Geçen haftanın birkaç günü, üye sayısı 6 milyondan fazla olan Mısırlı radikal İslâmcı grup Selefilerin derneklerinden birinin Facebook üzerinde başlattığı kısaca "Domatesi yan kesince içinden haç figürü çıkıyor. Bu nedenle domates Hristiyandır ve yemesi haramdır" şeklinde özetlenebilecek bir haberle geçti.

 

'ta (CP) yayınlanan haberdeki bilgileri dakikalar içinde daha önce Türkiye'deki benzer olay, Doritos cipslerinin ambalajındaki domatesin haç biçimli olması nedeniyle ambalajdan çıkartılması için başlatılan kampanyayı da anımsatarak Türkçeleştirip siteye koydum. Haber hakkında, aynı günün akşamı sözlük siteleri ve sosyal medya ortamlarında konuşulmaya, hakkında espri ve yorumlar yapılmaya başlandı.

 

Christian Post'taki haberin tamamı ise yaklaşık 24 saat sonra Milliyet gazetesinin internet sitesinde . Böylece haber daha geniş bir kitleye ulaştı.

 

Haberin yayınlanmasından 2 gün sonra da Kanal 7'nin haber portalı Haber 7'de "Hristiyan domates haberi yalan çıktı." başlıklı bir haber/yorum yayınlandı. Bu tip sansasyon yaratıcı haberlerin bir kısmında olduğu gibi bu haberde de "fake" (sahte) unsurlar olabileceğini düşünerek Betül Yurtseven imzalı haber gibi sunulan analizi okumaya başladım. Okudukça da Christian Post'ta yayınlanan haberin doğruluğuna inancım artarken Haber 7'nin (kendisinin -özellikle Ergenekon ve sol parti haberlerinde- sıklıkla yapmaktan zerrece imtina etmediği) "parçanın bütüne teşmili"ni eleştirmesi dışında yazıda doğru bir yön bulamadım.

 

Fakat "Hristiyan domates" haberinde "Parçanın bütüne teşmili" gibi bir durum söz konusu bile değildi. Haberde ne Müslümanlara, ne Sünnilere, ne de Selefilere teşmil vardı. Sadece ve sadece Selefilere yakın olduğu belirtilen Mısır Halk İslam Birliği'nin resmî bir yerde değil Facebook üzerinde başlattığı kampanya haberleştirilmişti. Üstelik benzer bir "Hristiyan Domates" vakası daha birkaç ay önce Türkiye'deki İslami medya tarafından gündeme getirilmiş ve Doritos'un cips paketlerinden haçı çıkartması da tekrar haber yapılmasına neden olmuştu.

 

Haberin kendisinin değil ama özellikle "ekşi sözlük" üzerindeki yansıması, haber için girilen "entry"lerin daha önce benzeri durumlarda da olduğu gibi İslam'a hatta genel olarak inançlara yönelik saldırgan bir tutum içermesi Kanal 7'yi rahatsız etmiş olabilir. Fakat buradan "Hristiyan Domates Haberi Yalan Çıktı" diye bir sonuç çıkarmak için bakış açınızın ve olayları algılama ve yansıtma biçiminizin sağlıklı olmaktan epeyce uzak olması gerekiyor. 

 

İncelemesinde yazar demiş ki: "Haberde, blog yazısı "haber" diye lanse ediliyor." Haberi dikkatlice incelediğinizde Christian Post'taki haberin ana kurgusunun New Lebanon'daki yazıya değil, Facebook üzerinde başlatılan kampanyaya dayandığı net bir şekilde görülebilir. Hatta CP'nin haber için kullandığı görseller de Facebook sayfasının ekran görüntüsü ve kampanya için Facebook'a yüklenen haç biçimli domates resmi.

 

Yazar "CP'nin haberinin yalan çıktığını belirtmek için CP'nin durumdan haberdar olmasını sağlayan Now Lebanon'daki yazının Mursi karşıtlarınca kaleme alındığını ve Selefilerin de Mursi'yi değil kendi adaylarını desteklediklerini belirtmiş. (Zaten CP'nin haberinde de Selefilerin El Nur Partisi'ni destekledikleri belirtilmiş) Peki bu bilgi, Selefiler içindeki bir grubun böyle bir kampanya düzenlemesinin olanaksız olduğu veya haberin külliyen yalan olduğu durumunu doğurur mu?

