Işıl CİNMEN / BİA

Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’nda 334. kez buluştu ve "Kayıplarımızı istiyoruz" dedi. Bu hafta, 1995'te Mardin'de gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Abdurrahim Demir'in dosyası anlatıldı.

Demir'in kayboluş hikayesi şöyle:

Abdurrahim Demir, 16 yıl önce, Ağustos 1995'te, Mardin'de, yapılan rutin bir kontrol sırasında gözaltına alındı. 22 yaşındaydı. Şevalet Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Gözaltının nedeni dahi hiçbir zaman açıklanmadı.

Olaydan üç gün sonra yetkili olduğunu söyleyen biri Demir'in evini telefonla aradı. "Oğlunuz Şevalet Jandarma Karakolu'nda. Gelip alabilirsiniz" dedi.  Kardeşi karakola gitti. Fakat "Abdurrahim serbest kaldı, ona pasaport verdik, yurtdışına yolladık. Artık burada aramayın" cevabıyla karşılaştı.

Demir ailesi, Abdurrahim Demir'in izini sürmeyi hiç bırakmadı. 24 Şubat 1997'de İnsan Hakları Derneği'ne başvurdu. Tüm yasal yollar denendi. Ama abisi Mehmet Demir, her hafta Galatasaray'da "Abdurrahim'e ne oldu?" diye sormaya devam ediyor.

Demir, Şevalet Jandarma Komutanlığı'nda kaybedildiğinde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin, Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, OHAL valisi Ünal Erkan'dı.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Ağustos 1995'te Şevalet Jandarma Komutanlığı'nda görev yapanlarla birlikte, onları da Abdurrahim Demir'in kaybedilmesinden sorumlu tutuyor ve tüm sorumluların yargılanmasını istiyor.

*Gözaltına alındıktan sonra 16 yıldır kendisinden haber alınamayan Demir için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM)  başvuruldu. AİHM, Ocak 2010'da Türkiye'yi işkence yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle 10 bin Euro (yaklaşık 25 bin TL) tazminata mahkum etti. (IC)