Okmeydanı Cemevi'nde cenaze beklerken polis kurşunuyla başından vurulan Uğur Kurt'un ölümüne neden olan polis memurunun olay anı görüntüleri basın toplantısında saniye saniye incelendi. 

Ailenin avukatı  Turgut Kazan, polis memuru Sezgin Korkmaz hakkında 'taksirle öldürme' suçlamasıyla iddianame düzenlenmesine sert tepki gösterdi.

Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt'un 2 yaşındaki oğluyla katıldığı toplantıda konuşan avukat Kazan, 'destan yazan polis korunuyor' dedi.

"Polisin bu kadar kolay ateş edip insan öldürmesine seyirci kalmayacağız” diyen Kazan, amirin 5 kez 'sıkma' diye polis memurunu uyardığını söyledi.

Ali Dağlar'ın Hürriyet'te yer alan haberine göre iddianame onaylanmadığı için biz henüz görmediklerini ifade eden Kazan şunları söyledi:

"TCK 85/1 gereği ceza istenmiş. Olacak şey değil. Saat 11.37.59'da başlayan molotof atma olayında son molotof 11.38.07'de atılıyor. Molotof atanlar yan sokağa kaçıyor. Aynı saatte şüpheli polis memuru şortlandın içine girip kendini koruyabilecekken, şortlanddan silahını alıp dönüyor, silahına mermi sürüyor. Ve saat tam 11.38.09'da polis amirlerinin tam beş kez ‘Sıkma’ diye bağırdığı duyuluyor. Saat 11.38.10'da üçüncü bir kişi molotof atıp hemen yan sokağa dönüp kaçmaya çalışıyor, görüntüler açık. Molotofu atan kaçıyor ama şüpheli polis saat 11.38.12'de ateşe başlıyor. Bu sırada üçüncü kişi kaçmış, görüntüden çıkmıştır. Ama Uğur Kurt vurulmuş ve yaşamını yitirmiştir.

'TAKSİR İDDİASI POLİSİ KURTARMA OPERASYONU'

Olay yerindeki çok sayıda polis ve amirlerinin gayet sakin olduğunu görüyoruz. Hepsi cemevini izliyor, müdahale gereği duymuyor. Hatta 11.38.10'daki üçüncü molotof atmadan önce ve hemen sonra, "Sıkma, Sıkma" diye onu uyarıyorlar. Amirler şüpheli polise 14-25 metre mesafedeler, duyuyor ama durmuyor, ateş ediyor.

Asıl önemlisi kendi beyanına göre şüphelinin elinde bir F1N silah ve şortlandda 4 gaz bombası bulunduğu anlaşılıyor. Yani ölüme yol açmayacak silahları kullanma imkanı varken, arabadan tabancayı alıp ateş etmesi, meşru müdafaa ve orantılı saldırı sayılamayacağı gibi, taksirli ölüme sebebiyet de sayılamaz. Olaylarda destan yazdığı kabul edildiği için, şüpheliyi koruma arayışıyla soruşturma başlatılmıştı. Savcılığın meşru müdafaa ve orantılı saldırı vurgusuyla soruşturma izni istemesi, polisi kurtarma operasyonu.

'SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ'


Soruşturmayı memur suçları bürosu yerine ısrarla ve inatla Terör Suçları bürosunda yürütmenin tek nedeni, destan yazan polisi korumaktı. Olay medyaya yansımasıydı, meşru müdafaa ve orantılı saldırı sayıp hep yaptıklarını yapacak, takipsizlik kararı verip kapatacaklardı. Tedbirsizlikle dava açmış olup, geçiştirmek istiyorlar. Terörle mücadelede görevli bir polisin, molotof atanlar kaçarken, atış yönü ve açısına göre silahını böyle kullanması kesinlikle tedbirsizlik sayılamaz. Polisin bu kadar kolay ateş edip insan öldürmesine seyirci kalmayacağız. Hiç boyun eğmeden görevimizi yapıp, adaletin gerçekleşmesini ağlamaya çalışacağız. “

İddianamede tek şüpheli olarak Uğur Kurt’u vuran silahı kullanan polis Sezgin Korkmaz yer aldı. Olayda ‘kasıt’ olmadığını öne süren savcılık, polis hakkında “taksirle öldürme” suçundan 3-6 yıl hapis cezası istiyor.