HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Bakırköy’de düzenlenen 8 Mart Mitingi’nde açıklamalarda bulundu.

Buldan, “Özgürlük ve eşitlik mücadelesi verdiğimiz bu dönemde şunun sözünü veriyoruz. Figen Yüksekdağ özgürleşene kadar, 78 yaşındaki Sîsê Ana özgürlüğüne kavuşana kadar, Gültan Kışanak bu meydana gelene kadar, Sebahat Tuncel özgürleşene kadar bizim mücadelemiz devam edecek. Bizim mücadelemiz başta cezaevlerini, sonra bu ülkeyi özgürlüğüne kavuşturacak. Bir ülkede kadın özgür olmadan o ülke özgür olmaz. Türkiye özgür olmadan Ortadoğu ve dünyada özgürlük olmaz. Bundan sonra da özgürlük mücadelemiz bu ülkeye demokrasi gelene kadar devam edecek. Bizim özgürlük mücadelemiz bu ülkede tek bir insanın burnunun bile kanamadığı günler gelene kadar devam edecek” dedi.

Mitingde söz alan Buldan şu ifadeleri kullandı:

Bugün dünyanın dört bir yanında meydanlarda olan, kendi özgürlüğü için, demokrasi için, barış için alanlara çıkan tüm kadın yoldaşlarımıza buradan sevgilerimizi gönderiyoruz. Selam olsun bugün aramızda olmayan Bakırköy, Kandıra Cezaevi’nde havalandırmalarda zılgıtlarıyla birlikte bizlerle beraber olan kadın yoldaşlarımıza, selam olsun.

Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e, tüm kadın yoldaşlarımıza selam olsun. Onlar bugün aramızda değiller, cezaevlerinde rehin tutuluyorlar. Ancak bilsinler ki milyonlar onlarla, kadınlar onlarla, biz onlarlayız. Yaşamın her alanında şiddete maruz kalan, baskıya maruz kalan, kadın iradesi yok sayılan ve bu ülkede kadınları tahakküm altına almaya çalışan, kadınları inkar eden ve kadınları katleden zihniyetin karşısında milyonlarca kadın bugün alanlarda.

‘KADINLAR TÜRLÜ BASKINIZI ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİYLE YIKACAK’

Emekçi kadınlar, yoksul kadınlar, işçi kadınlar, siyasetçi kadınlar şunu söylüyor: Biz artık eşlerimize kocalarımıza, ağabeylerimize itaat etmiyoruz, sizin zihniyetinize de itaat etmiyoruz, boyun eğmiyoruz. Çünkü bu ülkeyi yönetenler kadınları tahakküm altına almak istiyor, kadınları siyasetin dışına atmak istiyor, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze seyirci kalıyor. Kadınlar bundan sonra sizin her türlü baskınız karşısında el ele vererek omuz omuza verecek ve bu zihniyetinizi özgürlük mücadelesiyle yıkacak.

‘KARŞISINDA HER ZAMAN ÖN SAFLARDA MÜCADELE EDECEĞİZ’

Biz bu ülkede en fazla mağdur olanlarız. En fazla acı çekenleriz. En fazla gözyaşı dökenleriz. Ancak şunu da biliyoruz; AKP hükümetinin kadınlara yaklaşımı karşısında her zaman ön saflarda mücadele edeceğiz.

‘BİZ ÇOCUKLARIMIZI AFRİN’DE HAYATLARINI KAYBETSİNLER DİYE DOĞURMUYORUZ’

Kadınların özgürlük eşitlik mücadelesi yüz yıllardır devam eden bir mücadeledir. Bugün geldiğimiz noktada kadın özgürlük mücadelesine karşı yürütülen şiddet zihniyeti kadınların birliği ile yıkılacaktır. Bizler artık annelerimizin ağlamasını istemiyoruz. Gencecik fidanlarımızı toprağın altına vermek istemiyoruz. Aydınlık yarınlarımız için mücadelemizi her daim sürdüreceğiz.

