İsrail’den hibe görüntüsü adı altında alınan, ancak parası örtülü ödenekten verilen ‘’Kayıp silahlar’’ Mehmet Ağar’ın açıklamaları ile yeniden gündeme geldi. 15 yıl önce kayıp silahlar için ‘’Kaydı vardır’’ diyen Ağar şimdi ‘’ Gerekli yerlerde kullanıldı. Bunların kaydı tutulmaz’’ dedi.

16 Ocak 1997’de TBMM Susurluk komisyonuna ifade veren Ağar, DSP Aydın milletvekili Sema Pişkinsüt’ün İsrail’den gelen silahlarla ilgili sorusuna ‘’Biz her yerden silah alıyoruz; bazen ambargo oluyor, mermi bile vermiyorlar, Kızıl Çin'den bile aldığımız oldu. Alınmış olabilir, onlar tetkik edilir. Evrakı, dosyası, kaydı kuydu vardır, çıkar yani’’ demişti.

‘’KAYDI TUTULMAZ’’

Ağar, önceki gün Aydın Yenipazar cezaevinde görüştüğü TBMM Darbe Komisyonu üyelerinin kayıp silahlarla ilgili sorusuna ise "O silahlar Başbakanlık’tan doğrudan izinle alındı. Terörle mücadele için gerekliydi. Gerekli yerlerde kullanıldı. Bunların kaydı tutulmaz. Her devlet bu tür şeyleri yapar. Bu tür silah alımları her devlette olur’’ cevabını verdi.

1994 yılında Haspro firmasının sahibi Ertaç Tinar’dan ‘’Emniyete hibe’’ görüntüsü altında İsrail’den 50 milyon dolarlık silah alınmış, Dilovası Gümrük limanından yurda sokulan 463 koli içindeki, Uzi, Jerico ve Baretta marka silahların bir bölümü kaybolmuştu. Kayıp Baretta’lardan biri Susurluk’ta kaza yapan Mercedes’ten çıkmıştı. Silahların bir bölümü Öcalan’a ‘’Şam’da operasyon için’’ Antalya Bey Dağlarında eğitilen özel harekatçılara gönderilmişti. Ankara’da açılan iki ayrı ‘’Kayıp silahlar’’ davasından biri zaman aşımı, diğeri de Rahşan affına girerek düşmüştü.

Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk raporunda bu konuda ‘’Bir tabelâ şirketinin Türk Emniyetine, milyarlarca liralık silah ve teçhizatı hibe etmesi ilgi çekicidir. Ülkeye gelen silâh ve malzeme miktarı belli değildir. Özel Harekât Dairesi, naklettiği silahların kaydını tutmadığı gibi, Bakım-İkmal Dairesi'nden kolilerin orijinal ambalajları açılmadan kendilerine teslim edilmesini istemiş, aradan aylar geçtikten sonra sayım yapılmış ve istedikleri şekilde kayıt tutulmuştur’’ demişti.