Körfezde yapılan ve ismi “Orhan Gazi köprüsü” koyulan köprü daha açılmadan olay olmaya başladı. Uzunluğu 1550 metre olup dünyanın 4. Büyük köprüsü unvanını alan körfez köprüsü hem maliyeti hem de açıldıktan sonra ödenecek geçiş ücretiyle gündeme oturdu.

İhalesi 2011 yılında yapılan İzmir-Gebze otoyol projesinin içerisinde bulunan Körfez köprüsü projenin en önemli ayağı olarak geçiyordu. Toplamda 6 milyar dolar olarak planlanmıştı. İhaleyi Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay Ortak Girişim Grubu almış, körfez köprüsünün yapım işini bir Japon firmasına vermişti. İhaleyi alan ortak girişim yapımın maliyetini üstleniyor bunun karşılığında ise 22 yıl 4 ay köprü ve otoyolların işletmesini yapma hakkını alıyor.

Otoyolları ortak girişim yaparken köprünün yapımı dünyanın en uzun köprüsü olan 1991 metrelik Akashi Kaikyö köprüsünü de yapan Japon firmasına verilmiş.

Yapımı sırasında 21 Mart 2015 tarihinde halatlardan birisi kopmuş, kendisini sorumlu tutan Japon mühendis Kishi Ryoichi intihar etmişti. Köprünün bitmesine az kaldığı söyleniyor.

Proje sayesinde İstanbul İzmir arası 140 km kısalacak ve yıllık 870 milyon lira kar edilecek! Karı kim yapacak, kimin cebine girecek, o belli değil.

Bizi asıl ilgilendiren parasal konular. Gündeme gelen geçiş ücreti. Ücretin yüksekliği.

İşletmeye açıldığında köprüden geçiş ücreti tek yönde 25 dolar + KDV, geliş gidişlerde ise 35 dolar + KDV olarak teklife eklenmişti. Otobüs ve kamyon gibi araçlarda geçiş 50 dolar + KDV. Ortak girişim böylece yapım maliyetini çıkarmış olacaktı. Bununla da bitmiyor, köprüden sonraki otoyol da paralı. Her km başına ücret ödenecek.

Köprüden her gün için 75 bin araç geçişi de devlet tarafından garanti edilmiş! Geçmez ise devlet verecek. Elbette devletin cebi bizim cep olunca ödemenin bizden çıkacağını söylemek yanlış olmayacaktır. 75 bin araç demek neredeyse saniyede bir aracın geçmesi demektir ki bu bana imkânsız gibi geliyor. Taahhüt edilen rakam çok üstten ve bilerek/kazandırmak için verilmiş gibi.

Bunu paraya çevirirsek; günlük 75 bin araç 35 dolardan 2.625.000 dolar yapar. Aylık 78.750.000 dolar. 22 yıl 4 aydaki tutar, yani ortak girişimin işleteceği süre içerisinde alacağı tutar, 21.393.750.000 dolar yapıyor. Yazmakta zorlandığım bu rakamları kazanacak olan ortak girişimin yapımda harcayacağı para ise 6 milyar dolar. Yatırdığının 4 katını kazanacaklar. Dolar üzerinden olduğu için enflasyon gibi durumlardan etkilenmeyecekler. Günlük 75 bin araç garantisi var. Üzerine çıkarsa karları daha da artacak.

Bu kazancın içerisinde otoyoldan kazanılacak para yok. Otoyollar 400 km. 75 bin araç bu otoyolun yarısını kullansa günlük 300.000 dolar da oradan gelecek. İşletme süresinde buradan da yaklaşık 2,5 milyar dolar gelecek. Toplam 24 milyar dolar kazanca ulaşacak ortak girişim.  Yatırdıklarının tam 4 katı.

Burada söylenmesi/açılması gereken iki konu var.

İlki; İhalesi devlet tarafından yapılmış olsa da proje için devletten tek kuruş çıkmıyor. Yap işlet devret denilen sistemle yapılan proje bittikten sonra 22 yıl 4 ay yapanlar tarafından işletilerek yapım maliyetlerini! Alacaklar. Diğer bir değişle, köprü de dâhil yapılan projenin tamamının ödemesini bizler yapacağız.

İkincisi; Köprüden geçenler ücretini ödeyerek, geçmeyenler de geçilmeyenin ücretini ödeyerek köprüyü yapanlara yardımcı olacağız! Adını bile koyamadığımız, projesini bilmediğimiz yollar ve köprülerin yapım maliyetini 22 yıl 4 ay tıkır tıkır ödeyeceğiz. Köprüden geçen de ödeyecek, Van’ın Gevaş ilçesinde kahvede çay içen vatandaş da ödeyecek.

İzmir İstanbul arası otobüs bileti 130 lira civarında. Uçak bilet fiyatları gününe göre değişkenlik gösterse de 130-200 arası bulmak mümkün.

Buna rağmen siz arabanızı alıp keyfini çıkararak seyahat etmeyi seçtiniz. Otoyollarda 8 dolar + KDV, köprüde 35 dolar + KDV ödediniz. Yolda harcadıklarınızı ve yakıtınızı farklı yerlere gittikleri için saymıyoruz. Toplamda 43 dolar + KDV, bugünkü kurla, yaklaşık 145 lira vermiş oluyorsunuz. Bunun 123 lirasını şirkete, yapım maliyeti karşılığı olarak, 22 lirasını devlete, isim koyma bedeli olarak ödüyorsunuz.

Köprü ve otoyolları için 145 lira ödediğiniz için üzülmeyeceksiniz. En azından otoyolları kullandınız ve köprüden geçerken manzarayı seyretme imkanınız oldu. ya biz, Diyarbakır, Mardin, Hakkari, Siirt veya köprüyle alakası olmayan şehir veya köylerde ikamet edenler, biz ne yapalım. Geçmediğimiz köprünün, kullanmadığımız otoyolun her gün ödemesini yaparken ne diyeceğiz?

Kullananlar en azından kullandıkları için kârdalar.

Kullanmadan ödeyenler “Niyazi” oluyorlar.

Dede Korkut hikâyelerinden olan “Deli Dumrul” hikâyesini duymayan yoktur. Bir köprü yapıp geçenden 30, geçmeyenden 40 akçe alan Deli Dumrul’un köprüsü gibi oldu, Orhan Gazi köprüsünün hikâyesi.

Türkiye’de bu sistemle yaptırılan birçok proje olduğunu ve hepsini bizlerin ödediğini de hatırlatalım ki tam olsun.