‘BİZLER KAPIMIZA GELEN HER CENAZEDEN RAHATSIZIZ’

AKP hükümetinin zihniyetine sesleniyoruz. Sizler Afrin’e giderken Türkiye’yi korumak adına gittik diyorsunuz. Ancak bir tane çocuğu bile koruyamayacak durumdasınız. Kadınlara yönelik taciz ve tecavüzü önleyemeyecek kadar basiretsiz bir hükümetsiniz. Biz çocuklarımızı Afrin’de hayatlarını kaybetsinler diye, sizin savaşlarınızda hayatlarını kaybetsinler diye doğurmuyoruz. Bizler kapımıza gelen her cenazeden rahatsızız. Ama siz bu ülkeyi ağlayan anneler ülkesi yaptınız. Bu ülkeyi tabutlara sarılan çocuklar ülkesi yaptınız. Ama kadınların iradesi sizin savaş politikanızı da yıkacak.

‘KADIN ÖZGÜR OLMADAN O ÜLKE ÖZGÜR OLMAZ’

Özgürlük ve eşitlik mücadelesi verdiğimiz bu dönemde şunun sözünü veriyoruz. Figen Yüksekdağ özgürleşene kadar, 78 yaşındaki Sîsê Ana özgürlüğüne kavuşana kadar, Gültan Kışanak bu meydana gelene kadar, Sebahat Tuncel özgürleşene kadar bizim mücadelemiz devam edecek. Bizim mücadelemiz başta cezaevlerini, sonra bu ülkeyi özgürlüğüne kavuşturacak. Bir ülkede kadın özgür olmadan o ülke özgür olmaz. Türkiye özgür olmadan Ortadoğu ve dünyada özgürlük olmaz. Bundan sonra da özgürlük mücadelemiz bu ülkeye demokrasi gelene kadar devam edecek. Bizim özgürlük mücadelemiz bu ülkede tek bir insanın burnunun bile kanamadığı günler gelene kadar devam edecek.

‘İTTİFAKIMIZI AÇIKLIYORUZ: KADIN İTTİFAKI, BARIŞ İTTİFAKI, ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI’

Bugünlerde herkes birileriyle ittifak peşinde. Bugün buradan sizlerle birlikte yapacağımız ittifakı da açıklıyoruz. AKP - MHP’nin cumhur ittifakına da gönderme yapıyoruz. Bizim de ittifakımız var ancak bizim ittifakımız seçim ittifakı değil. Seçimden sonra da devam edecek bir ittifak gerçekleştiriyoruz. Bu ittifakının adı kadın ittifakı. Bu ittifakın adı Türkü, Kürdü, Ermenisi, Lazı, Çerkeziyle birlikte; ister asker ister sivil olsun; evladı yaşamını yitiren tüm annelerin ittifakıdır. Barış ittifakıdır, kadın ittifakıdır, özgürlük ittifakıdır, kalıcı bir ittifaktır.

‘İTTİFAKIMIZA HERKESİ DAVET EDİYORUZ’

Bu ittifaka herkesi davet ediyoruz. Kadınlara yönelik her türlü şiddette, baskıda, yaşamını yitiren annelere, cezaevlerinde olan yoldaşlarımızın ailelerine, genç arkadaşlarımıza Türkiye’nin değişmesini isteyen her kadında çağrımızı yapıyoruz. El ele vererek yolumuzu barış yoluna çevirmek için yapıyoruz. Bunun için büyüğüz, başarılıyız. Umudumuz çok büyük çünkü biz cesaretin partisiyiz. Cesaretimizi meydanlara çıkan kadınlardan alıyoruz. İyi ki varsınız. İyi ki varsınız!

‘KAZANACAĞIMIZ GÜNLER YAKIN’

Yolumuz uzun, karşımızda ceberut bir anlayış var. O yüzden bu yol uzun. Bu yol uzun ama bizlerin özgürlüğünü sağlayacak onurlu bir yol. Tüm yoldaşlarıma bu onurlu yolda başarılar diliyorum. Kazanacağımız günler yakındır.

Demokrat Haber/İstanbul