İdlib'de Suriye hükümetine bağlı birliklerin hava saldırısında 33 Türk askerinin öldürülmesinin ardından sahada tansiyon yükseldi.

Saldırının şokundaki Ankara, bir yandan NATO desteğini arkasına almaya çalışırken, diğer yandan da Moskova ile görüşerek, bir ateşkes sağlamaya çalışıyor.

Yaşanan saldırıyı ve saldırının ardından NATO, Rusya ve Türkiye’nin yaptığı açıklamaları Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan gazeteci Hediye Levent,  MA’dan Naci Kaya’ya  değerlendirdi.

Saldırı öncesi Ankara’da Türk ve Rus yetkililerle İdlib meselesine dair 2 gün süren toplantıyı hatırlatan Levent, toplantıdan bir sonuç çıkmayacağını ifade ederek, İdlib’de yaşanan sıkışmışlıktan dolayı tarafların artık bir manevra alanı bulamadığını söyledi.

‘ATEŞKES İHTİMALİ KALMADI’

İdlib’de son zamanlarda Rusya’nın desteğiyle Suriye ordusunun oldukça ilerlediğini anımsatan Levent, “Suriye ordusunun ilerleyişiyle birlikte orada bulunan cihatçı gruplar, küçük bir alana sıkışmışlardı. Yine Soçi Mutabakatına göre Türkiye 12 gözlem noktasını kurdu ve belirli bir takvim dahilinde oradaki cihatçı grupları çıkaracaktı. Ama bu yükümlülüğünü yerine getirmedi. Bu saatten sonra İdlib’de bir ateşkes ilan edilmesi gibi ara formüller uygulanabilecek bir durum kalmadı. Diplomatik olarak da bu alan kalmadı. Dolayısıyla Rus ve Türk yetkilileri arasında gerçekleşen bu görüşmelerin sonuçsuz kalması bekleniyordu” diye ifade etti.

‘RUSYA REAKSİYON GELİŞTİRDİ’

Türkiye’nin Soçi Mutabakatı çerçevesinde İdlib’de kurduğu 12 gözlem noktasından 10’unun fiilen Suriye ordusunun kuşatması altında olduğunu dile getiren Levent, “Türkiye Soçi Mutabakatında hiçbir şekilde yer verilmeyen başka bir şey yaptı. Mobil gözlem noktaları oluşturmaya çalıştı. Hatta gözlem noktaları çerçevesinde askeri yığınak yapmaya başladı. Böyle yaparak, gözlem noktaları sayısını 30’a kadar çıkardı. Rusya’dan Soçi Mutabakatı bu duruma ‘yeşil ışık yakmadı’ diye bir reaksiyon geldi. Ancak bu saldırıyı asıl tetikleyecek olan şey; birkaç gün önce omuzdan fırlatılan füzelerle Rus uçaklarının düşürülme görüntü oldu. Tüm bunlar tansiyonu yükselti. İdlib konusunda Rusya veya Türkiye’nin geri atmaması tansiyonu düşürmeyecektir. Bu da muhtemeldir ki; önümüzdeki günlerde tansiyonu yükseltecektir” dedi. 

‘RUSYA SALDIRIDAN HABERDARDI'

Rusya’nın saldırıya ilişkin yaptığı açıklamalara da değinen Levent, “Rusya saldırıyı ‘Biz yapmadık, Suriye Ordusu yaptı’ diye bir açıklama yaptı. Ancak şunu belirtmek gerekiyor. İdlib’deki operasyon büyük ihtimalle Rusya’nın desteğiyle gerçekleşiyor. Zaten sahada yapılan bütün operasyonlarda Rusya ve Suriye ordusunun koordinasyonu üst düzeyde. Dolayısıyla o bölgeye yönelik saldırıyı Suriye ordusu yapmış olsa bile saldırıdan Rusya’nın haberdar olmaması çok olası değil” değerlendirmesi yaptı.

