HİKÂYENİN dün çıkan bölümü burada. (>>>>) Buradan devamla...

GECENİN, uyuşturucu müptelalarının ve Londra'nın ustası dev siyah adam Londra'nın arka sokaklarını anlatırken çok hızlı bir film izliyor gibi oluyor insan. Uyuşturucu trafiğini, isyanın çetelerle ilgisini, polisin çetelerle ilişkisini ve sonunda da isyan boyunca niyeyse hiç ortada olmayan polisin sırrını anlattıktan sonra devam ediyor. Siyah dev adam her şey birbirine karışmasın diye basitleştiriyor hikâyeyi:
"Polis, devlet bir isyan çıkmasını istediler. Çıktı. Sonra da 1500 kadar tutuklama oldu. Niye? Çünkü burada temizlik yapmak istiyorlar. Niye sence?"
Dev adam durup başka bir yerden devam ediyor:
"Nottinghill Karnavalı'nı duydun mu? Rio Festivali kadar büyük bir karnaval. Eskiden o karnavalın alanı olayların çıktığı yerleri de kapsardı. Şimdi küçülttüler. Bu sene yine yapılacak. Ağustosun son haftası. Bütün buradaki gençler orada olacak. Orada insanlar dar sokaklarda sıkışık halde olacak. Fareleri labirente sokuyorlar yani. Bana sorarsan orada da olay çıkacak ve bu sefer polis hazır olacak. Temizlik niye peki?"
Duruyoruz. Bende genel geçer olanlar dışında cevap yok. Dev adam tek kelimeyle açıklıyor:
"Olimpiyat!"

KİMSENİN SÖYLEMEDİĞİ
Dev adam masanın üzerinde eliyle hayali bir Londra haritası çiziyor:
"Burası Stratford, olimpiyatların yapılacağı yer. Burası Hackney, Türklerin-Kürtlerin mahallesi. Burası Tottenham, siyahların ve diğer azınlıkların yaşadığı yerler. Yani bunlar yan yana. Burayı temizlemek zorundalar. Olimpiyat gibi dev bir organizasyonda bir olay çıkmasını göze alamazlar. Şimdi işte bu temizliğe başladılar. Ama ellerinde meşru bir sebep olmalı değil mi!"
Londra'nın arka sokaklarında sürmekte olan av, savaş, mücadele karşısında biraz sessiz kalıyorum. Peki bu isyanın, sistemin patlaması, yoksulların isyanı olduğu tamamen bir romantizasyon mu?
"Hayır, elbette değil. Sonuçta bu çocuklar bu sistemin bir yan ürünü olarak bu zamanda en büyük suçun yoksul olmak olduğuna inanıyorlar. Her yoksul gibi isyan ediyorlar. Romantizasyon değil. Savaş yeni başlıyor."
Plastik mermiler, tazyikli su... İngiliz polisinin bunları kullanmasına bu olaylardan sonra izin verilecek, öyle görünüyor. Dev adamın buna cevabı şu:
"Çocuklar 'Tamam, getirin mermilerinizi biz de bizimkileri getiririz' diyecek. Ben o evlerden birinde bazuka bile gördüm. Siz neden bahsediyorsunuz?"

POLİTİKAYA KARŞI UYUŞTURUCU
Siyah dev adamın uyuşturucu trafiğini anlatırken söylediği bazı şeylerden ötürü son bir soru soruyorum:
"Amerika'da devrimci siyah hareket Kara Panterler'i siyah gettolara uyuşturucu sokarak bitirmişlerdi. Sence burada da mı aynı şey oluyor?"
"Aynen. Aynısı oluyor. 2005-06 yıllarında hükümet bir açıklama yaptı. Esrar ile ilgili bir deney yapıp serbest bırakıp bırakmamaya karar vereceklerini söyledi. Bu açıklamayı okullar tam yaz tatiline çıkarken yaptı. O yaz boyunca sokakların doğal parfümü esrar oldu. Polis her yerde farklı yasalar uyguladı. Burada 10 gram bulunduranı aldılar, öteki mahallede 20 gram bulundurana karışmadılar. Bunu niye yaparsınız?"

KAPÜŞON VE BARİKAT
Siyah dev adam bana olaylara karışmış birkaç çocukla görüşme yapma sözü vermişti. Çocuklar son yarım saatte gelmekten vazgeçtiler. Çünkü bir televizyonda yüzleri görünmeden ve sesleri değiştirilerek röportaj yapılmasına rağmen hokkabaz kameraman, dövmelerini ve onları ele verecek özel işaretleri de çekmiş. Şimdi saklanıyorlar.
Hepsi kapüşonlarının altında şehrin her bir metrekaresini izleyen kameralardan kaçmaya çalışıyor. Blackberry'leri ile gizlice haberleşiyor, barikat kurmayı Black Ops veya benzeri bilgisayar oyunlarından öğreniyorlar ve sosyal yardım kesintileri tepelerine binmeye başladı. Yani savaş sürecek. Belki biz görmeyeceğiz, ama savaş sürecek.