Fokus ultrason ile cilt germe, zamanla ciltte oluşan deformasyonun ortadan kaldırılması için uygulanan ameliyatsız yöntemlerden bir tanesidir. Teknolojinin en son ürünü olan Fokus Ultrason ile cilt geldirme yönteminde, uygulama bölgesine hiçbir şekilde kesi atılmamaktadır. Uygulamada ses dalgaları kullanılarak cilt alt tabakalarında kollajen oluşmasını sağlayan bölgeler uyarılmakta ve uyarma sonrasında dokular daha fazla kollajen üretmeye başlamaktadır.
Fokus Ultrason ile cilt germe işleminde en son teknoloji olan HIFU sistemi kullanılmaktadır. Bu sistem hem mikro hem de makro fokuslanma işleminin başarılı şekilde gerçekleştirilebilmesini sağlamaktadır.
Fokus Ultrason Cilt Gerdirme Hangi Bölgelere Uygulanabilir?
Fokus ultrason ile cilt gerdirme işlemi uygulanabilen bölgeler ve amaçlanan etkiler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Yüz bölgesinde yüz gençleştirme ve yüz germe işlemlerinde
- Gıdının sebep olduğu estetik problemlerin ortadan kaldırılmasında
- Çene sarkması görülen durumlarda
- Yanak sarkmasının kötü görüntüsünün ortadan kaldırılması amacıyla
- Göz kapağının sarkmasından dolayı oluşan deformasyonun ortadan kaldırılması amacıyla
- Kaz ayakları nedeniyle oluşan problemlerin giderilmesi amacıyla
Fokus Ultrason ile Cilt Gerdirme Süresi Ne Kadar?
Fokus Ultrason ile cilt germe seans süresi, hastanın cilt durumuna ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösterse de genellikle 30 dakika ve tek seans olacak şekilde planlanmaktadır. Ancak hastanın cilt durumunun ve ihtiyaçlarının daha farklı olması halinde seans sayısı değişebilmektedir. Bir seans maksimum 60 dakika sürmektedir. Hastaya uygulanacak seans sayısının ve ihtiyaçlarının belirlenmesi için muayene olması gerekmektedir.
Fokus Ultrason ile Cilt Gerdirme Uygulaması Etkisini Ne Kadar Sürede Gösterir?
Fokus Ultrason ile cilt gerdirme etkisi süresi, kollajen üretimin artması ve istenilen tepkiye ulaşılması için gereken süredir. Uygulama tarihinden bir gün sonra bile hasta farklılıkları gözlemleyebilse de gözle görülebilir değişimlerin görülebilmesi için minimum 3 hafta gerekmekte ve bu süre bir aya kadar çıkabilmektedir.
Fokus Ultrason ile cilt geldirme işleminden elde edilmek istenen görüntünün elde edilebilmesi için gereken süre ise 2 ay ile 3 ay arasında değişmektedir. Bu sürenin uzayıp kısalmasında hastanın beklentileri, cildin özellikleri ve hastanın doktor tavsiyesine uygun hareket edip etmemesi gibi nedenler etkilemektedir.
Fokus Ultrason Uygulaması Sırasında Acı Hissedilir Mi?
Fokus Ultrason uygulaması sırasında acı çok az da olsa bulunmaktadır. Acının derecesini ise hastanın hassasiyet eşiği belirlemektedir. Uygulamayı gerçekleştiren hastalar dinlenildiğinde acının çok hafif olduğu ve hafif iğne batması gibi hissedildiğini görülmektedir.
Fokus Cilt Gerdirme Uygulaması Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Fokus cilt germe operasyonu sonrasında dikkat edilecekler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Uygulama tarihinden itibaren bir gün boyunca işlem uygulanan bölge yıkanmamalıdır.
- Uygulama tarihinden itibaren doktor tavsiyesine uygun şekilde çene kaslarına uygun besinler tüketilmeye başlanmalıdır.
- Uygulama bölgesi güneş ışınlarından korunmalı, bu işlem gerçekleştirilemiyorsa doktor tavsiyesine uygun güneş ve nemlendirici kremler kullanılmalıdır.
- Uygulama tarihinden itibaren 1 haftalık süreyle hasta sauna, hamam gibi ortamlardan uzak durmalıdır.
- Hasta sıcak duş almaya doktor tavsiyesine uygun zamanda başlamalıdır.
Fokus Ultrasın ile Cilt Gerdirme Uygulanamayacak Kişiler Kimlerdir?
Fokus Ultrason uygulamasının uygulanamayacağı kişiler uygulamaya engel hastalıkları olan kişilerdir. Fokus Ultrason ile cilt gerdirme işlemini uygulayamayacak kişiler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- İşlemin uygulanacağı bölgede cilt enfeksiyonu problemi olan kimseler
- Vücudunun herhangi bölgesinde elektronik ve metal cihaz bulunduran kimseler
- Hemofili gibi kan pıhtılaşmasını önleyen ya da iyileşmeye engel bir hastalığı bulunan kimseler
- Şeker hastası olan kimseler
- Epilepsi hastası olan kimseler
- 18 yaşını tamamlamamış kimseler
- Hamilelik döneminde olan anne adayları
Kaynak: Dr. Gönül Ateşsaçan