 

Sözgelimi durumu Türkiye'ye oranlarsak Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemiyorlar diye "Saadet Partililer benzer bir kampanya düzenleyemez" diyebilir miyiz? (SP Gaziantep İl Başkanlığı AKP'li belediye başkanı Asım Güzelbey'in Zeugma Mozaiklerinin reprodüksiyonlarını kent merkezine koydurmasından rahatsız olmuş, gavur sanatı eserlerini kendi başkanları seçildiğinde kaldıracaklarını söylemişti.)

 

Yazar demiş ki: "Domates Hristiyan'dır adı altında gazetelerde yayımlanan haberde, Mısır parlamentosunun gündemine "erkeklere ölen eşleriyle ilk 6 saat içinde seks yapma hakkı tanıyan yasa tasarısının" geldiği de iddia ediliyor." 

 

Yazar tarafından "yalan çıktı"ğı iddia edilen haberin kaynağı/sahibi CP'deki habere baktığımızda "Hristiyan Domates" haberiyle "Öldükten sonra 6 saat içinde seks" haberi arasında herhangi bir bağlantı kurulmadığı, telmih dahi yapılmadığı görülürken, haber Türkçeye çevrildiğinde bir cümle olarak eklenivermiş. Peki çevirmenin metne sokuşturduğu bir cümle, eserin/ haberin aslının yalan olduğunun kanıtı olarak sunulabilir mi?

 

Yazar "Bu haberlere yer veren gazeteler, daha önce Mısır'daki kendisine şeyh diyen bir kişinin "kadınların salatalık ve kabak gibi penise benzeyen sebzelere dokunması haramdır" temasında yaptığı açıklamayı, Mısır'da kadınların sebzelere dokunması yasaklanmış gibi haber yaptığı biliniyor" diyerek haberi yapan gazetelerin hatırlatmayı "unuttuğu" diğer haberlerden birini de hatırlatmış. Fakat bu noktada iki sakat bakış açısı var: "Habere yer veren gazeteler"in geçmişte doğru veya yalan bu içerikte haberler yayınlaması bu haberin yalan olduğunu kanıtlar mı? İkinci sakat bakış açısı da "kendisine şeyh diyen bir kişi" ya da daha sık kullanılan versiyonuyla "sözde"... Manası, “biz demiyoruz, o kendisine diyor”... Basitçe soracak olursam, her "kendisini şeyh olarak tanımlayan kişi"nin açıklaması Arap medyasında kendine yer bulabilir mi? Bir açıklamanın ciddiyet arz etmesi, kaale alınabilirliğinin olması için söyleyen kişinin bir ağırlığının olması gerekmiyor mu? Gazetecilikte basit kurallardandır: Kesinlik gerekiyor. Bu haber, Arap medyasında yer aldıktan sonra uluslararası medyanın da ilgisini çekebildiyse demek ki "kendisine şeyh diyen bu kişi"ye geniş toplum kitleleri de şeyh diyor, siz isterseniz demeyin, ama bu böyle...

 

Yine CP'deki Hristiyan Domates haberiyle bağlantısı yok ama yazar yazısının sonuna "Mısır'da geçen yıl başlayan ve Hüsnü Mübarek'in görevi bırakmasıyla devam eden halk hareketi, uzun bir süre bu yayın organlarında [Hristiyan Domates haberini yayınlayan gazeteler] geri planda tutuldu, ilgi görmedi" yazmış... Fakat basit bir TV izleyicisi veya gazete okuyucusu da bilir ki Türkiye'deki basın yayın organları Arap Baharı'na dünyada en çok yer veren medya organları oldu. Hatta dünya medyasına pek çok haberde kaynaklık etti. İnternetteki video arşivleri ve gazetelerin arşivleri basit bir taramayla bu eleştirinin haksızlığını ortaya koyar...