İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, kentteki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Dernek binasında yapılan açıklamaya İHD Şube Başkanı Murat Melet ile şube yöneticileri katıldı.
Rapor öncesi kısa bir açıklama yapan Melet, İHD Şubesi'nden bir heyetin cezaevinde gerekli görüşme ve tespitler yaparak rapor hazırladıklarını kaydetti.
'CEZAVLERİNDE TEDBİR ALINMALI'
Birçok insanın haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulduğunu belirten Melet, "Türkiye'de de etkili olan koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerinde kısmi tedbirler alındı. Ülkede halen 300 bin insan cezaevinde bulunuyor. Bu insanlarla ilgili Adalet ve Sağlık Bakanlıklarının yeterli tedbir almadığını biliyoruz. Biz hiçbir şey yapamıyorsak bile en azından her ay cezaevlerini ziyaret ederek rapor hazırlıyoruz. Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzların toplum vicdanında yargılanacağını iyi biliyoruz. Salgının artacağı konusunda bir takım uyarılar yapılıyor. Bu nedenle cezaevlerinde önlemler alınması gerekiyor. Burada yapılacak en iyi şey koşullu olarak bu insanların evlerine gönderilmesidir. İkinci dalga gelmeden ve cezaevlerinde insanlar yaşamlarını yitirmeden bir an önce tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
CEZAEVLERİNDE YAŞANAN HAK İHLALLERİ
Melet'in ardından hazırlanan raporu okuyan Servet Ertak, 10 Temmuz'da Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Feyyaz Başak, Medya Aslan, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Ferhat Sayıner ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Yunus Durdu ile görüşme gerçekleştirildiğini söyledi.
Görüşmeyi gerçekleştiren heyetin tespit ve gözlemleri sonucu hazırlanan rapor şöyle:
"* Öncelikle en acil sorun olarak Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında mahpusların COVİD-19 salgın hastalığı ve normalleşme sürecinde yasal haklarının kullandırılmadığı, yasal haklarının hukuki gerekçelerden yoksun olarak engellendiği, alınan tedbir ve önlemlerin yetersiz olduğu tespit edilmiştir.
* Cezaevi yönetiminin genel olarak mahpuslara yönelik baskı, zorlama tarzında (salgın hastalık döneminde koğuş dışına çıkarılan mahpusun üst aramasının yapılması, sosyal mesafe kurulanın ihlal edildiği, cezaevi kampüs alanında çıkarılmamasına rağmen tedavi hakkını kullanmak isteyen mahpusun 15 günlük karantina sürecine maruz bırakılması ve şartların çok zor olması, mahpus karantinaya girmemek için tedavi hakkından feragat ettiği vb.) bir yaklaşımlarının bulunduğu tespit edilmiştir.
* Mahpusların cezaevi yönetimi tarafından salgın hastalık önlem ve tedbirlerine aykırı yöntemlere maruz kaldığı( dezenfektan, ıslak mendilin maske ve eldivenin satın alma ile ulaşabildikleri ve yüksek fiyatta olması, temizlik malzemelerinin sınırlı ve yetersiz temin edilebilmesi vb) tespit edilmiştir.
* Herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve yasaklanmayan, mahpusların talep ettiği veya kargo ile gelen gazete, dergiler kitap vs. idare tarafından ya hiç verilmiyor ya da geç veriliyor. Haber alma özgürlüğü ve kamusal bilgilere erişim hakları engelleniyor.
* OHAL ile birlikte ve OHAL’in kaldırılmış olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu Uluslararası İnsan Hakları sözleşmeleri, Anayasada ve kanunlarımızda tanımlanan hakların uygulanması cezaevlerinde fiili olarak askıya alınmıştır. Bu durum mahpuslar, mahpus yakınlarını ve biz insan hakları savunucularını kaygılandırmaktadır.
* Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında Mahpusların anayasal haklarından haber alma özgürlüğü, yaşama hakları, kamusal bilgilere erişim hakları, sohbet-spor- aktivite hakları, sağlık-tedavi hakları engelleniyor.
* Heyetimiz Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarındaki fiziki koşullar ve söz konusu hak ihlallerinin engellenmesi hakkında etkili başvuruların ve görüşmelerin yapılması gerektiğini tespit etmiştir.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı