Üç katlı binanın yapım inşaatını bile kendinden olmayan müteahhite vermek istemeyen bir iktidar var karşımızda! Düşünün ki 24 saat bal reklamı yapan bir televizyon kanalı bile sadece 1 dakika iktidar aleyhinde yayın yapsa o televizyon kanalı kapatılmak isteniyor! Adamın biri çıkıp “Milletin a. koyacağız” demişti geçmişte o’na dokunuldu mu ki kendi milletvekillerine dokunsun bunlar! Bir milletvekili milletin en kutsalına dokunup “Allah’ın özellikleri Başbakan’da var” dediğinde o’na dokunuldu mu ki kendi vekillerine dokunsunlar! Bu örnekler uzayıp gider! Yüzlercesi var bu örneklerden! Şimdi çıkıp “Dokunulmazlıkları kaldıracağız hodri meydan” diyorlar!
“Hadi bakalım ananı da al git, iktidara geldiğimiz günden beri ineklerin sütü arttı” diye çiftçiye dokunmuşlar, “İyi niyetli değilsin, edepsizlik yapma, leş gibi alkol kokuyorsun, köşe yazarları az yazarsa ülke huzur bulur” diye kendinden ve yandaş olmayan gazetecileri içeri atıp gazeteciye dokunmuşlar, “Biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu Alevidir, Ankara’da Cem evi yapımı için elimizde arsa tahsisi yok, Cemevleri cümbüşevleridir” diye Alevilere dokunmuşlar, “Düşünmezsen eğer Kürt sorunu yok” diye Kürtlere dokunmuşlar
Elde avuçta ne varsa özelleştirmeye karar verip aksini söyleyene efelenip “Babalar gibi satarım” diye kamu mallarına dokunmuşlar, sanat eserlerini hiçe sayıp içine tükürmekle kalmamış “Ucube” diye sanata, sanatçıya dokunmuşlar, “Hatamız tekel işçilerine merhamet etmek, iş kazaları medeniyet göstergesidir” diye hak arayan işçi ve emekçilere dokunmuşlar…
“Ben yargıya karışmıyorum onlarda bana karışmasın, Anayasa mahkemesinin verdiği kararı tanımıyorum” diye yargıya dokunmuşlar, ülkenin kredi durumuyla ilgili açıklama yapan ekonomistlere “Kredi notumuzu kendimiz ölçeriz” diye bankalara, finans sektörüne ve uluslararası ekonomi kurumlarına dokunmuşlar, “Gâvur İzmir, İstanbul’u Medine yapacağız, İstanbul ve Siirt mübarektir” diye şehirlere dokunmuşlar, ailesinin mal varlığı ile ilgili söylemlere “Gemi var gemicik var” diye kendileri hakkında eleştiri yapanlara dokunmuşlar…
“Çok okuyan arkadaşlar şimdi sefilleri oynuyorlar, her üniversite bitiren iş bulacak değil ya” diye eğitime öğretime dokunmuşlar, “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek, ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, kadın mıdır kız mıdır, Ak partili olmak Başbakanımıza nikâhla bağlı olmaktır” diye kadınlara dokunmuşlar…
“Sel riskiniz varsa üst komşunuzda kalın, bunlar zam değil güncelleme, takla atta sevdiğini göreyim” diye insanları aptal yerine koyup beynine dokunmuşlar, “Ölmek madencilerin kaderinde var, madenciler güzel öldüler” diye yerin yüzlerce kilometre altında yaşama tutunmaya çalışan madencilere dokunmuşlar…
“Başbakanımız ikinci bir peygamber gibidir, Başbakanımız Allah’ın bütün vasıflarına sahiptir, Başbakanımıza dokunmak bile ibadettir” diye insanların dini duygularına dokunmuşlar, onlarca insanın ocağı sönerken “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diye acıya” ekmek almaya giderken öldürülen çocuğa “terörist” diye gözyaşına dokunmuşlar, işsizlik ve geçim sıkıntısı ayyuka çıktığı halde “Kriz bizi teğet geçti” diye ekonomiye dokunmuşlar…
Yıllarca omuz omuza hareket edip yılar sonra ters düştükleri için hacıya, hocaya, imama dokunmuşlar, basılmamış kitabı toplatıp yazara çizere, gazeteye, gazeteciye, “Nerde bir zalim varsa onun yanında olacağız” diye bizzati gafın kendisine dokunmuşlar şimdi kalkıp “Dokunulmazlıkları kaldıracağız” diyorlar! Pardon da siz hangi dokunulmazlıklardan bahsediyorsunuz?...