Engin Çelebi Seyahatnamesinden…

 

8.500 kilometre doğu yönünde uçup, gece ile gündüzü hem bedeninizde, hem beyninizde karıştırmış haldeyseniz, bir de karşınızda, önünüzde, ardınızda, ufkunuzda gökdelen, sadece gökdelenlerden oluşmuş bir beton ormanı varsa rehber istediği kadar anlatsın, siz "Tamam, her yan Çinli dolu ama Çin nerede" diye sorarsınız…

Ben de o haldeyim ve Şanghay'dayım. Şu beton ormanı gözlemimi bir fotoğrafla da pekiştirmek isterdim ama (burada) sabahın körü ve her yanı sis kaplamış ve ben gökdelenlerden oluşmuş,yoğun sis içindeki beton ormanının fotoğrafını çekebilecek kadar hünerli değilim. Bakalım, günün ilerleyen saatlerinde belki bir iyi fotoğraf olanağı doğar. Çünkü öğleye doğru Asya'nın en yüksek binası olan Şanghay Dünya Ticaret merkezi binasına gideceğim ve en tepede camdan yapılmış bir zeminde "Gökte yürüyüş" denen ve yükseklik korkusu olanlara asla tavsiye edilmeyen "marifeti" deneyeceğim.

Tamam Çin Komünist Partisi (ÇKP) 1921'de  bu kentte kurulmuş; tamam Çin'i sömürgeleştirmek için donanmalarını ardarda yollayan İngilizler, Fransızlar, Portekizliler hatta Almanlar ilkin Şanghay limanına demirlemişler; tamam  Şanghay'ın adı karanlık işlerin çevrildiği, batakhanelerin damgasını vurduğu uzak ve tuhaf bir Asya kentini çağrıştırırmış, yani bu kentin safkan bir Çin kenti olması gerek ama yine de bugünkü Şanghay, Çin'in en "Çin'e benzemeyen" kenti. Bunu rehber söyledi  ve ben ona hak verdim…

Şanghay'a sadece birkaç saat önce gelmiş ve henüz otele doğru dürüst yerleşmemiş bile olsanız kapitalizmin damgasını vurduğu bir kentte olduğunuzu hemen ve kolayca anlıyorsunuz. Herhangi bir Avrupa ya da Kuzey Amerika kentinde görebileceğiniz tüm markalar, tüm tüketim maddeleri burada da emrinize amade. Sokaklarda mini etekli kızların, bluejeanli oğlanların, iyi giyimliden şık giyimliye kadar uzanan yetişkinlerin gözleri çekik olmasa Paris'te, New York'ta, Berlin'de, Amsterdam'da, Madrid'de olduğunuzu düşünebilirsiniz.

Şanghay'da benim kuşağımın beynine ve bilincine kazınmış o mavi "Mao ceketli" kadın ve erkeklerden bir tekine bile rastlamadım ve bundan sonra da rastlamayacağım besbelli. Öteki Çin kentlerinde belki, ama Şanghay'da hayır…

*   *   *

Çin'e gelmişseniz ister istemez "belleğinizdeki Çin" harekete geçiyor.

Şaşırarak farkettim. Benim kuşağım, hatta benden önceki ve sonraki birkaç kuşak Çin ile ne kadar yoğun ilgilenmişiz. Başkan Mao'nun adının "Mao TseTung mu, Maozedung mu" yazılacağı tartışmalarından Mao'nun yaşam öyküsüne, öğretisine ne kadar çok ayrıntı 1960 ve 1970 yıllarında Türkiye sol hareketinde belirleyici önem taşıdı. Sun Yat Sen, Çan Kay Şek, Çu En Lay, DengPiao'nun sadece adlarını değil, yaşam, öykülerini modern Çin tarihindeki yerlerini hem de ayrıntısı ile okuyup öğrendik.

Peki şimdi bir soru: Bugünkü Çin devlet başkanı kim?

Ben kendimi yokladım: Bilmiyorum…

Siz?