Alelacele bir biçimde Başkanlık sistemine geçişin ve parlamenter sistemden vazgeçişin esas nedeni Kürtlerdir!

Kürtlerin sistem içinde etkin bir pozisyona gelmesini önlemek için giriştiler bu maceraya, ki 7 Haziran seçim sonuçları aleni bir biçimde parlamenter sistem içinde Kürtlerin belirleyici rol alacağını gösteriyordu.

...

Devletin derin yanının siyasal temsilcisi (vitrin yüzü) olan Bahçeli'nin birden bire ortaya çıkıp meydanlarda günde beş vakit hakaret ve küfür ettiği Erdoğan'a başkanlığı anlaşılmaz bir biçimde sunması ve zamanla Erdoğan'ın fiili ortağı haline gelmesi (ki hala başkanlığa son derece karşı olan Bahçeli'nin bu 180 derece dönüşünün sebebi/sebepleri üzerinde bir kafa karışıklığı var...) bütünüyle devletin derin yüzünün Kürtlerin yükselen etkinliğini kırmak için giriştiği bir hamleydi.

...

Cehapenin başına ''seks kaseti vakıası'' sonrasında getirilen Kılıçdaroğlu'nun ''anayasaya aykırı, ama evet'' diyerek Kürt vekiller için mahpus kapısını açması da bu sebeptendir, sistemin ikinci ve esas derin yüzü olan CHP'nin ne laiklik ne de cumhuriyet umurunda olmuştur, ki en iyi şekilde bu teşkilatlanma bilir ki kutsal olan tek şey devletin derin yüzüdür!

...

Başkanlığa geçince iki partili bir sistem inşa edip Kürtleri pasifleştirip sistem içinde anlamsız hale getireceklerdi!

Ama olmadı, evdeki hesap değil çarşıya, evin altındaki bakkalın hesabına bile uymadı!

...

Bunlar, Kürtleri Millet İttifakı diye kurdukları ve iktidarın ısrarla Zillet İttifakı diye çağırdığı ittifakın dışında tutabilmek için ellerinden geleni yaptılar, Kürt illerinde bilcümle sistem partileri birleşip HDP'nin elinden temsiliyeti alacaklardı ve nasıl olsa Batıda devletin bekası sağlanacaktı!

...

Bu seçimlerde de Kürtler kendilerine üçüncü bir yol açtı, gerek iktidar ve devlet, gerekse sözde muhalefet tarafından bırakıldıkları yalnızlıkta blok olarak belirleyici güçlerini bıraktılar muhalefetin kucağına, iktidarın koltuğunun üstüne ve adeta sistemin çarklarının ortasına, sağlam bir balyoz darbesi kadar...

...

Velhasılı kelam, parlamenter sistemde olduğu gibi Başkanlık sisteminin de de belirleyici gücü oldu Kürtler!

Kürtler Batıdaki büyük şehirleri açık ve aleni bir biçimde, kendileri için olmasa da, iktidardan aldılar!

...

Artık mazbataları almak zorunda olanlar seçimin galibi olanlardır. Henüz kurdukları sistem henüz yapılan bir seçimde allak bullak oldu, iktidar ve devlet ise aleni bir biçimde sonuçlanan seçimi alengirli işlerle tersine çevirmek istiyor!

Belki İmamoğlu'nu da İnce gibi sayıyorlardı, şimdilik öyle olmadığı biliniyor...

...

Başkanlık sistemi gelince koalisyon hükümetleri ortadan kalkacak ve güçlü bir Türkiye açığa çıkacak iddiasında oldular bolca, oysa söze konu olan sisteme geçtiklerinde küçücük bir beldenin başkanı bile koalisyona muhtaç oldu, % 32lik bir oyla ülkeyi tek başına yöneteceklerken şimdi % 51'e mecbur kaldılar!

...

Demek ki bu da Kürtleri sistem dışında tutabilecek bir çözüm değilmiş, bir yandan Perinçek ucubesi tükürüp yaladı, beri yandan Bahçeli ''Büyükşehir Belediye Başkanları diğer belediye başkanlarını atasın'', gibisinden absürt bir yeni sistem sinyali verdi!

...

Peki nedir maksat?

Aynı pespaye hinlik ve aynı çaresizlik!

Kürtleri sistem içinde etkisiz bir eleman haline getirebilmek için olmadık ve akla hayale sığmayacak aptallıkları deneyecekler bunlar!

Güneşi balçıkla sıvamaya girişiyorlar, ama nafile!

...

Üstelik sadece Türkiye ve Kürdistan'da değil, İran'da, Suriye'de ve Irak'ta da Kürtsüz sistemler bina etmeye girişiyorlar bu arkaik zavallılar, ama olduramıyorlar, olduramazlar işte!

Bu çağda bu topraklarda Kürdün rızasını almamış hiçbir sistemin var olabilme şansı yoktur!

...

Oysa hakikattir, Kürde rağmen (Kürde ve Kürdistan'a rağmen) ne İran'da ne Suriye'de ne Irak'ta ne de Türkiye'de ve ne de Ortadoğu'da hiçbir güç keyfince kuvvet, kudret ve sistem bina edemez, geliştiremez!

...

Bugün mesela İstanbul'da açık bir biçimde seçimin resmi, olağan ve vicdani galibi olan İmamoğlu'na mazbatayı vermek istememelerinin sebebi nedir?

Neden Iğdır'ı ve Kars'ı almak için maaile ortaklık yaptılar, neden Muş'taki itiraz talepleri reddediliyor?

Neden Şırnak'a civar karakollardaki kolluk kuvvetlerini seçmen diye yığdılar?

...

Kürtler ellerinden gelenin fazlasını bile yaptı, iktidarın kendi kemik seçmenlerinin bile önemli bir kısmı bu manyaklığa dur dedi, eğer ''Milli İrade'' denen şeye sahip çıkmak istiyorsalar bundan sonrası da onların derdidir...

...

İmamoğlu'na ''mazbatayı alma kudreti''ni verdi Kürtler, İmamoğlu da son derece dürüst, dirayetli, adil ve hakkaniyetli birisine benziyor, artık onun arkasında durmak Kürtlerin boynunun borcu değil!