Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Aydın İl Danışma Meclisi'nde konuştu.

27 Mayıs askeri darbesi ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamından CHP'yi sorumlu tutan Erdoğan, "Ey CHP bunun bedelini ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceksiniz, öyle ucuza değil. AK Parti'de siyaset yapan her bir kardeşimin Menderes ve yol arkadaşlarına kurulan tuzakları çok iyi öğrenmesi lazım. O karanlık günleri ne kadar iyi bilirsek bugün CHP'nin yürüttüğü kirli siyaseti o kadar iyi anlarız" ifadelerini kullandı.

2023'teki seçimi kazanacaklarını ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için "çanların çaldığını" söyleyen Erdoğan, "Ne yaparsa yapsınlar çanlar Bay Kemal ve yoldaşları için çalmaya çoktan başlamıştır. Ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, 2023'te kendilerini sandıkta bekleyen akıbetlerden kurtulamayacaklar. Bize düşen bu süreçte kendi saflarımızı sık tutmaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

EY CHP BUNUN HESABINI ÖDEYECEKSİNİZ

Şehit edilmesinin üzerinden geçen 60 seneye rağmen milletimiz Menderes'i unutmamıştır. Bilhassa Dümbüllü İsmail Tiyatrosu'ndan farkı olmayan Yassıada mahkemelerinde onu idamlara götürenleri asla unutmamıştır.  Milletimiz, sözde yargı kararlarıyla işlenen bu cinayetin faillerini aradan geçen 60 seneye rağmen hınçla, lanetle, nefretle hatırlıyor. Ey CHP bunun bedelini ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceksiniz, öyle ucuza değil. AK Parti'de siyaset yapan her bir kardeşimin Adnan Menderes ve yol arkadaşlarına kurulan tuzakları çok iyi öğrenmesi lazım. O karanlık günleri ne kadar iyi bilirsek bugün CHP'nin yürüttüğü kirli siyaseti o kadar iyi anlarız.

CHP'Lİ SİYASETÇİLER YÜZLERCE İFTİRAYI BICA ETTİLER

Merhum Menderes ve arkadaşlara yönelik sizlere çok tanıdık gelecek birkaç iftirayı paylaşmak istiyorum. Güya Menderes, Ardahan'ı ve Kars'ı Ruslara satmak istiyormuş. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın banka hesabında tam 103 milyon lira varmış. Fatin Rüştü Zorlu'nun Avrupa'da bindiği araba altın kaplamaymış. Demokrat Parti binlerce genci öldürmüş, hatta bu cesetler Et Balık Kurumu'nda toz haline getirilmiş. CHP'li siyasetçiler 27 Mayıs öncesinde size de çok tanıdık gelen bunlar gibi yüzlerce iftirayı, yalanı adeta millete üstüne boca ettiler. Bunların hepsi CHP'nin utanç verici iftiralarından ibaretti bugün olduğu gibi.

İSMET İNÖNÜ DEVLETİ İŞLEMEZ HALE GETİRMİŞTİR

Bu dönemde CHP'li siyasetçiler ve onlardan aşağı kalmayan basın yayın organları her gün iğrenç ithamlarla Menderes'i yıpratmaya, milletin gözünde itibarsız hale getirmeye çalışmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı (İsmet İnönü) kamu görevlileri üzerinden baskı kurarak devleti işlemez hale getirmiştir. Dünya, Türkiye, her şey değişti ama CHP'nin siyaset tarzı hiç değişmedi. Bu bayat senaryo farklı oyuncular vasıtasıyla halen sahnelenmek isteniyor.

KILIÇDAROĞLU MAFYAVARİ BASKINKLAR DÜZENLİYOR

Darbeye giden yolun taşlarını döşeyen CHP, bugün de Türkiye'nin siyasi iklimini zehirlemeye, insanımızı kutuplaştırmaya çalışıyor. Bizzat CHP Genel Başkanı kamu kurumlarına mafyavari baskınlar düzenleyerek, kamu görevlerini alenen tehdit ederek, devleti felç etmek için canhıraş bir gayret gösteriyor. Tehdit çıtasını biraz daha yukarı çıkararak milletimizi sindirebileceklerini sanıyorlar. Sağa sola sürekli saldırarak insanımızı rencide ederek, milletin inanç değerlerini hedef alarak, başarısızlıklarını örtmenin hesabını yapıyorlar. Ancak milletimizin, ülkemizin, Türkiye'nin değiştiğini, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını bir türlü hesap edemiyorlar.

YALANLA İKTİDAR KAPISINI ARALAYACAKLARINI ZANNEDİYORLAR

15 Temmuz destanıyla beraber Türkiye'de artık demokrasi dışı tüm yol ve yöntemlerin kapandığını göremiyorlar. Bu milletin şiddete, teröre, vesayete, faşizme, halka rağmen halkçılığa izin vermeyeceğini kavrayamıyorlar. Güya siyaset yapıyorlar ama Türk siyasetini okumaktan bile acizler. Güya milletvekilliği sıfatını taşıyorlar ama bu milletin sabır sınırlarını göremeyecek kadar millete yabancılar. Tutamayacakları sözler vererek, halka açıkça yalan söyleyerek iktidar kapısını aralayacaklarını zannediyorlar.

TEKNOFEST GENÇLİĞİ GELİYOR

TEKNOFEST gençliği geliyor. Öyle Z, Y filan değil TEKNOFEST gençliği geliyor. Dindar nesil. Ben dindar nesil dedikçe bu CHP kuduruyor, çıldırıyor. Öyle ki dilleri ile akılları arasındaki bağ kopmuş durumda. Daha yönettikleri belediyelerde vatandaş temel hizmetleri alamazken şimdi çıkmışlar çiftçiye elektriği bedava vermekten bahsediyorlar. Biz de Bay Kemal ve yoldaşlarına diyoruz ki, Halep oradaysa arşın da burada. Gelin bu çılgın projenizi şu an yönettiğiniz büyükşehir belediyelerinde hemen başlatın. Şayet samimi iseniz gelin ücretsiz elektriği benim Aydınlı çiftçi kardeşlerime verin.

BELEDİYE BAŞKANINA SORDUM, ELEKTRİK BEDAVA MI?

Bugün belediye başkanı hanımefendiye söyledim, "Elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı?" dedim. CHP'ye gönül veren kardeşlerime söyleyin, ipe un sermeyin. 2024'ü de beklemeyin, gelin bu vaadinizi hemen şimdi gerçekleştirin, size engel olan mı var? Hadi yapsanıza, hadi verin bakalım elektriği bedava? Yapamazlar, veremezler, meydanlarda söyledikleri diğer tüm hemen parantez açıyorum namus sözleri gibi bunu da hayata geçiremezler. Çünkü millete bunlarda millete, ülkeye hizmet gibi bir dert yok. Bunlarda sadece günü kurtarmanın, kaset kumpasıyla altlarına serilen sıcak koltuklarını korumanın peşindeler.

SAFLARI SIKI TUTUN

Ne yaparsa yapsınlar çanlar Bay Kemal ve yoldaşları için çalmaya çoktan başlamıştır. Ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, 2023'te kendilerini sandıkta bekleyen akıbetlerden kurtulamayacaklar. 27 Mayıs'a yalanla, iftirayla, kışkırtmayla zemin hazırlayanlar gibi Bay Kemal ve yandaşları da milletin hafızasından silinip gidecekler. Bize düşen bu süreçte kendi saflarımızı sık tutmaktır. Bunun için hepimizin çok çalışması, mücadele etmesi, kapı kapı dolaşarak Aydınlı kardeşlerimizin her birine mesajlarımızı ulaştırması gerekiyor.

MUHALEFETİN DAR GÜNDEME HAPSETME TUZAĞINA DÜŞMEMELİYİZ

Şunu söyleyeceksiniz, "Genel Başkanınız elektriği ücretsiz vermekten bahsetti, almaya başladınız mı? Ücretsiz elektrik geliyor mu? Öyle ise hesabını sormayacak mısınız?" Muhalefetin, medyanın veya diğer çevrelerin bizi kendi dar ve kısır gündemlerinin içine hapsetme tuzağına hiçbir şekilde düşmemeliyiz. İftira ve yalan hızlı yayılır ama hiçbir yalan hakikatler kadar etkili ve ikna edici değildir. Azmin, gayretin ve cesaretin önünde hiçbir engel duramaz.