Cumartesi Anneleri, 521'inci haftasında zaman aşımı tehdidi altında bir araya geldi. Cumartesi Annelei Hasan Ocak davasında, dönemin tanıklarının ifade vermesini istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Lisesi önüne bir araya gelen Cumartesi Anneleri, adalet arayışında yine bir araya geldi.

Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerinde 21 Mart 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra katledilen Hasan Ocak dosyasında zamanaşımı tehlikesine dikkat çekti.

Hasan Ocak'ın kardeşi Hüseyin Ocak, "20 yıldır burada anlatmaya çalışıyoruz" diyerek, geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini söyledi. O dönemin tanıklarının konuşması gerektiğini vurgulayan Ocak, Beykoz Savcısı'nın dosyayı zamanaşımına götüreceğine dikkat çekti.

Kayıp yakınları adına söz alan Ümit Tekaydişli ise 90'lı yılarda sadece Kürt coğrafyasında değil İstanbul'da da ağır insanlık suçları işlendiğini ifade ederek, "Yargısız infazlar, işkencede ölümler, katliamlar, gözaltında kaybetmeler İstanbul'un gerçeği oldu" dedi.

Tekaydişli, dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu'nun hazırladığı raporla Adli Tıp'ta işlem gören 290 dosyadan üçte birinin şüpheli cinayetler olduğunu ve 80 kişinin işkence sonucu öldüğünü açıkladığı hatırlattı. Bu dosyalardan birinin Hasan Ocak'a ait olduğunu ifade eden Tekaydişli, Hasan Ocak'ın cenazesine ulaşılması sürecini anlattı.

Yargı sürecinde, Fatih Cumhuriyet Savcılığı'nın bir çok polis şiddeti soruşturmasını birleştirerek, "Şikayetler somut bir veriye dayanmıyor" iddiasıyla takipsizlik kararı verdiğini belirten Tekaydişli, Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'nın da 20 yıldır rutin yazışmalar dışında bir şey yapmadığını, dosya savcısının sık sık değiştiğini ve şimdi zamanaşımına sayılı günler kala dosya savcısının izne çıktığını belirtti.

Tekaydişli sözlerini şöyle tamamladı: "20 yıldır Ocak ailesinin, avukatların ve İnsan Hakları Derneği'nin tüm girişimleri karşılıksız kaldı. Hasan'ın akıbeti gizlendi, hakikati bilme hakkımız ihlal edildi. Hasan'ı işkence ile katledip bedenini kaybedenler korundu. Hasan Ocak'ın katledilişinin 20. Yılında taleplerimizi tekrarlıyoruz; Hasan Ocak dosyasında 20 yıldır süren cezasızlık son bulmalıdır. Hasan Ocak dosyası evrensel hukukun gereği olarak insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmelidir."