''En çok gülen ülkeler'' arasında (ki araştırmaya konu olan toplam 143 ülke var) Türkiye, sondan 4. olmuş!
...
Tornistan olmuş korkunç bir cezaevi, korkunç bir fay zemin, korkunç bir cehalet çukuru, bir kabus içindeki mastürbatif bir fantazia, korkunç bir mutsuz insanlar diyarı!
....
Ne eğitimi var ne sistemi, ne günü var ne geleceği, ne üretimi var ne üretebilme yetisi, ne siyaset yeteneği var ne seçmen kabiliyeti, ne savaşıyor ne barışabiliyor, ne hakikatle yüzleşebiliyor ne de hakikati yok edebiliyor!
...

Toplum bilcümle sakat, külli cümle sakatlıklar ve hastalıklar üretiyor sistem!
...
Devlet ''kutsal'' bir arpalık, bayrak ve din kirli hakikatlerin üzerine çekilen ''kutsal'' birer perde, statüko tıkanmış, mekanizma kendisini güncelleyemiyor, kendi kendini imha eden bir devlet ve toplum gerçekliği ile karşı karşıyayız!
...
Kemalizmin mallığından geldiler, arada IŞİD’e sarıldılar ve şimdi Kemalizmin mallığından ötesine dönemiyorlar!
...
Bu tımarhanedekiler ve bu tımarhane hiçbir şey bilmeden her şeyi biliyor, korkak ve kompleksli bir şizofren gibi, fahişenin reddettiği ve ceketi omzundan sarkan elinde tespihi ile naralar atan bilmem kaçıncı afyonu patlamamış Osmanlı kabadayısı gibi sokak sokak böğürüyor!
...
Asgari ücretin ancak 200-250 kilo soğan alabildiği ve en az 6 000 000 kişinin asgari ücretle hayatta kalmaya çalıştığı, kazma sapı çaksan meyve verecek bu topraklarda insanların gülebilmesi, mutlu olabilmesi, en çok gülen ülkeler arasında baştan dördüncü olabilmesi hiç mümkün olabilir mi?