AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Siyasi cinayetler konusunda kaygılarım var" sözleri sonrası harekete geçti.
Avukatlar, iddialara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.
Erdoğan, bir süredir kamuoyunda tartışılan 'siyasi cinayet' iddiaları ile ilgili olarak 15 Ekim'de avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı müracaatta bulundu.
Avukat Doç. Dr. Aydın'ın savcılığa müracaat dilekçesi ortaya çıkarken, dilekçede, bir süredir siyasi cinayetlerin işleneceğine dair bir kısım iddiaların kamuoyuyla paylaşıldığına, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve bu partilerin bir kısım temsilcilerinin bu doğrultuda somut herhangi bir bilgi içermeyen beyanlarda bulunduklarına dikkat çekildi.
Kılıçdaroğlu'nun "Siyasi cinayetler kaygım var" açıklaması, siyasette tartışma yaratırken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resen soruşturma başlatmasıyla da yargıya taşınmıştı.
AKP sözcüleri, Kılıçdaroğlu'nun elindeki bilgi ve belgeleri savcılığa vermesi gerektiğini, aksi taktirde sorumlu olacağını savunurken; CHP liderinin avukatı Celal Çelik, Kılıçdaroğlu ile bu konuda henüz bir değerlendirme yapmadıklarını belirterek, "Eğer bir beyan sunması gerekirse, vekili olarak ben sunabilirim. Ama Genel Başkan yapacağı açıklamayı zaten kamuoyuna yaptı. Dolayısıyla ifade verme gibi bir durumu olmaz" demişti.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın tartışma yaratan, "Dur bakalım daha başınıza neler gelecek" ifadesini, "Çok tehlikeli bir cümle" olarak değerlendirmiş; "Gerilimden kaçınmak lazım. Karşı taraf gerilimi tırmandıracaktır. Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir ama ben şundan eminim eğer iş belli grupların ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse, bir gerilim olmaz. Siyasi cinayetler... Böyle kaygılarım var. Erdoğan'ın bizzat kendi ifadeleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek' dedi" demişti. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Çünkü iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor" ifadelerini kullanmıştı.
ÖMER ÇELİK'TEN YANIT GELMİŞTİ
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kılıçaroğlu'nun "siyasi cinayet" açıklamasına yanıt vermiş; "6-7 Ekim olayları hakkında ilkeli bir tavır ortaya koyamayanların kalkıp da 'siyasi cinayet' spekülasyonları yapmaları ilkesiz ve utanç verici bir sorumsuzluktur..." ifadelerini kullanmıştı.
RESEN SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı siyasi parti yöneticilerinin 'siyasi cinayetler işlenebileceği yönünde duyumlar alındığına' dair açıklamalarının basına yansıması üzerine varsa suç ve delillerin tespiti bakımından inceleme ve araştırma yapılmasına karar vermişti. Basın Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülecek soruşturmaya ilgili bir başsavcı vekilinin görevlendirildiği öğrenilmişti.
KILIÇDAROĞLU'NUN AVUKATI AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Avukatı Celal Çelik, Kılıçdaroğlu ile bu konuda henüz bir değerlendirme yapmadıklarını belirterek, "Genel Başkan'ın bu konudaki değerlendirmesini almış değilim ama gitmesi gibi bir gereklilik yok, beyan sunulması gerekirse zaten ben sunabilirim, Genel Başkan yapacağı açıklamayı zaten kamuoyuna yaptı. Dolayısıyla bir ifade verme durumu olmaz. Bütün veriler, istihbarat ellerinde, kalkıp da genel başkandan bilgi mi isteyecekler" demişti.
Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde bulunulan Çubuk saldırısını anımsatan Çelik, hükümet yetkililerinin, emniyetin bu olayı küçültmeye, önemsizleştirmeye çalıştığını söylemiş ve şunları kaydetmişti:
"Çubuk'taki eylem, öldürmeye yönelik bir linç girişimiydi. Arkasında bir plan, güç vardı elbette. Ama açığa çıkarması gereken emniyet, istihbarat birimleri hiçbir şey yapmadılar. Sonuçta basit bir olaymış gibi dava açıldı. O kadar ciddi durum varken, olayı küçültmeye çalışan siyasi irade, elbette aynı kapsamda, burada da aynı değerlendirmeyi yapacaktır diye düşünüyorum."
