Kıbrıs’ın genelinde gündeme, ‘pasaport’ tartışması damga vurdu.

Başarısızlıkla sona eren Cenevre Zirvesi sonrasında Kıbrıs Cumhuriyeti lideri Nikos Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklere ‘vatandaşlarım’ diye seslenmesi üzerine patlak veren tartışma, Kıbrıs basınına Kıbrıslı Türk yetkililerin kimlik bilgilerinin yansımasıyla beraber büyüyor.

Yerel basınına yansıyan son bilgilere göre KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın yanı sıra şu an görevde olan KKTC hükümetinin 11 bakanından dokuzunun Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu var.

Geriye kalan iki bakan Türkiye kökenli olduğu için Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu hakkına sahip değil.

Duvar’dan Nikolaos Stelya’nın haberine göre, Cenevre’de adanın bölünmesini ve iki devletli çözümü destekleyen Türk tarafının özel hayatta Kıbrıs Cumhuriyeti evraklarına sahip olması, Kıbrıs Rum ve Türk medyası ile siyasetinde tartışma yarattı.

Kıbrıs’ın güneyinde muhalefet, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kabul etmeyen Kıbrıslı Türk siyasetçilerin vatandaşlıklarının iptalini talep etti.

'1974'TEN SONRA EDİNMEDİM'

Adanın kuzeyindeyse Cumhurbaşkanı Tatar, son gelişmelerle ilgili olarak “Anastasiadis, ‘Bu kimliği aldınız, bana biat ediyorsunuz’ demek istiyor. Ben 1974’ten önce doğdum, var ama kullanmadım. Bir yöntemi varsa iade edeceğim” dedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da, 1974 yılından sonra adanın güneyine geçip kimlik ve pasaport edinmediğini, tüm Kıbrıslı Türkler gibi 1960 döneminde Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip olduğunu açıkladı.

'AMAÇ ORTALIĞI KARIŞTIRMAK'

Ertuğruloğlu ayrıca “Cenevre görüşmeleri sonrasında bilinçli bir şekilde ortalığı karıştırmak, Kıbrıslı Türkleri kendi içinde bölmek adına Rum Hükümeti tarafından beşinci kol faaliyetlerinin yaratıldığı bir ortam. Herkes hazırlıklı olsun; daha ne algı operasyonları gelecek. Kıbrıslı Türklerin bu dik duruşunu yıpratmak için bölüp parçalamak için pek çok entrika gündeme gelecektir. Bunlar sürpriz değil” tepkisini gösterdi.

MUHALEFETİN '2000 YILI' İDDİASI

Kıbrıslı Türk muhalif çevreler ise Ertuğruloğlu’nun aksine, Cumhurbaşkanı Tatar’ın pasaportunu 2000 yılında, Kıbrıs’ta sınır kapılarının (barikatların) kapalı olduğu bir dönemde edindiğini savunuyor.

'KİŞİSEL VERİLER İHLAL EDİLİYOR'

Kıbrıslı Türk yetkililerin kimlik bilgilerinin yerel basında yer bulmasıyla birlikte, Avrupa Birliği genelinde hassas bir konu olarak ele alınan ‘kişisel verilerin korunması’ tartışması da başladı.

Kıbrıs'ın güneyinde Duvar'a konuşan kaynaklar, gerek kişisel verilerin basına yansıma yöntemi, gerekse de bazı hassas kişisel verilerin üçüncü şahısların eline geçmesi konularında önemli soru işaretlerinin ve sorunların bulunduğuna dikkat çekti.

Resmî söylemde, Kıbrıs Türk tarafı ve Ankara 1963'ten bu yana Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor; AB üyesi olan devleti ‘Rum tarafının güdümündeki yönetim’ olarak görüyor. Bu bağlamda 110 bine yakın Kıbrıslı Türk yurttaşın Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı, adanın kuzeyinde zaman zaman tartışmalara yol açıyor.