15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında yayınlanan KHK ile ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 154’üncü gününde Halkın Hukuk Bürosu’nda bir araya gelen avukatları, iki eğitimcinin son durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına Avukatlar Ebru Timtik ve Engin Gökoğlu, Sultan Özakça ile Yüksel Caddesi’ndeki ‘İşimizi geri istiyoruz’ eylemine bisikletle İstanbul’dan gelen ve aynı zamanda Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın avukatlığını yapan Ezgi Çakır ile Süleyman Gökten de katıldı.

Engin Gökoğlu, “Hapishane hastanesinde ağır tecrit uygulanıyor” dedi.

Avukat Gökoğlu, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın iradeleri dışında zorla Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’nde tutulduğunu hatırlatarak, son durumuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:

*Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın açık görüş hakkı sınırlanıyor.

*Telefon ve görüş hakları keyfi olarak kısıtlanıyor ve konuşurken yarıda kesiliyor.

*Refakatçıları yok. Kendi temizliklerini, işlerini, içecekleri sıvıları yine kendileri hazırlamak zorunda bırakılmış durumda.

*Havalandırmaları yok. Dar bir alanda hareket alanları çok kısıtlı. Yine güneş alma ve D Vitamini alma şansları yok. Bu nedenler ağız yaraları iyileşmiyor ve kemik kasları ağrıyor.

*Bulundukları odanın camı araçların egzoz gazlarının ve personelin sigara molalarında yukarıya yükselen sigara dumanlarından etkileniyorlar.

*Her gece uyurken sabahları en az 5- 6 defa içeriye girilerek, rahatsız ediliyorlar.

*Fotoğraf çekimleri bilinçli olarak yapılmıyor. Dışarı ile bağları koparılmak isteniyor.

*Yayın ve kitap hakları sınırlanıyor. İstedikleri kitaplar kendilerine verilmiyor. Kitap sınırlaması dayatılıyor.

*Semih’in mektupları ile gelen fotoğraflarına el konuluyor ve Nuriye’ye kargo ile gelen kargolar 15 gündür verilmemiş durumda.

‘ZORLA MÜDAHALE TEHDİDİ ALTINLAR’

Daha sonra konuşan Ezgi Çakır ise, “Hukuk ve demokratik düzlemde yapılacak bir şey olmadığı için yola çıktık. Semih’e ve Nuriye’ye yapılan bu tecriti kırmanın asıl amaç olduğunu biliyoruz. Biz bugün Nuriye ve Semih’i gördük. Nuriye ile ben görüştüm. Ayrı odayı kabul etmedik ama araya bir masa koyarak görüşme yapabildik. Zorla müdahale tehditi altındalar. Bir çay bile yapmamıza izin vermiyorlar. Kendisi yataktan dahi kalkmadı. Ağrıları çok fazla ve ayaklarının uyuşukluğu çok. Nuriye ve Semih’i bir şekilde yaşatacağız” dedi.

(Kaynak: Gazetece Şujin)