AKP ile MHP arasında 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından "başkanlık anayasası" değişikliği ile başlayan, 16 Nisan 2017'deki anayasa referandumu ve sonrasında 24 Haziran 2018 seçimlerinde "Cumhur İttifakı" kurularak süren işbirliğinin "yerel seçim" ayağı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin son grup toplantısında yaptığı "Yerel seçimde ittifak yok" açıklamasıyla sona erdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklaması sonrası MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye yanıtı, "Biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz" oldu

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, yaşanan gelişmelerin ardından MHP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi için aday çıkarmaya hazırlanıyor.

Her iki taraf da Meclis'te işbirliğini de içeren "Cumhur İttifakı" anlayışının süreceğini açıklasa da kulislerde, iki taraf arasında ilk kez "güven" sorunu yaşandığına dikkat çekiliyor.

MHP'nin artık "koşulsuz destek" tavrını sürdürmeyeceği, AKP'nin de önümüzdeki süreçte konjonktürel olarak diğer muhalefet partileri ile işbirliğine gidebileceği ifade ediliyor.

Kulislerde yaşanan gerilimin nedenleri ve bundan sonra iki partinin hesaplarına ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor.

'RAHATSIZLIKLARIN DIŞA VURUMU'

MHP ile AKP'nin yerel seçimlerde yollarını ayırmasıyla sonuçlanan gerilim, aslında iki parti arasında uzun süredir yaşanan ancak "Cumhur İttifakı" hatırına baskılanan rahatsızlıkların dışa vurumu olarak değerlendiriliyor.

AKP ve MHP sözcülerinin liderleri ile ilgili "kırmızı çizgimizdir" restleşmesinin ardından, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un yaptığı şu açıklama, rahatsızlıkların nedenlerini özetler nitelikte:

"MHP mensubu olanları İŞKUR'a bile başlatma. Ülkücü öğretmenden ilkokul müdürü yapma, bürokraside MHP düşmanlığı devam etsin, MHP'nin her teklifine çemkirerek tepki göster. Andımız serbest kaldı diye Danıştay'a diklen. Sonra 'Aman ittifakı bozma' de! Sevsinler böyle ittifakı."

Gerek af, gerekse yerel seçim konusunda başta Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, Bekir Bozdağ olmak üzere AKP sözcülerinin, Bahçeli'nin yerel seçim ittifakı çağrılarına mesafeli tavrı MHP'de rahatsızlık yaratıyordu.

MHP'nin fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılması için verdiği önerge, emeklilikte yaşa takılanlar için yasal düzenleme taleplerinin de sürekli AKP tarafından refüze edilmesi, iki parti arasında görüş ayrılıklarının iyice görünür olmasını sağladı.

BARDAĞI TAŞIRAN 'ANDIMIZ'

MHP kaynaklarına göre "bardağı taşıran" damla ise 2013 yılına kadar ilkokullarda okutulan, Dr. Reşit Galip tarafından kaleme alınan "Andımız"ın, okullarda yasaklanmasının Danıştay tarafından iptali sonrasında AKP yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar oldu.

Ömer Çelik ve Bekir Bozdağ'ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin, "Andımız"ı ve yazarı Reşit Galip'i "ırkçı, kafatasçı" olarak nitelendirmesi ve Danıştay kararını eleştirmesi, MHP'de "milliyetçi hassasiyetlere saygısızlık" olarak nitelendiriliyor.

'MALUMUN İLANI'

Cumhur İttifakı ve devamında yapılacak yerel seçim ittifakının devamlılığını, "ülkenin bekası" için zorunlu gören Devlet Bahçeli'nin aksine, parti tabanında zaten yerel seçim ittifakının karşılık bulmadığı sık sık dile getiriliyordu.

Her şeye rağmen AKP'yi yerel ittifak konusunda ikna etmeye çalışan Bahçeli'nin, AKP'nin ayak diremesi üzerine, bu konuyu daha fazla sürüncemede bırakmak istemediği ve "yerel seçim ittifakı" tartışmasına da bu şekilde nokta koyduğu ifade ediliyor.

Siyasi yorumcular, "İttifak süreci ilerlemiyordu, heyetler tıkanmıştı ve bu işin olmayacağı belliydi. Aslında Bahçeli'nin açıklaması bir anlamda 'malumun ilanı' oldu" görüşünü dile getiriyor.

AKP'NİN İSTANBUL HESABI BOZULUR MU?

MHP, yerelde ittifak yapmama kararının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi için aday göstermeme kararından da vazgeçti. Partinin yeniden aday göstermesine kesin gözüyle bakılırken, bu durumun AKP'nin İstanbul hesaplarını alt üst edeceği de ifade ediliyor.

MHP'nin, olası AKP adayı olarak adı geçen Numan Kurtulmuş'a, gerek yerel ittifaka karşı tavrı, gerekse af konusundaki yaklaşımları nedeniyle destek vermeyeceğine dikkat çekiliyor.

16 Nisan 2017'deki Anayasa referandumunda MHP desteğine rağmen İstanbul'dan "Hayır" çıktığı, MHP'nin aday çıkarması halinde AKP'nin bu ilde belediye başkanlığını kaybedebileceği değerlendirmesi yapılıyor.

MHP DESTEK VERMEZSE NE OLUR?

Bahçeli ve Erdoğan, yerelde ittifak yapmama kararının "Cumhur İttifakı"nın sonu anlamına gelmediğini açıklasa da iki parti arasındaki ilişkinin eskisi gibi olmayacağı, en azından MHP'nin özellikle parlamentoda "koşulsuz destek" tavrını sürdürmeyeceği yorumu yapılıyor.

AKP'nin parlamentoda 290 milletvekili bulunuyor. AKP'li olan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "tarafsızlık" konumu nedeniyle oy kullanamıyor. MHP'nin ittifaktan tamamen çekilmesi halinde, sayısal olarak AKP azınlığa düşüyor.

Yeni sistemde 600 sandalyeli olan parlamentoda salt çoğunluk için 301 oy gerekiyor. Bu durum AKP'nin kritik oylamalarda, MHP'nin veya başka bir muhalefet partisinin, desteğini almadan yasa teklifleri, grup önerileri, TBMM gündemini belirlemesinin önünde engel oluşturuyor.

Ayrıca yasa tekliflerinin görüşüldüğü Meclis ihtisas komisyonlarında da iktidar ve muhalefet partili üyeler eşit sayıda olduğu için, muhalefetin komisyonları tıkama şansı da bulunuyor.

YENİ ORTAK VE TRANSFERLER GÜNDEME GELEBİLİR

Parlamentodaki sandalye sayısı salt çoğunluk rakamının altında olan AKP'de ise muhalefetin ortak hareket edememesi avantaj olarak değerlendiriliyor.

Bahçeli'nin "yerel seçimlerde ittifak yok" açıklamasını değerlendiren AKP'li üst düzey bir kaynak, "Aslında bizim yasa değişikliklerinde 301 rakamını bulmaya ihtiyacımız yok. Esas muhalefet 301'i bulmak zorunda" görüşünü dile getiriyor.

MHP ile HDP'nin, HDP ile İYİ Parti'nin, İYİ Parti ile HDP'nin işbirliği yapmasının mümkün olmadığına dikkat çeken aynı partili, kimi yasal düzenlemelerde, MHP dışından muhalefet partileriyle de diyalog kurabilecek tek partinin AKP olduğunu ifade ediyor.

AKP'nin MHP'nin karşı çıktığı kimi düzenlemelerde konjonktürel olarak diğer muhalefet partileriyle de diyalog kurabileceği ifade ediliyor. Bu konuda ilk akla gelen ise "TBMM'de ülke yararına olan her yasaya AKP de getirse destek olacaklarını" açıklayan, İYİ Parti.

AKP'nin, parlamentoda çoğunluğu sağlamak için 12 milletvekiline gereksinimi bulunuyor. Parti kaynakları "özel çaba harcamasak da, gelmek isteyen milletvekillerine kapıyı kapatmayız" sözleriyle vekil transferine kapıyı açık tuttukları mesajını veriyor.

KÜRT SEÇMENE MESAJ MI?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan grup toplantısında, Danıştay'ın, "Andımız" kararını eleştirdiği için MHP lideri Bahçeli'nin "Sayın Bozdağ, Kürdüm, özgürüm' diyebilir" sözleriyle etnik kimliğine vurgu yaptığı TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ'a dünkü grup konuşmasında sahip çıkıp, Bahçeli'ye, "Yol arkadaşımı feda etmem" mesajı verdi.

Bozdağ'ın gözlerinin dolmasına yol açan bu çıkışı ve "Türküm ama Türkçü değilim, Ben Türkçüyüm dersem, Kürt kardeşimize de 'Kürtçüyüm" deme hakkı doğar" sözleriyle Erdoğan'ın Kürt seçmene de mesaj verdiği belirtiliyor.

Doğu ve Güneydoğu'da HDP'den sonra ikinci parti konumunda olan ve bu bölgede son yıllarda yitirdiği oyunu yeniden toparlama hesabı yapan Erdoğan'ın, yerel seçimlerde ittifak olmayacağı için Kürt seçmen karşısında elinin rahatladığına dikkat çekiliyor.

Kaynak: BBC Türkçe