Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Meclisi El Kaide bağlantılı El Nusra örgütünün dün Rojava’da 70 sivil Kürt‘ü katledip, 350 sivili kaçırılmasını Galatasaray meydanında protesto etti . LGBTT ve sosyalist örgütlerin de destek için hazır bulunduğu eylemde, Anti-Kapitalist Müslümanlardan aktivist yazar İhsan Eliaçık Rojava’da katledilenler için gıyabi cenaze namazı kıldırdı.

Galatasaray Meydanı’ndan Taksim Tramvay Durağına yürümek isteyen HDK’lilerin önü polis barikatıyla kapatıldı. Bu uygulamayı oturma eylemiyle protesto eden HDK’liler, “Her yer Rojava her yer direniş” sloganıyla karşılık verdi. Açıklama sonrası barikatı aşan gençler, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganı eşliğinde Taksim meydanına kadar yürüdü. Polisin, gençlerin bulunduğu noktaya üç Toma, yüzlerce çevik kuvvet ekibi yığması dikkat çekti. Müdahaleye olmadan gençler dağıldı.

HER YER ROJAVA HER YER DİRENİŞ

“Rojava katliamının hesabını soracağız“ pankartının taşındığı protestoda hep bir ağızdan, “Her yer Rojava her yer direniş”, “ Bijî Berxwedana Rojava” , “Rojava’nın katili AKP’nin çetesi”, “AKP elini Rojava’dan çek”, “Diren Rojava İstanbul seninle” sloganları atıldı.

Polisin HDK’lilerin Galatasaray meydanından Taksim’e yürümesini engellemesi üzerine oturma eylemi gerçekleştiren HDK’liler, İstanbul Valiliğin bu uygulamasını kınadılar. Eylemde ilk sözü BDP İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül aldı. Rojava’da gerçekleşen katliamı lanetlediklerini vurgulayan Bingül, “Bu katliamı her kim planlamış ise, onun arkasında her kim durdu ise şunu iyi bilsin ki, Rojava devrimini bu katliamlarla ortadan kaldıramayacaksınız” diye konuştu.

GÜN KÜRTLERLE İTTİFAK KURMA GÜNÜ

Ortadoğu’da eşit temelli bir barışın sağlanabilmesi için herkesin Kürtleri kabul etmesi ve Kürtlerle ittifak kuması gerektiğini söyleyen Bingül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürtler artık yüzyıl öncesinin Kürtleri değildir. Yüzyıl önce Kürtlerden sakınmış olan haklar Kürtlerin eliyle bugün Rojava devriminde can bulmaktadır. Bunu ortadan kaldırmaya kalkışmak hiçbir düzenin ve kuvvetin yapamayacağı bir şeydir. O nedenle bugün biz tekrar burada Rojava halkı yalnız değildir, Kürt halkı yalnız değildir, diyoruz. Biz bu devrimin yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu saldırılara karşı dimdik ayakta olacağız. Rojava devrimi asla ve asla kaybetmeyecektir.”

“DİRENEN HİÇ BİR HALK ESARET ALTINA ALINAMAZ!”

Bingül’den sonra sözü HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek aldı. Bugün yine Ortadoğu’da Kürtlerin yaşadığı topraklarda bir katliam üzerine toplandıklarını belirten İmrek, HDK olarak halkların eşit olarak bir arada yaşaması gerektiğini söyledi. Hiçbir halkın diğer bir halkın esareti altında kalmaması gerektiğini vurgulayan İmrek, “Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme, kendi dillerini konuşma, kendi kaderlerini tayin etme ve özerk veya belirledikleri biçimde kendi dünyalarını ve yaşamlarını kurma mücadeleleri Ortadoğu’daki Türkiye ve Suriye gibi egemen ülkeleri rahatsız etmiştir. Taşeron El Kaide merkezli El Nusra gibi diğer çeteci grupların eliyle Kürt halkına yönelik vahşi katliamlar gerçekleştiriyor. Ama bu hiçbir zaman unutulmalıdır ki, direnen halklar yüzyıllardır esaret altına alınamadı. Bundan sonra da Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını engelleyecek hiçbir güç kalmamıştır" dedi.

İNKAR VE İMHA ROJAVA ÜZERİNDEN SÜRÜYOR

İmrek'in ardından HDK İstanbul İl Meclisi adına basın açıklaması yapan Ahmet Saymadi, HDK olarak Rojava'da ki katliama sessiz kalmayacaklarını söyledi. AKP'nin desteklediği El Kaide bağlantılı El-Nusra çetesinin, Tel Aran ve Tel Hasıl beldeleri ile çevresindeki köylerde yaşayan 40 bin Kürt için halen tehdit oluşturduğunu hatırlatan Saymadi, "Nusra çetelerinin Kürtlere ve diğer halklara yaptığı saldırıları en sert şekilde kınıyoruz. Türk devleti, bu çetelere dönük desteğine acilen son vermelidir" dedi. Türk devlet yetkililerinin Rojava devriminin ardından yaptıkları açıklamaları hatırlatan Saymadi, "Türkiye, Rojava'daki özgürlük mücadelesine karşı savaş uçaklarıyla, Kürt halkının semalarında dolaşmaktır. Asıl kabul edilemez olan budur. 90 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkını inkâr eden, asimilasyon ve imhayla yok etmeye çalışan devlet şimdi de resmi sınırları aşarak aynı politikalarını devam ettirmeye çalışıyor" diye konuştu.

ROJAVA’YI TEHDİT ETMEK TÜM KÜRTLERİ TEHDİT ETMEKTİR!

"Rojava devrimi"nin diğer ülkeler için tehdit olmadığını, bütün Ortadoğu halklarının özgürleşmesi için şans olduğunu söyleyen Saymadi, "Rojava'ya yönelik bu açık saldırgan tavır Türkiye'de Kürt sorununun nasıl çözüleceği ya da çözülemeyeceğine dair en önemli ölçülerden biri haline gelmiştir. Bir yandan 'kendi Kürtleriyle 'barış görüşmeleri yaparken diğer yandan sadece resmi sınırların böldüğü diğer Kürtleri imhayla tehdit etmek barıştan ne anlaşıldığını da ortaya koymaktadır" diye konuştu. "Sınırları kaç parçaya bölünmüş olursa olsun Kürt halkı bir bütündür" diyen Saymadi, "Kürdistan'ın bir parçasındakine yönelik tavır aynı zamanda diğer parçalardakilere de gösterilmiş demektir. Rojava'yı tehdit etmek Türkiye'deki Kürtleri tehdit etmektir. Rojava'ya savaş açmak Türkiye Kürtlerine savaş açmak demektir. Kürt halkının bütün demokratik halklarının kabulü için yükselen sese kulak verin. Savaş uçakları kaldıracağınıza, sivil halkın üzerine çeteleri saldırtacağınıza, Kürt halkının kazanımlarını tanıyın, uzatılan barış elini tutun ve adım atın. Elinizi, çetelerinizi Rojava'dan çekin. Rojava halkı yalnız değildir" dedi. (ANF)