Taylan Esmer –ANF

İç Kale'deki eski Artuklu Sarayı'nda bundan 800 yıl kadar önce Cizre'den Ebûlîz ê Cizîrî saraya çağrıldı. Bilimsel buluşlarıyla İslam ve bilim tarihine adını yazdıran Ebûlîz ê Cizîrî'nin yaşadığı mekanda insan kemikleri çıkıyor.

Jitem'in kullandığı binaların hemen yanındaki tarihi höyük ve çevresinin tamamı kazılması halinde insan kemiklerinin artabileceği yönünde. Nitekim savcılık da İç kale bölgesinin tamamını kazma kararı aldı.

Cizre'li Ebûlîz ê Cizîrî, 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğdu. Diyarbakır'a hakim olan Artuklular döneminde, şu an İç Kale olarak bilinen saraya davet edildi. Sibernetik alanın en büyük dahisi kabul edilen, fizikçi Ebûlîz ê Cizîrî 1233'te Cizre'de öldü.

Bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan Ebûlîz ê Cizîrî, İç Kalede sarayda kaldığı sürede yaptığı çalışmalarını Kitab-ül Hiyel adlı eserde topladı. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitabın 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer alıyor.

Ebûlîz ê Cizîrî'nin 800 yıl önce bilim adına çalışmalarını yaptığı İç Kale, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde cezaevi, cephanelik, 7.Kolordu Komutanlığı'na da ev sahipliği yaptı. Cumhuriyet'ten önce Diyarbakır'a gelen Mustafa Kemal İç Kale'de konakladı ve karargahını burada kurdu.

Cumhuriyet'in ilanından sonra ise İç Kale'deki kilise cephanelik olarak değerlendirilirken, diğer yapılar ise Kolordu Komutanlığı, Adliye binası, Jandarma Komutanlığı, Atatürk Müzesi olarak kullanıldı.

Jitem'in Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde 1987 yılında kurulması ardından, Jitem Diyarbakır Grup Komutanlığı İç Kale'de bulunan Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı bünyesinde faaliyetlerine başladı.

Subay, astsubay, uzman çavuş, itirafçılar ve muhbirlerden oluşuyordu örgütlenmesi. Tek hesap verdikleri merkez Jandarma Genel Komutanlığı idi. Sorgu ve infaz yetkileri vardı.

Türkiye'deki 7 Grup Komutanlığı'ndan biri olan Jitem Diyarbakır Grup Komutanlığı'na Albay Arif Doğan, Binbaşı Cem Ersever, Albay Aytekin Özen, Binbaşı Cahit Aydın, Albay Nurettin Ata, Binbaşı Abdülkerim Kırca, Binbaşı Cemal Temizöz ve Yüzbaşılar Ali Yıldız, Ersin Bacaksız, Zahit Engin değişik dönemlerde komutanlık yaptı. 7 Temmuz 1991 tarihinde kapatılan HEP İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti, Diyarbakır Jitem Grup Komutanlığı'nın ilk ses getiren infazı oldu. Ardından Musa Anter'in katledilmesi ve yüzlerce cinayet ve kayıplar bu kontrgerilla örgütü tarafından yapıldı.

İç Kale'deki Jitem merkezinde sadece sorgu ve infaz yapılmıyordu. Yeşil ve ekibinin buraya geldiğinde ise Diyarbakır'da kadın tellâlı Sarı Hülya ve beraberinde getirilen ‘hayat kadınlarıyla’ eğlence alemleri de düzenleniyordu.

Her türlü yetkiye sahip bu cinayet örgütü hakkında ne Emniyet ne Savcılık hiçbir müdahalede bulunamıyordu. Diyarbakır'da bulunan Jitem merkezi ise Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı içinde yer aldığı için kimsenin dikkatini çekmiyordu.

Jitem'in Kürdistan’daki ana karargahı olan Diyarbakır Grup Komutanlığı'nın adresi, ilk olarak 22 Nisan 1994 tarihinde M. Şerif Avşar'ın kaçırılması ve Saraykapı Semti'nde bulunan Kale İçi'ndeki Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülmesi ile duyuldu.

Avşar, işyerinden korucu ve bir uzman çavuş tarafından kaçırılarak JİTEM Karargahı'na getirilmiş, ailesi takip ederek olayı basına yansıtmıştı. Dönemin DYP Diyarbakır Milletvekili M. Salim Ensarioğlu'nun serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e çıkmasına rağmen, Avşar serbest bırakılmamış ve öldürülmüştü.

Ardından aynı ekip tarafından öldürülmeden önce 1994 yılında Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in Jitem diye bir oluşumu basına anlatması ile Jitem ismi bölgede duyulmaya başlandı.

Hiçbir resmi kayıtta görünmeyen ve yetkililerce hep yalanlanan bu oluşum cinayetlerine 1999 yılına kadar devam etti Diyarbakır, Şırnak, Batman ve Mardin'de.

İç Kale'nin Kültür Bakanlığı'na devredilmesi ve aynı yerde bulunan adliye ile cezaevinin taşınması ardından Jitem karargahı da Saraykapı Semti'nden İl Jandarma Alay Komutanlığı içine taşındı.

Kültür Bakanlığı tarafından 2005 yılında hazırlanan projede İç Kale'de yapılacak restorasyon çalışmaları ardından içinde Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Müzesi, Müze Kafeterya, Saint George Müzesi, Sanat Galerisi, Cezaevi Binası ve Kongre Merkezi'nin bulunması planlandı.

Geçen hafta yapılan restorasyon çalışmaları sırasında işçilerin Jitem binası yakınındaki cezaevi duvarı kenarında yaptıkları kanalizasyon kazısında insan kemiklerine rastlaması ardından Jitem yeniden Türkiye'nin gündemine geldi. İnsan öldürmek için oluşturulan bir merkezde çıkan insan kemikleri her nedense bir kaç köşe yazarı dışında pek gündeme gelmedi.

Diyarbakır'da faili meçhul cinayetleri soruşturmakla görevli özel yetkili savcılar denetiminde yapılan kazı çalışmaları halen sürüyor. Savcılık yürütülen soruşturma hakkında gizlilik kararı alırken şu ana kadar 20 metrelik alanda yapılan kazı çalışmalarında 15 insana ait kafatası ve kemiklere rastlandı.

Savcılar, bölge SİT alanı olduğu için kazı alanını genişletmek için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na başvururken, yaygın kanı Jitem'in kullandığı ana binanın hemen yanındaki höyüğün kazılması halinde buradan da insan kemiklerine rastlanılabileceği yönünde.

Uzun süre Jitem'de görev yapan Abdülkadir Aygan'da basına verdiği demeçlerinde, görev yaparken höyüğe doğru açılan tünellerde insan kemiklerine rastladığını ancak bunların hangi döneme ait olup olmadığını bilmediğini açıklamıştı.

Diyarbakır İHD Şubesi de kayıp yakınlarının başvuruları ardından iki yıldan fazla bir süredir kazı çalışmalarının höyük ve Jitem'in garaj ve futbol sahası alanında yapılmasını istiyor.

Bu arada özel yetkili savcılar tarihî İçkale bölgesinin tamamını kazma kararı aldı. Yaklaşık 5-6 dönümlük alanda kazı yapılması halinde buradan da insan kemiklerinin çıkması muhtemel.