TÜRKİYE’YE CİDDİ MESAJLAR VAR

Rusya’nın saldırıya dair yaptığı açıklamalarda satır aralarında dikkat çeken hususların olduğunu vurgulayan Levent, açıklamada yer alan “Türk makamları tarafından verilen bilgiye göre, Türk askerlerinin söz konusu bölgede olmamaları gerekiyordu” ifadesinin önemli olduğunu söyledi.

Levent, “Buradan şu anlaşılıyor; Rusya ‘Türk askerleri bize haber vermeden hareket ediyor. TSK yanında terörist gruplar var’  diye Türkiye’ye ciddi mesajlar” diye konuştu.

‘NATO VE ABD SOMUT ADIM ATMAYACAK’

Saldırıdan sonrası NATO’dan yapılan açıklamaya da değinen Levent, NATO’nun daha önceki yıllarda da buna benzer durumlarda toplandığını, ancak sahada Türkiye’yi destekler somut atmadığını hatırlattı.

Levent, “NATO ve ABD’den sahada Türkiye’nin lehine ve olayın seyrini değiştirecek somut bir adım gelmesi olası değildir. Çünkü Türkiye’nin İdlib’de yürüttüğü savaşın bir gerekçesi yok. NATO her ne kadar sahada Rusya’ya müdahale etmek istese de bir gerekçeye ihtiyaçları var. İdlib Suriye toprağı. Türkiye dahil bütün ülkeler Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanıyor. Türkiye İdlib’de fiilen Suriye ordusuyla savaşıyor. Suriye ordusu orada kimlerle savaşıyor; El-Kaide ve cihatçı gruplarla savaşıyor. Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanımayacak bir gerekçeyle NATO’yu toplantıya çağırıyor. Türkiye El-Kaide’ye karşı NATO’ya çağrı yapsaydı yardım alırdı ama Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanıyan bir karar dışında toplantıya çağırması uygun değil. Yani İdlib için bir gerekçe yok. Bu nedenle ABD de NATO da Türkiye için Rusya’yı karşılarına almayacaktır. ABD’nin Türkiye’ye hava sahasının açılması için bir girişim yapması bile beklenemez” ifadelerini kullandı. 

‘NATO GEREKÇESİZ BİR MACERAYA KALKIŞMAZ’

“Türkiye’de NATO üyesi olmasından kaynaklı bir yaptırım gücü var. Ama NATO ülkeleri İdlib’de herhangi bir gerekçe yokken bir maceraya girmez” diyen Levent, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Muhtemelen ara bir formülle arayı bulup, Türkiye’yi sakinleştirmeye çalışacaklar. Ama Rusya’nın hiçbir şekilde geri adım atma niyeti yok. Bunu son yaptığı açıklamalarda da net bir şekilde anlıyoruz. Önümüzdeki günlerde tansiyon belki biraz düşer. Ama İdlib meselesinde Türkiye ya da Rusya çok emin bir şekilde geri adım atmadığı sürece bu mesele böyle devam edecek.”

Türkiye’nin önünde iki seçeneğin olduğunu ifade eden Levent, “Türkiye ya Suriye ordusuna savaş ilan edecek ya da İdlib’den çekilecek. Başka bir seçenek görülmüyor” dedi.

Levent, Türkiye’nin Suriye’ye savaş açması durumda bu savaşın sadece Suriye ile Türkiye arasında sınırlı kalmayacağının ve bu durumunda hiçbir ülkenin yararına olmayacağını dile getirdi.

İÇ KAMUOYUNU SAKİNLEŞTİRME

Türkiye’nin Suriye ordusunun kayıplarına ilişkin yaptığı açıklamaların gerçeğini yansıtmadığını aktaran Levent, bu rakamların dün akşamdan bu yana ana akım medya tarafından tek ağızdan yayıldığını anımsatarak, “Bu açıklamalar iç kamuoyunu sakinleştirmeye yöneliktir. Bu açıklamaları, ‘Bakın intikamımızı aldık şeklinde’ diye okumak daha doğru olur” diye noktaladı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı