Fehim Işık, geçtiğimizde günlerde Türkiye'ye gelen  Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Cumhurbaşakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'la yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.

Işık, Erdoğan'ın Barzani ile görüşmesinin gereçkesini, “Erdoğan referanduma giderken desteğini kaybettiği Kürtlerin ağzına, bu ziyaretin yarattığı havayı kullanarak bir parmak bal çalmak istiyor” şeklinde yorumladı. 

Fehim Işık'ın “Barzani'nin Ankara ziyareti” başığı ile Evrensel'de yer alan yazısının bir bölümü şöyle: 

Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani önce Münih’teki uluslararası güvenlik zirvesinde Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya geldi. Bu görüşmede Yıldırım, Barzani’yi Türkiye’ye davet etmiş. Barzani Türkiye’de hükümet ve devlet yetkililerinin yanı sıra DBP’li belediye Eş Başkanları Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ile de görüştü.

Görünen o. bu ve daha başka konular şu veya bu biçimiyle konuşulmuş.

Türkiye’nin Kürdistan Bölge Yönetimi’nden talebi açık. Erdoğan da, Yıldırım da Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’den PKK karşıtı mücadelede tüm gücüyle yer almasını istiyor. Hatta bu iş birliğini IŞİD karşıtı mücadeleden daha fazla istiyor ki Erdoğan’ın Barzani’den Şengal ve Kandil’de yapmayı tasarladıkları kara gücünü de içeren askeri harekatta Türk devletine destek vermesini istediği, artık bilinmeyen bir konu da değil. Bu konu Irak Kürdistanı yönetimi ile yapılan her görüşmede gündeme gelmiş ve konuşulmuş.

Bu kez sanırım farklı somutluklar da masada konu edilmiş. Duhok ile Musul arasındaki Zummar kasabasında Türkiye’nin yeni bir askeri üs kurması da gündeme gelmiş. Türkiye, Irak merkezi hükümeti ile yaşadığı Başika krizinden sonra bölgeden geri çekileceğini taahhüt etmişti. Şimdi bu taahhütünü yerine getirirken askerlerini Başika’nın yakınındaki yeni bir bölgeye göndermeyi tasarlıyor. Tabii bunu yaparken bir hedefi de Şengal’i kontrol altına alabileceği yakın bir noktada askeri olarak varlığını sürdürebilmek.

Bu talebin masaya geldiğine dair resmi bir bilgi yok. Kürdistan Bölge Yönetiminin bu talebe ne yanıt verdiğini de bilmiyoruz. Ancak önümüzdeki günlerde bölgede yaşanması muhtemel askeri hareketlilikten bu görüşmenin sonuçlarının ne olduğunu/olacağını anlayacağız.

Askeri olarak konuşulan bir diğer konunun da Irak Kürdistanı’nda eğitilen Rojavalı peşmergelerin “Kuzey Suriye”ye geçmesi olduğu,

Türk basınına yansıdı. Hatta bunu, “Türkiye’nin desteğine sıcak kan geliyor,” diyerek sulanmış ağızlarıyla televizyonlarda tartışanlar bile oldu. Hatırlarsanız bu konu daha önce de, Cerablus’a Türk askerinin ilk girdiği günlerde gündeme gelmişti. Türkiye, Rojavalı peşmergelerin ÖSO’yla birlikte “Fırat Kalkanı” harekatında yer almasını istemişti. Bu talebe sıcak bakan bazı ENKS’liler de vardı. Ancak Irak Kürdistanı yönetimi böyle bir talebi yaşama geçirmek için Türkiye’nin beklediği desteği vermedi. Topu ENKS’ye attı, onlar da Cerablus’ta bulunmayı doğru bulmadıklarını söyleyerek Türkiye’nin talebini yerine getirmediler.

Görünen o, bu konu bir kez daha gündeme gelmiş.Tabii bu ziyaretin bir de kamuoyunda yarattığı algı var. Erdoğan referanduma giderken desteğini kaybettiği Kürtlerin ağzına, bu ziyaretin yarattığı havayı kullanarak bir parmak bal çalmak istiyor. Daha açık demek gerekirse, referandumda evet çıkması sonrasında yeni bir sürecin başlatılacağına dair bir umut da vererek, Kürtlerin evete desteğini artırmak istiyor.

Kürdistan bölgesinde yeni bir askeri üs, Rojava peşmergelerinin Suriye’de TSK birlikleri ile beraber askeri hareketa katılması, Şengal ve Kandil’e dönük yapılması tartışılan kara operasyonuna Irak Kürdistanı yönetiminin, özellikle de KDP’nin destek vermesi, Türkiye’nin planları.
  
İşin tarafları böyle düşünüyor ama asıl meselenin, zor durumda olan Erdoğan olduğunu anlamamak mümkün değil. Eğer zor durumda olmasaydı, Barzani’nin Türkiye’ye gelişini referandumda evet cephesini güçlendirmek için bir argüman olarak kullanma yoluna gitmezdi. Kürtlerde yaratılacak umut yüzde 2-3’e, hatta yüzde 1’e bile tekabül etse, sınırda olan evet için bu çok önemli bir kazanım olur.

Erdoğan bu hesabı yapacak kadar ince davranıyor.

Yazının tamamı