ağıt yakabilecekleri, ne bir haber akıbetleri hakkında…

Mısır’a ve ortadaoğu ülkelerine demokrasi dileyenler, bunca delile, kozmik odalara bile girmelerine rağmen bu konuda üç maymunu oynuyor.

“Bu topa girmek istemiyorlar” çünkü. Ordu, asker, polis, yargı, genelkurmay, derin devlet “bana dokunmasın, bin yaşasın” anlayışıyla demokratikleşiyoruz…

"KAYIPLAR BELLİ, FAİLLER MEÇHUL"

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'ne mensup bir grup, Konak Defterdarlığı önünde "Kayıplar Belli, Failler Meçhul" pankartı açarak basın açıklaması yaptı.

Açıklamada Bitlis Mutki'de toplu mezarların açılmasına, Şemdinli Aktütün'de jandarma karargâhının yanındaki hurda deposunda "kayıt dışı" denen çok sayıda silah ve patlayıcı ortaya çıkarılmasına da değinildi. Ayrıca Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Arif Doğan'ın savcıya önemli itiraflar yapmasına atıfta bulunularak, faili meçhullerin açığa çıkarılması istendi.

HASAN GÜLÜNAY NEREDE?

İHD adına açıklama yapan Gurbet Uçar, 1992 yılında gözaltındayken kaybolan Hasan Gülünay'ın da Ergenekon davası kapsamında araştırılmasını istedi.

Türkiye'de ölüm kuyularının bir bir açığa çıkarılması gerektiğini belirten Uçar, "Dört çocuk babası olan Hasan Gülünay, 1992 Temmuz ayının 20'sinde evinden çıktı ve bir daha dönmedi. Hasan'dan önce gözaltına alınan arkadaşı Erdal Şam, Gayrettepe'deyken hücrelerin birinden, 'Ben Hasan Gülünay, beni kaybedecekler.' diye bağırıldığını, Hasan'ın karısı Birsen'e anlattı. Dönemin hükümeti SHP-DYP koalisyonunun genel başkanları, dönemin asayiş şube başkomiseri olan ve Susurluk kazasıyla gündeme gelen İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ'ın, dönemin Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay'a, 'Yaraları iyileşiyor, sonra savcıya çıkaracağız' dediğini söyledi, Moğultay bunu eşi Birsen'e anlattı" şeklinde konuştu.

Moğultay'ın bu konuda şahitlik etmesini isteyen topluluk, bu sayede bir faile meçhulün açığa çıkabileceğini savundu. Eski bir ayakkabıyla basın açıklaması yapan topluluk, 10 dakikalık oturma eyleminden sonra dağıldı.

BU HABER DAHA KAÇ KERE YAPILACAK?

Bu habere şaşıranlar olabilir, ilk kez duyanlar. Hasan Gülünay 1992’de kaybedildi. Tam 19 yıl önce. Bu haber de 19 yıldır birbirine benzer ifadelerle yüzlerce kez yapıldı. Yakınları, arkadaşları ve insan hakları savunucuları yüzlerce kez Hasan’ı, ve başka Hasanları aradılar, sordular, hiçbir yanıt alamadılar.

Yakınlarını aramaktan başka bir derdi olmayan cumartesi aileleri sürekli suçlu muamelesi gördü. Ana muhalefet partisi ilk kez geçen haftalarda cumartesi annelerinin eylemine katıldı da haber oldu. Başbakan, hep o gözü yaşlı anneleri azarladı, suçladı. CHP oraya gidince, şimdi o da cumartesi annelerine randevu vermiş. Hani "Onlar kim, arkalarında kimler var biliyor musunuz?" dediği annelere...

CHP’sine de, AKP’sine de, bu yüce gönüllülükleri için, bu asil tutumları için minnettarız.

Peki Hasan Gülünay nerede?

DEMOKRAT HABER